Alevi Haber Ajansi

Mat: Aleviler teslim alınmak isteniyor; maaşlı dedeler erkanımızın önünden geçemezler-VİDEO

PİRHA- AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat, AKP’nin cemevleri ziyaretini ve Alevi meselesine olan yaklaşımını değerlendirerek, “Yeni düzenlemeler adı altında kendi inançsal kimliklerini dayatacaklar. Bu büyük bir asimilasyon politikasıdır. Devlet parayla Alevilerin onurunu satın alma girişimi içerisindedir. Parayla, devlet gücüyle Alevileri teslim almak istiyorlar. Asla teslim olmayacağız” dedi.

AKP-MHP ittifakı Alevi kurumlarına yönelik ilgisini arttırıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışmalı Hüseyin Gazi Cemevi ziyareti sonrası Kültür Bakanlığı’nın Alevi kurumlarının etkinliğine alternatif olarak düzenlediği etkinliğe katılarak, “Ülkemizdeki 1585 cemevinin tamamı ziyaret edilerek Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın 8 bin 740 talebi belirlendi. 5 bin 600’ü hızla karşılandı. Diğer taleplerle ilgili olarak İçişleri, Kültür ve Adalet Bakanlığımız çalışma yapıyor” dedi.

Alevi çatı örgütlerinden Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Alevi Kültür Derneleri (AKD) ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, ortak bir açıklama yaparak, “Alevileri asimile etmeyi hedefleyen devletin tutumu hiç bir dönemde, bu dönemde olduğu kadar gözü kara ve ideolojik bir hal almadı! Alevi toplumunun hükümetten ve Cumhurbaşkanından beklentisi nettir; İçimize oynamak değil, farklı kanatlarımızın ortak mutabakatıyla oluşturulmuş olan ortak taleplerimizin karşılaması, 85 milyon insanıyla anayasal hak ve yurttaşlık eşitliğimizin sağlanmasıdır. Burada bir kez daha ilan ediyoruz ki, betonla, çimentoyla, içimizden ayartılacak olanlara sağlanan dünyalıklar uğruna inancımızla oynanmasına, taleplerimizin saptırılıp geçiştirilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat, AKP iktidarının cemevleri ziyaretlerini ve iktidarın Alevi sorununa olan yaklaşımını PİRHA’ya değerlendirdi.

“ALEVİLER CUMHURİYETİN BİRİNCİ YÜZYILINDA ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEDİLER”

PİRHA: Alevilerin hak mücadelesine ilişkin geçmişten günümüze devletin bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

HÜSEYİN MAT: Alevilerin sorunu AKP ile yaşadığımız bir süreç değil sadece. Cumhuriyet dönemine ait olan bir sorun da değil. Sorun çok çok geçmişlere dayanıyor. Aslında bu coğrafyada özellikle İslamiyetin hakim olması ile birlikte Alevileri kendilerine benzetme çabası her zaman olmuştur. Soykırımlar, katliamlar, ötekileştirmeler, baskı unsurları oluşturulması… Bu yüzyıllara dayanan bir sorun. Bu sorunları bir çırpıda çözebilmek kolay değil. Evet Osmanlı’dan cumhuriyete geçiş bir umut oldu. Ancak demokratik bir cumhuriyet oluşturulsa Aleviler burada kendilerine düşen payı alabilirdi. Aleviler cumhuriyetin kuruluşunda çok ciddi tavır belirledi ve taraf oldu. Osmanlı’ya karşı cumhuriyetten yana oldular. Ancak gördük ki devlette bir gelenek var, devamlılık geleneği var. Cumhuriyet maalesef Osmanlı’nın devamı oldu.

Bir anayasa yazıldı, eşit yurttaşlık yazıldı. Anayasada devlete karşı dil, din, mezhep, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın herkese eşit davranılacağı yazıldı. Kişi hak ve özgürlükleri yazıldı. Din ve vicdan özgürlükleri yazıldı ama sadece yasalara yazıldı. Bunlar pratikte uygulanmadı. Sosyal yaşamda, gündelik yaşamda çok daha farklı şeyler yaşandı. Türkiye’nin kendine özgü demokrasi anlayışı var. Eğer benim gibi düşünüyorsan, benim gibi konuşuyorsan, benim gibi yaşıyorsan sorunumuz yok, eşitiz. Geçmişten bugüne gelen resmi bir ideoloji var. Cumhuriyet 2023 yılında 100. yılını tamamlayacak ve Aleviler cumhuriyetin birinci yüzyılında çok ağır bedeller ödediler. Koçgiri, Dersim, Sivas, Çorum, Gazi, Gezi gibi çok sayıda katliamlar yaşadık. Ama bu sadece Alevilere de yapılmadı. Kürtler de, Ermeniler de, Süryaniler de aynı bedeli ödedi. Yani makbul olmayanlar, resmi devlet tanımlamasının dışında kalanlar ödedi. Oysa Türkiye kozmopolit açıdan da baktığımızda farklı inançların, kimliklerin, medeniyetlerin bağrında yaşadığı topraklar. Solculuk, laiklik esas alınmış olsaydı tüm bunları yaşamamış olacaktık ama maalesef egemen zihniyet farklılıkları kendine benzetmek için farklı kesimleri ezdi.

“DERGAHLARIN MÜLKİYETİ ALEVİLERİNDİR; BİZE SAYGISIZCA YAKLAŞILIYOR”

-Aleviler bu süreçte yoğun bir şekilde gündem oluyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz?

-Son 30 – 35 yıldır Alevi toplumu örgütlenmemiş olsaydı biz bu gündemi yakalayamayacaktık. Her toplumun hak mücadelesi var. O anlamıyla da her toplumsal mücadelenin, her toplumun kurtuluşu kendi ellerinde. Aleviler kendi özgün mücadelesini, örgütlenmesini sağlamamış olsalardı bugün bunlar tartışılıyor olmayacaktı.

Son olarak Hacı Bektaş Dergahı’na üç koldan ‘Dergahlarımızı istiyoruz’ yürüyüşü yaptık. Çünkü dergahlar bizim sadece ibadet ettiğimiz yerler değil. Dergahlarımız, cemevlerimiz Alevilerin kütüphanesidir, okuludur, darıdır, bütün sosyalleşmenin yaşandığı alanlardır. Yani yaşama dair her şeyi paylaştığımız bir alandır. Siz dergahlarımızı alıp müzeye dönüştürüp devletin tekeline verirseniz, cemevlerini bir kültür evi gibi işletirseniz o zaman varlık gerekçenizi kaybetmiş olursunuz. Sadece geçmişinizi kaybetmiş olmazsınız, geleceğinizi de kaybetmiş olursunuz. Sıradan herhangi bir sivil toplum kuruluşu olmuş olursunuz. Biz bu yüzden itiraz ediyoruz. Bu dergahların mülkiyeti bize ait. Dergahların mülkiyeti Alevilerindir. Sadece Hacı Bektaş Veli değil, Türkiye’nin sınırları içerisinde yüze yakın dergah var ve hepsi işgal altında. Hatta bazı dergahlarımızda Kur’an kursu açılmış, imam atanmış, utanmasalar yanına minare dikip cami yapacaklar. Ya bu kadar cami var, biz size saygı duyuyoruz ama bize saygısızca yaklaşılıyor.

Bizim yakamıza yapışmışlar bizi çekiyorlar ve ısrarla ‘biz biriz’ diyorlar, biz kardeşiz, aynı dine, aynı kitaba, aynı Allah’a inanıyoruz diyorlar. Aramızda hiçbir fark yok diyorlar. Devlet, yıllarca örgütsüz bir toplumu horlayarak, dışlayarak, şiddet uygulayarak bastırmayı tercih etti ama amacına ulaşamayınca kendi şemsiyesi altına almaya çalışıyor. Son 20 yılı değerlendirdiğimizde, cumhuriyet tarihinin beşte birini yöneten bir iktidar var karşımızda. Bu iktidar Karacaahmet’e dozer mi dayamadı, Avrupa’daki Alevilere Ali’siz Aleviler deyip Türkiye’deki Alevilerle arasını açmaya mı çalışmadı, cemevlerine cümbüş evi mi demedi, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğinden dolayı alanlarda yuhlatmadı mı? Söylemediği hiçbir şey kalmadı.

“TEHLİKELİ VE ACIMAISZ BİR YAKLAŞIM”

-Bugün ‘Alevi açılımı’ konuşuluyor.

Son süreçte Ankara’nın göbeğinde Alevi kurumlarına, cemevlerine saldırılar yaşadık. Bu sözler bunu yapan insanları cesaretlendiren söylemlerdir. Peki iktidar niye şimdi cemevi açıyor, Alevilere ‘statü’ vereceğiz diyor, dedelere maaş bağlayacaklarını söylüyorlar? Vereceklerini söyledikleri statü de bizim istediğimiz statü değil. Kültür Bakanlığı’na bağlayacaklar. Yeni cemevleri yapacaklarını söylüyorlar. Ancak bunlar cemevi değil, açık söyleyeyim mescit yapacaklar. Erzurum’da yapılacak olan cemevinden ne çıkar? Ben oralıyım, iyi biliyorum. Oranın sahibi Erzurum Belediyesi olacak. O cemevlerinde Ku’ran kursları da olacak, abdesthane yerleri de olacak, cemevlerinin üstüne cemevi ve kültür merkezi de yazacaklar ama ibadethane demeyecekler. Onun altında kendi inançsal kimliklerini dayatacaklar. Bu büyük bir asimilasyon politikası. Yapılan fiziki soykırım ve katliamlardan katmerce daha tehlikeli ve daha acımasız bir yaklaşım. Bunu çok açık ve net bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor. Sadece bir AKP politikası da değil, bu devlet politikası.

“DEVLET PARAYLA ALEVİLERİN ONURUNU SATIN ALMA GİRİŞİMİ İÇERİSİNDE”

-Alevi kurumları olarak açıkladığınız bildiride “AKP iktidarı ve devlet kurumları Aleviliği tanımlama sevdasından vazgeçmelidir” dediniz. Bugün iktidarın bu kadar çalışmasına karşın bu söz ne anlam taşıyor?

-Biz bu ülkede eşit değiliz, bağımsız değiliz. Bu ülkede eşit yurttaş muamelesi görmüyoruz. Ne kamuda, ne özelde Aleviler iş alamıyorlar. Alevi çocukları iş bulamıyor. Yüksek puanlar alıyorlar ama mülakatlarda eleniyorlar. Bu kadar büyük yalan silsilesi olamaz diye düşünüyorum ama maalesef burası Türkiye, oluyor. Alevi olmayanlar Alevilere nasıl olmaları gerektiğini dayatıyor. Aleviler hiçbir siyasi partiye bağlı olmamalı, onun güdümünde hareket etmemeli. Aleviler bağımsız olmalı. Alevi tarihine baktığımızda yaşanan katliamların temelinde zalimin karşısında yer aldığı, mazlumun yanında tutum sergilediği görülür. Bu yüzden bu kadar acıları yaşamışızdır. Cumhurbaşkanı bir cemevini ziyaret etti ve özellikle iktidar medyası koca koca manşetler attı. Sanki bir lütufmuş gibi. Ülkeyi yönetiyorsanız tabii ki gideceksiniz. Bir de cemevi açacağız diye vaatlerde bulunuyor. Biz sizden cemevi açmanızı istemiyoruz. Biz sizden kimliğimizi istiyoruz. AKP iktidarı cemevlerine yaptığı ziyaretlerle Alevilerin kodlarını çözmeye çalıştı. 1.800 tane cemevini ziyaret etmesi, camını, duvarını yapayım demesi sadece oy toplamadan ibaret değil. Bir istihbarat çalışmasıydı, bir refleks ölçmeydi. Alevilerin örgütlenmesini nasıl engelleyebiliriz, bunun hesabını kitabını yaptılar.

“MAAŞLI DEDELER BİZİM ERKANIMIZIN, ÖĞRETİMİZİN ÖNÜNDEN BİLE GEÇEMEZLER”

Türkiye’de son yıllarda bir yoksullaşma sorunu var. Ve bu çok yoğun yaşanıyor artık. Bu yoksullaşma genel Türkiye yoksullaşması ama bunun yanında Aleviler ve Kürtler daha fazla yoksullaştı. Çünkü iş bulamıyorlar artık. İç göçten çok, dış göç yaşanıyor. Biz devletten cemevi istemiyoruz. Yoksullara, çocuklara, gençlere, doğaya yatırım yapsınlar. Biz anadan doğma yasal haklarımızı istiyoruz, biz kimliğimizi istiyoruz. Devlet parayla Alevilerin onurunu satın alma girişimi içerisindedir. Parayla, devlet gücüyle Alevileri teslim almak istiyorlar. Asla teslim olmamak lazım. Bizim inancımızda dedelerimiz her zaman toplumun rızasını almıştır. Maaşlı dedeler bizim erkanımızın, öğretimizin önünden bile geçemez. Bu bize terstir. Bunu da şimdiden söylemiş olalım.

Diren KESER-Melis CİDDİOĞLU/HACIBEKTAŞ

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak