PİRHA-AKP hükümeti tarafından planlanan “Hacıbektaş Gençlik Kampı”nın ardından bu kez de Aralık ayında 300 dedenin Kerbela’ya götürüleceği öğrenildi. AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat sert tepki gösterdi. Mat, “Cemevlerini ibadethane saymayan, Ana/Dedelerini inanç önderi olarak kabul etmeyen devlet aklı, Alevi Ana/Dedelerini Hacca götürüyor. Alevi gençlerini Hace Bektaş Veli Dergahında buluşturmaya çalışıyor. Aleviler bunların hiç birini istemiyor. Aleviler eşit yurttaşlık hakkını talep ediyor ve kimliğinin tanınmasını istiyor” dedi.
İçişleri, Gençlik ve Spor ile Kültür ve Turizm bakanlıkları tarafından 19-23 Ağustos 2022 tarihlerinde düzenleneceği duyurulan “Hacıbektaş Gençlik Kampı”nın ardından “Kerbela” programının da yapılacağı öğrenildi. İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2022 Aralık ayında planlanan “Kerbela programı” kapsamında 300 cemevi dedesinin Kerbela’ya götürüleceği belirtildi. Masraflarının bakanlıklar tarafından karşılanacağı açıklanan programın içeriğinin yakın zamanda bildirileceği ifade edilirken, konuya ilişkin valilikler tarafından kaymakamlıklara yazıların gönderildiği öğrenildi. Cemevleri ile iletişime geçilerek programa katılmak isteyen dedelerin 20 Temmuz 2022 tarihine kadar isimlerini bildirmeleri istendi.
“ANA/DEDELERİ İNANÇ ÖNDERİ OLARAK KABUL ETMEYEN DEVLET HACCA GÖTÜRÜYOR”
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat yaşanan gelişmelere sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
“Aleviler 1. yüzyıl cumhuriyeti ile yüzleşmeli ve hesaplaşmalıdır” başlığıyla bir yazı paylaşan Mat, “Cemevlerini ibadethane saymayan, Ana/Dedelerini inanç önderi olarak kabul etmeyen devlet aklı, Alevi Ana/Dedelerini Hacca götürüyor. Alevi gençlerini Hace Bektaş Veli Dergahında buluşturmaya çalışıyor. Oysa Aleviler bunların hiç birini istemiyor. Aleviler eşit yurttaşlık hakkını talep ediyor ve kimliğinin tanınmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
“1. YÜZYILDA ALEVİLERİN BAŞINA GELMEYEN KALMADI”
Mat‘ın paylaşımı şöyle:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2023 yılında kuruluşunun yüzüncü yılını tamamlıyor. 2023 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti 2. yüz yılına başlıyor. Anayasanın 2. maddesi: “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir” yazmasına rağmen ne hukuk, ne adalet, ne de laiklik ilkesi işletildi.
1. yüzyıl cumhuriyetinde Alevilerin başına gelmeyen kalmadı.
> İnkar ve asimilasyon politikaları
> Hakaretler
> İftiralar
> Ötekileştiren ve dışlayan Türk/İslam sentezi
> Katliamlar
“ALEVİLERE YÖNELİK KUŞATMALAR HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR”
Yani, “pişmiş tavuğun başına gelmeyen” Aleviler ve Aleviler gibi mazlum halkların başına geldi. Aleviler; 1. yüz yıl cumhuriyetinde yaşadıklarını 2. yüz yıl cumhuriyetinde yaşamak istemiyorlarsa, 1. yüzyıl cumhuriyet ile yüzleşmek ve hesaplaşmak zorundadır. Daha 1. yüzyıl cumhuriyeti bitmeden Alevilere yönelik inançsal, siyasal, sosyal, kültürel ve teolojik kuşatmalar hız kesmeden devam ediyor.
“ALEVİLER EŞİT YURTTAŞLIK HAKKINI TALEP EDİYOR”
Cemevlerini ibadethane saymayan, Ana/Dedelerini inanç önderi olarak kabul etmeyen devlet aklı, Alevi Ana/Dedelerini Hacca götürüyor. Alevi gençlerini Hace Bektaş Veli Dergahında buluşturmaya çalışıyor.
Oysa Aleviler bunların hiç birini istemiyor. Aleviler eşit yurttaşlık hakkını talep ediyor ve kimliğinin tanınmasını istiyor. Hal durum böyleyken Aleviler adına herkes konuşuyor, kitapçık çıkarıyor, toplu buluşma organizasyonları düzenliyor.
“ARTIK ALEVİLER, ALEVİ KURUMLARI KONUŞMALI”
Son sözüm: Artık Aleviler ve Alevi kurumları konuşmalı, sürece öncülük etmeli ve tüm Alevi kurumları ile birlikte Ankara’da en kısa zaman içerisinde 10 binlerin katılımıyla büyük Alevi Buluşmasını sağlamalı ve nasıl bir 2. yüzyıl cumhuriyeti istediğini ortak bir deklarasyon ile kamuoyuna sunmalıdır. Avrupa Alevi hareketi bu kapsamda her koşulda göreve ve sorumluluk üstlenmeye hazırdır. Birliğimiz daim, Bozatlı Hızır yardımcımız olsun. Aşk ile.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.