Alevi Haber Ajansi

KHK mağduru öğretmenler: İhraçlar travmaya neden oldu-VİDEO

PİRHA – KHK ile işlerinden edilen Eğitim-Sen üyesi öğretmenler Tekin Çelik ve Mehmet Atlı, hem ekonomik hem de sosyal ilişkilerinin bozulduğunu belirterek, hukuksal olarak davalarda herhangi bir dönüşün olmadığını kaydetti. 

KHK ile işlerinden edilen öğretmenlerin sadece ekonomik olarak değil sosyal olarak da ilişkileri bozuldu. İhraç edildikten sonra ciddi ekonomik sorunlar yaşayan öğretmenlerden kimi garsonluk yaparak ailesini geçindirmeye çalışırken, kimi de mağazada çalışarak ekonomik sıkıntısını çözmeye çalıştı. Fakat ihraç edilen Tekin Çelik ve Mehmet Atlı mücadele etmekten vazgeçmeden işlerine geri dönecekleri günleri dört gözle bekliyor.

Sınıf öğretmeni olan ve ihraç edilirken müdür yardımcılığı görevini yürüten Tekin Çelik, İzmir’de çalışırken 2016 yılında ihraç edildi. Çelik de diğer ihraçlar gibi bir gece yarısı yayınlanan KHK ile görevinden ihraç edildi. İhraç edildikten sonra kendisine herhangi bir açıklamanın yapılmadığını kaydeden Çelik, “Herhangi bir açıklama ya da bilgilendirme yapılmadı. Ya da KHK ile ihracımızdan sonra herhangi bir dava süreci herhangi bir suç isnadı söz konusu olmadı. Dolayısıyla herhangi bir suç ortada yokken ihraç edildik” dedi.

İHRAÇLAR TRAVMAYA NEDEN OLDU  

KHK ile ihraç edildikten sonra çok yönlü hayatlarına yansıdığını belirten Tekin Çelik şöyle devam etti:

“Aslında KHK ile ihraç çok boyutları olan bir şey. Ekonomik olarak yıldırmak, diz çöktürmek bu şekilde tasfiye ederek aslında yürütmüş olduğunuz mücadeleden sizi alıkoymak. Sizi işinizden KHK’lerle atarak aslında bu şekilde mağdur etmek, geride kalan insanları yıldırmak, onları ümitsiz kılmak ve bir bütün olarak kamuda yapmayı düşündükleri dönüşümü sağlamak için yaptıklarını düşünüyorum.

Çok yönlü ve farklı alanlarda bunun travmatik boyutlarının olduğunu iki buçuk senede gördüm. Ekonomik olarak çok ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldığınızı görüyorsunuz. KHK ile ihraç olduktan sonra KHK ile ilgili maddeden dolayı herhangi bir kamu alanı ya da herhangi bir işte sigortalı çalışamayacağınızı anlıyorsunuz. Sosyal ilişkilerinizi bir bütün olarak aslında bozuluyor. Bir şekilde aileniz ve çevrenizle olan ilişkilerinizde farklı etkilerin olduğunu görüyorsunuz. Yani bir bütün olarak bir izolasyona sebep oluyor.”

Yaşamın her alanında mücadele yürüttüklerini ve laik, bilimsel, demokratik ve anadilde eğitimi savunduğunu belirten Çelik, yürüttükleri mücadeleden alıkoymak için KHK ile ihraç edildiklerini kaydetti.

“HUKUKİ SÜREÇ DE YAŞANAN ÇARPIKLIĞA UYGUN DEVAM ETTİ”

İhraç edildikten sonra yasal bir sürecin başladığını ancak hala sonuçlanmadığını kaydeden Çelik şöyle devam etti:

“Tabi ihraçlarla beraber başlayan bir yasal süreç vardı. Aslında bizim gibi mücadele edenler için OHAL bir istisna olmaktan çıkıp bir kurala dönüştü. Bizim için aslında her zaman OHAL vardı. Yürüttüğümüz mücadele her zaman OHAL’deymişiz gibi bir muameleyle karşılandı. Dolayısıyla ihracımızla ilgili olan süreçte hukuki süreçte aynı şekilde yürüdü. Aslında bir karar verildi ve arkasından yürüyen hukuki süreçte bu çarpıklığa uygun bir şekilde devam etti.

“İHRAÇLAR SİYASAL BİR SÜREÇTİR”

OHAL komisyonundaki başvurumla ilgili iki yıl oldu ama benim tarafıma herhangi bir dönüş yapılmış değil. Mücadelede başarılı olacağımı ben düşünüyorum. Ama bazı gerçekleri de görmek gerekiyor. Bizim kamudan tasfiyemiz bu ihraçlar süreci hukuki bir mesele olmaktan öte siyasal bir süreçtir. Bizimle ilgili yürüyen süreç sadece bunun bir ayağıdır.”

İzmir Karşıyaka Eğitim Sen 2 No’lu Şube’nin 100 haftayı aşkın süredir yürüttüğü mücadelede yer alan Tekin Çelik, bu zor zamanlarda yan yana durmanın ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

“GARSONLUK YAPARKEN ÖĞRENCİLERİME SERVİS YAPTIM”

7 Şubat 2016 yılında 686 sayılı KHK ile işinden ihraç edilen 17 yıllık öğretmen Mehmet Atlı da zor günler geçirmesine rağmen mücadele etmekten vazgeçmedi. Atlı, o zor günleri şöyle anlattı:

“Yaklaşık iki buçuk yıl oldu ihraç edileli. Bu süre içinde zaman zaman çalışarak zaman zaman ev işleriyle, çocuklara bakarak, aynı zamanda sendikal faaliyetlerde bulunarak ayakta kalmaya çalışıyoruz. Herkesin bu süreçte yaşadığı bir hikayesi vardır. Ben de birçok hikayeyi yaşadım. Öncelikle sosyal hayatta bir dışlanmışlık hissediyordum.

6 yıl çalıştığım okulumdan ihraç edildikten sonra okulun önünden geçemiyordum. Öğrenciler beni farklı bir şekilde ‘Aydın lisesinin… öğretmeni’ diyorlardı. Yine garsonluk yaparken -sınıfta çok yaramaz öğrencilerim vardı- orada onlara servis yapıyordum. Hayatın garip tarafları da oluyor. Ona rağmen yaşamı seviyoruz. Bunlar belki hayatımızda anı olarak geçecek ama bizi yıprattı.”

“OHAL KOMİSYONU DİPSİZ BİR KUYU”

17 yıllık öğretmenlik hayatından sonra başka bir hayatın gerçeğiyle yüzleştiğini kaydeden Atlı, işe geri döneceğinden emin.

Atlı, ihraç edildikten sonra hukuki sürecin işlemediğinin altını çizdi. Mehmet Atlı, “Bir OHAL komisyonu var ama bu komisyon hukuki bir merci değildir, dipsiz bir kuyudur. Bu kuyunun en dibinde özellikle KESK üyelerimiz bekletiliyor. Türkiye normal koşullarına döndüğü an demokratik siyaset yürütüldüğünde biz de görevimize geri geleceğiz. Şu anda konjektör bize kapalıdır” diye konuştu.

Eğitim sistemine kısaca değinen Atlı, “Eğitim gittikçe gericileşmiş, gittikçe bilimsel eğitimden uzak dünyanın bugünkü çerçevesinden baktığınız o evrensel, bilimsel temellerden tamamen kopmuş mezhepçi inanç üzerinde şekillenen bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız” dedi.

Atlı, son olarak mücadele vurgusu yaparak umudunu diri tutuğunu söyledi. PİRHA/İZMİR

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak