Alevi Haber Ajansi

Kooperatifleşme yüzlerini güldürdü: Artık emeğimizin karşılığını alıyoruz- VİDEO

PİRHA- Tanesinin küçük oluşu, erken pişmesi ve lezzeti ile diğer fasulye türlerinden ayrılan Ovacık kuru fasulyesini toplayan köylüler, “Eskiden tüccarlar fasulyemizi alırlardı ve paramızı bazen vermezlerdi” diyor. Şimdi ise köylüler 5 yıl önce kurulan kooperatif ile üretimde yaşadıkları zorlukların ortadan kalmasından oldukça memnun. 
Haberin videosu

Dersim’in Ovacık ilçesinin başlıca gelir kaynakları arasında yer alan kuru fasulye pek çok ailenin geçim kaynağı. Bu yıl da Eylül ayı boyunca her tarlada fasulye hasadının yapıldığını görmek mümkün. 2018 yılında 4 bin 150 hektar alana ekilen kuru fasulyeden 180 ton ürün elde edilmişti. Mevsim şartlarının uygun gitmesi nedeniyle üreticiler bu yıl da hasattan memnun.

Dersim’in Ovacık ilçesine bağlı Kedek köyünde de kadınlar ve erkekler bir dayanışma ile tarlada fasulye hasadına başladı.

FASULYE ÜRETİMİ CANLANDI

Ovacık 94 Mahallesi Tarımsal Kalkınma ve Üretim Kooperatifi’nde iki dönem başkan yardımcılığı görevi yapan şimdi de kooperatifte aktif olarak destek veren İnan Kayır, “Kooperatifin kurumlaşmasıyla beraber üretim anlamında gözle görülür bir yükselme var, daha önceden buralarda fasulye üretimi pek kalmamıştı. Geçen sene 140 ton fasulye elde ettik ki bu kooperatife gelen fasulye miktarıdır, bunun dışında başka illere gönderenler oldu onlarla birlikte yaklaşık 180-200 tona yakın fasulye elde edildi. Bu sene daha fazla tarla ekildi” ifadelerini kullanıyor.

Uzun yıllar İstanbul’da yaşadıktan sonra memleketine dönen ve 2 yıldır Ovacık’ta toprakla ilgilenen Özlem Sevim’i de eşi ve dostları ile birlikte kendi tarlasındaki fasulyeleri toplarken görüntülüyoruz.

“ESKİDEN EMEĞİMİZ BOŞA GİDİYORDU”

Sevim, ürüne ilişkin şu bilgileri veriyor:

“İlkbahar yağmurları durduktan sonra havalar ısınmaya başlayınca hemen ekim yapılıyor, sulama ve yetiştirme süreci 3 ay sürüyor. 3 ay sonra yağmurlara yetişmeden biçmek için çaba sarf ediliyor, çünkü yağmur yiyen ürünün ekimi daha güç oluyor. Para sıkıntısı olmuyor kooperatiften tekrar alabiliyoruz. 6 ay haftada bir sulama süreci var ama 15-20 gün çok eziyetli geçiyor. Biçmesi, çıkartması, kurutması, patoslara atılıp sonra tekrar seçilmesi bu yüzden bir ay kadar sürüyor. 1 ay boyunca insanlar tüm günlerini bunlara vermek zorunda.”

Eskiden pazar alanı olmadığı için tüccarların üzerinden işin yürüdüğünü, bunun da kendilerini oldukça olumsuz etkilediğini söylüyor. Sevim, ‘Tüccarlar aldığı için paramızı kolay alamıyorduk, peşlerinden gitmek zorunda kalıyorduk. Kimsenin emeğe saygısı yok ürünü alıp gidiyorlar kişiyi ödeme için arayıp bulamıyorsun ve çaresizlikten satmak zorunda kalıyorsun.” diyor.

“BABADAN DEDEDEN GÖRDÜĞÜMÜZ TARIMI YAPIYORUZ”

Toprağından dolayı fasulyelerin kalitesinin yüksek olduğunu belirten Orhan Balk da, “Buranın fasulyesinde pişme süresi 15 dakika sürüyor. Feni gübre verim olarak çiftçiyi bol bir kazanca sokabilir ama bunu uzun vadede hesapladığınızda 20-25 yıl sonra, 1. yıl dönüme 3 kilo attığınız gübreyi 20 yıl sonra 50 kiloya çıkartmış olacaksınız. Bizden önceki dedelerimiz, atalarımız gübreye bulaşmamışlar bizler de bilinçlendikten sonra bulaşmamayı tercih ediyoruz, babamızdan dedemizden gördüğümüz tarımı yapıyoruz” diyor.

Devletin çiftçiyi bilinçlendirmede yetersiz kaldığını belirten Balk, kooperatifin ise bu konuda çok katkısının olduğunu düşünüyor. Balk, “Eskiden ürünü ekip biçerdik tüccarlar 3 liraya alırdı. Belli bir süre sonra üretim tamamen durdu ve kooperatif bu duruma el atınca farkındalık yaratıldı. Ürün 3 lirayken 7 liraya satıldı, ilk sene ekilen ürünü köylülere tohum olarak dağıttılar. Önceden yüzde 20 ekim varken şu an yüzde 70’lerde ekim var, İstanbul’dan emekçisi bile gelip ekim yapıyor. Eskiden boş gezen gençler şimdi ise tarıma girip para kazanmanın yollarını arıyorlar ve emeklerinin karşılığını alıyorlar” ifadelerini kullanıyor.

“KADINLAR FASULYE EKMEK İÇİN EŞLERİYLE KAVGA EDİYOR”

“Kadınlar kavga ediyorlar eşleriyle fasulye eksinler diye” konuşarak sözlerine başlayan Zeynep Ölmez de erkeklerin bu noktada eksik kaldığını düşünüyor. Ölmez, “Çünkü erkekler fasulye ekmek istemiyor, biz kadınlar da ekmeleri için ısrarcı oluyoruz. Fasulyelerimizin tadı yarım saat gibi bir sürede pişecek kadar güzel. İçine et koymadan da tadı harika oluyor. Çok eskileri bilmem ama bizim dönemimizde severek ekiyoruz, biçiyoruz çünkü karşılığını alıyoruz. Eskiden tüccar gelirdi bizi kandırır fasulyeyi götürürdü. Ne aldığımız paradan bir şey anlardık ne de verdiğimiz emeklerimizin karşılığını alırdık. Ama şimdi öyle değil biçiyoruz, seçiyoruz, satıyoruz” diyor.

Sevim KAHRAMAN/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak