PİRHA – Alevi kurumları ve demokrasi bileşenleri, Sivas Madımak Katliamı’nın 29’uncu yılı nedeniyle İstanbul’da basın açıklaması yaptı. Okunan ortak metinde “Unutturmayacağız. Çünkü unutmak; Asım Bezirci’nin kalemine, Hasret Gültekin’in bağlamasına, Nesimi Çimen’in curasına, Asuman Sivri’nin semahına, Koray Kaya’nın düşlerine ihanettir” ifadeleri kullanıldı.
Sivas Katliamı’nın 29’uncu yılı sebebiyle ülke geleninde anmalar sürüyor. İstanbul’da da Alevi kurumları ile çok sayıda demokratik kitle örgütleri bir araya gelerek katledilen 33 yurttaşı andı.
Kadıköy ilçesinde yapılan anmada yaşamını yitiren 33 kişinin fotoğraflarıyla birlikte “Sivas’ın hesabı sorulacak. Sivas için adalet, Suruç için adalet. Unutmadık, affetmeyeceğiz. Sivas’ın ışığı sönmeyecek. Pir Sultanlar ölmez.” pankartları da taşındı.
Yoğun katılımın olduğu anma programında, saygı duruşunun ardından katledilen 33 yurttaşın isimleri okundu.
Kalabalık kitle tarafından semah dönülmesi ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İstanbul şubeleri, Alevi kurumları ve cemevleri ile emek ve demokrasi güçleri adına ortak basın açıklamasını PSAKD Kadıköy Şube Başkanı İbrahim Karakaya okudu.
“ATEŞTE SEMAHA DURANLAR, BİZLERE IŞIK OLDULAR”
“Katliamlar, baskı, asimilasyon, yolsuzluk ve yoksulluğa karşı, eşit haklar mücadelesi ve adalet için, 2 Temmuz’da Alanlardayız” denilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“33 canımız ve 2 otel görevlisinin faşistler tarafından, devletin kolluk güçlerinin gözleri önünde otelin ateşe verilmesiyle diri diri yakılarak katledilmesinin üzerinden 29 yıl geçti. Onlar, ‘Gelin Canlar Bir Olalım’ diyen, ‘Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz’ diyen, ‘Dönen Dönsün, Ben Dönmezen Yolumdan’ diyen Pir Sultan Abdal’a yoldaş oldular.
Sivas Madımak Katliamının 29. yılında emek-demokrasi güçleri ile birlikte yitirdiğimiz Canlarımızı ‘İnsanca yaşam, eşitlik, özgürlük ve adalet için SİVAS’IN IŞIĞI SÖNMEYECEK’ temasıyla anacağız. Çünkü; 29 yıl önce bedenleriyle ‘Ateşte Semaha Duran’ Canlarımız, ülkemizdeki demokrasi, barış, özgürlük, emek, eşit haklar ve laiklik mücadelesinde bizlere ışık oldular, rehber oldular, direnme gücü oldular.
Bu anlamda 2 Temmuz’un bizim için anlamı;
2 Temmuz; Cemevlerimizin Alevilerin İbadethanesi olduğunun yasal olarak kabul edilmesi için mücadele günüdür.
2 Temmuz; kapatılan ve vakıflar üzerinden el konulan dergâhlarımızın Alevilere geri verilmesi için mücadele günüdür.
2 Temmuz; Alevilere uygulanan ayrımcılık ve nefret söylemlerine son verilmesi için mücadele günüdür.
2 Temmuz; Alevi köylerine cami yapılması ve Alevilerin kutsal mekânlarının baraj, maden ve taş ocakları ile yok edilmesine karşı mücadele günüdür.
2 Temmuz; zorunlu din dersleri ile Alevi inancının asimilasyonuna karşı mücadele günüdür.
2 Temmuz; laik bir Cumhuriyet için Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması için mücadele günüdür.
2 Temmuz; Alevilere yönelik katliamlarla devletin yüzleşmesi ve Madımak Oteli’nin Utanç Müzesi olması için mücadele günüdür.
2 Temmuz; bilimsel, çağdaş ve laik eğitim politikalarının, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirilmesi için mücadele günüdür.
2 Temmuz; Anadolu’nun çoğulcu yapısı içinde, kendi kimlik, inançsal ve kültürel özelliklerimizle Anayasal güvence altına alınarak birlikte yaşamak için mücadele günüdür.
2 Temmuz; Anadolu’nun çoğulcu yapısı içinde, kendi kimlik, inançsal ve kültürel özelliklerimizle Anayasal güvence altına alınarak birlikte yaşamak için mücadele günüdür.
2 Temmuz; ırkçılık, şovenizm ve şeriatçı güçlere karşı mücadele günüdür.
2 Temmuz; emperyalist talan politikalarına, emeğin değersizleştirilmesine, halkımızın emeği ile yarattığı değerlerin bir avuç hortumcuya peşkeş çekilmesine karşı mücadele günüdür.
2 Temmuz; cinsiyet ayrımcılığına, kadının bedeni ve emeği üzerindeki sömürünün ortadan kaldırılmasına, kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüze karşı mücadele günüdür.
2 Temmuz; emperyalist ülkelerin dünyaya hükmetmek adına gerçekleştirdikleri küresel saldırılara karşı, dünya halklarının ve emekçilerinin dayanışma günüdür.
2 Temmuz; bir avuç çıkarcının sömürü hırsıyla, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın peşkeş çekilmesine, doğamızın talanına, yaşam alanlarımızın yok edilmesine ve tüm insanlığın sahip olduğu eko sisteminin bozulmasına karşı mücadele günüdür
Unutmayacağız Unutturmayacağız;
Çünkü unutmak, en başta inancımıza, direncimize, bilincimize ve bu uğurda bedel ödeyen, Kerbela’dan Şeyh Bedrettin’e, Pir Sultan’a ve bugüne kadar, hak ve hakikat mücadelesinde inançları uğruna bedel ödeyenlere ihanettir.
Çünkü Unutmak; Asım Bezirci’nin kalemine, Hasret Gültekin’in bağlamasına, Nesimi Çimen’in curasına, Asuman Sivri’nin semahına, Koray Kaya’nın düşlerine ihanettir.
2 Temmuz Madımak katliamına bu anlamla bakarak 29. Yılında mücadelemizi daha da yükselterek, tüm saldırılara ve inkara karşı birliğimizi sağlamaya, Sivas – Madımak Katliamında yitirdiğimiz Canlarımızı unutturmak isteyenlere gereken cevabı hep birlikte vermeye çağırıyoruz.
Madımak Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız!
Gelin Canlar Bir Olalım!
Sivas’ın Işığı Sönmeyecek!”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.