Alevi Haber Ajansi

‘Madımak’ta devletin parmağı değil kendisi vardır!’ VİDEO

PİRHA- Yol Erenleri ve Pir Sultan Kültür Derneği Bornova Şubesi çok sayıda yurttaşın katılımıyla Sivas anması gerçekleştirdi. Anmada konuşan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, “Madımak’ın arkasında koca bir tarih var. Fiili katliam vardı. Bir katliam dizisidir. Madımak’ta tüm halklar katledildi. Devletin parmağı değil kendisi vardır” dedi.

Yol Erenleri Derneği ve PSAKD Bornova Şubesi, Madımak Katliamı’nın 26. yıl dönümünde yaşamını yitirenler için bir anma gerçekleştirdi. Bornova Atatürk Mahallesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen anmada, ‘ Eşit yurttaşlık, demokratik anayasa istiyoruz’, ‘ Asimilasyona hayır, zorunlu din dersleri kaldırılsın’, ‘Sivas’ı unutmadık’ pankartları asıldı.

Katliamda yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve sinevizyon gösterimi sonrası HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve PSAKD Bornova Şube Başkanı Kamil Yücer divanda yerini aldı. Kısa bir konuşma yapan Yücer, “Yıllarca bastırıldık. Bunları artık yıkmamız lazım. Nerede olacağımızı, sahipleneceğimizi bilirsek daha çok omuz omuza durabiliriz” diye konuştu.

“MADIMAK’TA HALKLAR KATLEDİLDİ”

Anma etkinliğinde söz alan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Madımak Katliamı’nın arkasında büyük bir tarihi gerçekliğin yattığına vurgu yaparak katliamda devletin insanlığa karşı suç işlediğini söyledi. Bülbül, “Madımak’ın arkasında koca bir tarih var. Fiili katliam vardı. Bir katliam dizisidir. Madımak’ta tüm halklar katledildi. Devletin parmağı değil kendisi vardır. Devlet insanlığa karşı suç işlemiştir. Alevi toplumunun, kurumlarının temel görevi devrimcileri, Kürtleri, Ermenileri, Süryanileri kısacası mazlumları bir araya getirmektir. Bundan bir sorumluluk çıkarmaktır. Börklüce’nin katledilip köy köy gezdirilmesi de bir katliamdır. Türk-İslam sentezi tarihini gerçekleştirmenin bir parçasıdır. Türkmen halkı sistematik olarak katledilmiştir. Devşirme usulünü sürdürmüştür Türkmen halkının kimlik talebini ortadan kaldırmak için katliamlar uygulanmıştır” diye konuştu.

“KOÇGİRİ KATLİAMI DEVLETE GÖRE MADIMAK’IN YARIM KALMIŞ HALİ”

“6 Mart 1921 Koçgiri Katliamı devlete göre Madımak’ın yarım kalmış halidir. Laiklik adı altında tekçi bir rejim kurulmuş, Diyanet eli ile devlet dini oluşmuştur” diye sözlerine ekleyen Bülbül,  Alevi inancın toplumsal, inançsal, kültürel değerleri ile sürekli sisteme karşı oluşunun beraberinde katliam girişimlerini de getirdiğine dikkat çekti. Bülbül, şunları vurguladı:

“Bütün Alevi katliamları Maraş, Adıyaman, Antep, Malatya ve Sivas hattında olmuştur. Bu güzergahta yürütülen katlimlar Türkmen Aleviler, Kürt Aleviler, Arap Aleviler ve Roman Alevilere olmuştur. Egemen kimlik hiçbir kimliği tanımaz, hak vermez. Önce Alevilerin kimliği kabul edilecek sonra hak talep edecek. Bütün bu katliamların temel sebebi 1960 yıllardan sonra kentlere göç etme, esnaflık yapma ve şehrin sosyal yapısında yer alması, söz sahibi olması sistemde bir algı oluşturuldu. Bundan dolayı müdahale edildi. Diğeri ise Selçuklu ve Osmanlı’da vergi alınmasıdır. Aleviler vergisini talibi olduğu ocağa verir. Ocak’ta bunu eşit pay eder. Diğeri de asker vermemektir. Aleviler bunu da red etmiştir. Diğeri ise hukuktur. Aleviler sorunları kendi içinde çözmüş, şeyhülislama taşımamasıdır. Sorunlarını kendi inanç sistemi içinde çözmesidir. Dördüncüsü ise toplumsal örgütlenme sistemidir. Bir tür özerk yaşamdır ve sistem tarafından aykırı görüldüğü için hedef olmuştur.”

“ŞİİRİMİZ, KÜLTÜRÜMÜZ KATLEDİLDİ”

“Hangi Alevi uluları sizi utandırdı?” diye soran Bülbül, Alevilerin utangaç ve sıkılgan tavırlarından bir an önce kurtulmaları ve kendilerini öz güven ile haykırmaları gerektiğine vurgu yaptı. Madımak’a sahip çıkmanın halkların özgürlüğünü sağlamak ile gerçekleşecebileceğine dikkat çeken Bülbül şöyle devam etti:

“Utangaç, sıkılgan tavırdan vazgeçmeliyiz. Hangi Alevi uluları sizi utandırdı? Bunu öz güvenle haykırma zamanıdır. Madımak’ın, Ali İsmail’in, Berkin Elvan’ın hesabının sorulması için neden bir ittifak olmasın. Kadın katliamları Madımak’ın devamıdır. Madımak’ta şiirimiz, sazımız, kültürümüz, Türklüğümüz, Kürtlüğümüz katledilmiştir. Türkiye’nin Alevi toplumuna çok borcu vardır. Biz ülkeye Aşık Mahsuni’leri, Nesimi Çimen’i, Hallacı Mansur’u, Aşık Veysel’i armağan ettik. Onlar olmasa halk müziği olmazdı. Madımak’ta yakılanlar Pir Sultan’ın mücadelesini güncelleyenlerdir. Bu davaya hizmet etmek için gittiler.”

Son olarak toplumsal değerleri gerçekleştirmenin birlikte çalışmak ile var olacağının altını çizen Bülbül, “Ya halklara eşit yaşama özgürlüğü getireceğiz, yada bu sorumluluğun altında kalacağız. Duyguda düşüncede birlikte olalım. Toplumsal değerleri gerçekleştirmeye çalışalım. Hepimizin görevini Türkiye halklarını özgürleştirmektir” ifadelerini kullandı.

Anma genç zakirlerin okuduğu nefesler ile son buldu.

PİRHA / İZMİR

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak