PİRHA – Topçu Baba Derneği’nin yönetim kurulu üyesi Mustafa Can, Suriye’de devam eden Alevi katliamına dair konuştu. Suriye’deki siyasal iktidarın, AKP iktidarının “iz düşümü” olduğunu söyleyen Can, “Katliama karşı topyekün bir Alevi direnişini örgütlemek gerekir” diye de belirtti.
Uzun dönem Alevi Bektaşi Federasyonu merkez yürütme kurulu üyeliği yapan Mustafa Can, aynı zamanda Kırklareli Topçu Baba Bektaşi Dergahının da kurucu başkanı. Halen Topçu Baba Derneği’nin yönetim kurulu üyesi olan Mustafa Can, Suriye’de HTŞ ve Türkiye’nin de desteklediği SMO gibi gruplar tarafından yapılan Alevi katliamlarına dikkat çekti.
“Suriye’de bir proje adım adım uygulanıyor”
“Suriye’deki gelişmeleri, Türkiye’deki gelişmelerden ayrı tutmamak doğru değil” yorumuyla konuşmasına başlayan Mustafa Can, sürece bütünlüklü bakmak gerektiğinin altını çizdi. Suriye’nin parçalanma politikasının uygulamaya konulduğunu söyleyen Mustafa Can, PİRHA için şu değerlendirmeyi yaptı:
“Uzun yıllardan beri sürekli bir ağaca bakıyoruz. Halbuki bir adım çekilip ormana bakmak gerekir. Suriye’deki gelişmeleri tek başına Suriye olarak değerlendirilemez. Uzun yıllardan beri Ortadoğu’da bir Ortadoğu BOP Projesi’nden söz ediliyor ve sayın cumhurbaşkanımız da ‘ben bu projenin eş başkanıyım’ diyerek daha düne kadar kendisini öne çıkartıyordu. Bu proje aslında Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilme politikasıdır. Dolayısıyla Saddam’ın düşürülmesinden tutun da Esad’ın düşürülmesi ve Suriye’nin parçalanmasına kadarki süreç aslında BOP Projesi’nin parçasıdır. Proje içerisinde bir asli unsurlar bir de figüranlar var. Cumhurbaşkanımız geçmişte ‘ben bu projenin eş başkanıyım’ diyordu, biz o zaman da aynı şeyi söylüyorduk; aslında bu projenin asıl sahibi Amerika Birleşik Devletleri ve onun Ortadoğu’daki uzantısı olan İsrail’dir. Bu projenin başka unsurlarından bir tanesi de sayın cumhurbaşkanıdır. AKP Hükümeti de bu projenin çok önemli bir figüranıdır. Dolayısıyla şu anda Suriye’de bir proje adım adım uygulanıyor. Aslında Suriye’nin parçalanma politikası uygulanıyor.
“ŞERİATÇI BİR DEVLET OLUŞTURMA PROJESİ”
‘Colani’ diye birisi, kırmızı bültenle bütün dünya tarafından terörist olarak aranıyordu, şu anda Suriye’de kendisini cumhurbaşkanı ilan etti! Suriye’de cumhurbaşkanı seçimi falan da olmadı. Sayıları parmakla gösterilebilecek kadar az olan bir grup, Coloni’yi cumhurbaşkanı ilan etti. Yani Suriye’deki halklar tarafından seçilmedi. Peki Coloni şu anda ne yapıyor? Bence Coloni şu anda bir geçiş sürecini örgütlemeye çalışıyor. Geçiş süreci ne demek? Bu cihatçı gruplar, orada şeriatçı bir devlet oluşturma projesinin peşindeler.”
“TÜRKİYE, ALEVİ KATLİAMINI GÖRMEZDEN GELİYOR”
Mustafa Can, “Bu projenin bir ayağı da çok açıktır ki Türkiye’dir” diyerek değerlendirmelerini şu cümlelerle sürdürdü:
“Yani cihatçı örgütlenmenin hamisi Türkiye’dir. Eğer orada bir cihat örgütlenmesi gerçekleştirilirse bunun Türkiye’ye yansımaması da düşünülemez. Orada Alevilere yönelik katliamları, Türkiye’deki siyasal iktidara baktığımda ne kadar yumuşatmaya çalışıp görmezden geldiklerini görebiliyorum. Bugünkü siyasal iktidar açısından baktığımızda durum çok açık; oradaki Alevilerin mutlaka derdest edilmesi ve süreçten uzaklaştırılması gerekiyor. Bu katliam olabilir, başka yerlere sürgün olabilir… Çünkü oradaki siyasal iktidar, bizim Türkiye’deki AKP iktidarının iz düşümü. Zaten AKP’nin de kafasında bütün farklılıkların bir arada yaşayabileceği, demokratik, laik bir cumhuriyet, seküler bir devlet söz konusu değil. Orada bir İslam devletinin hayata geçirilmesi söz konusu.”
“TOPYEKÜN ALEVİ DİRENİŞİNİ ÖRGÜTLEMEK GEREK”
Mustafa Can, Alevi katliamına karşı Türkiye’deki karşı duruşu da değerlendirerek şöyle devam etti:
“Biz Aleviler olarak ne yapıyoruz? Asıl problemin büyüğünün bizde olduğunu düşünüyorum. Suriye’de çok ciddi bir Alevi katliamı yaşanırken biz halen birkaç kelam etmenin ötesinde bir şey yapmıyoruz. ‘Aleviler barışı konuşuyor’ gibi birtakım toplantılar oldu ama bu yetmez. Katliama karşı topyekün bir Alevi direnişini örgütlemek gerekir. Alevi örgütlerinin yan yana gelerek, ‘ben insanım’ diyen, sol tarafında halen insanlık olan ve dünyada var olan bütün katliamları lanetleyen insanlar olarak Suriye’deki Alevi katliamını da lanetlemeliyiz.”
“İBRET VERİCİ BİR DURUM”
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yeşilkent Şube Başkanı Aslan Uzun’un tutuklanmasına işaret ederek konuşmasına devam eden Mustafa Can, “Bugün geldiğimiz nokta ortada. Türkiye’de demokrasi, hukuk yok. Türkiye’de üstünlerin hukuku var. Nitekim bugün Aslan Uzun, Suriye’deki Alevi katliamını protesto etmek için bir dilekçe verdi ve bunun karşılığında tutuklandı. Suçu ise ‘halkı düşmanlığa teşvik etme’! Düşünebiliyor musunuz, bütün dünyanın gözü önünde bir Alevi katliamı yaşanıyor, hala vicdanını kaybetmemiş bir takım insan ‘Suriye’de bir katliam var, bu engellenmeli’ diye gidip adliyeye dilekçe verme talebinde bulunuyor ama bu dilekçeyi veren kişi tutuklanıyor! Dolayısıyla geldiğimiz noktayı göstermesi açısından ibret verici bir durum.
O zaman ne yapmak gerekir? Çok açık söylüyorum; pazartesi gününden başlayarak, bütün Aleviler, katliamı lanetleyen insanlar olarak ki bu insanlardan birisi ben olacağım, aynı dilekçeyi alıp adliyeye gideceğim ve ‘Suriye’de bir Alevi katliamı var. Bu katliama ‘dur’ denilmeli’ diyerek dilekçeyi vereceğim. Tutuklamak istiyorlarsa beni de tutuklasınlar, başım gözüm üstüne.”
Eren GÜVEN/İSTANBUL
Yoruma kapalı.