Alevi Haber Ajansi

KESKli kadınlar: Direnen kadınların sesini yükseltmeye devam ediyoruz-VİDEO

PİRHA – KESK’li kadınlar Ankara’da ‘OHAL’e hayır KHK’ler iptal edilsin’ ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Uluslararası Kadın Grevini ören, eşitlik, özgürlük ve insanca bir yaşam için direnen kadınların sesini yükseltmeye devam ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

KESK Ankara Şubeler Kadın Platformu, bu hafta OHAL ile KHK’lere ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Eğitim Sen 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Canan Çalağan şöyle konuştu:

“8 Mart; 161 yıl önce Amerika’da ‘eşit işe eşit ücret’ talebiyle greve çıkan dokuma işçisi kadınların, bugün ise tüm dünyada çağrısı yapılan Uluslararası Kadın Grevini ören,eşitlik, özgürlük ve insanca bir yaşam için mücadele eden, direnen kadınların sesini yükseltmeye devam ediyoruz.

KESK’ li kadınlar olarak; büyük bir emekle yarattığımız, kadınların kendi hayatlarını ve dünyayı dönüştürme mücadelesinin sembolü olan 8 Mart’ ta yine alanlarda olacağız. İş yerlerimizde emeğimizin, iş güvencemizin ve eşitliğin sağlandığı çalışma koşullarının yaratılması için kadın emekçilerle bir araya gelerek, örgütlenerek, 8 Mart’ ta alanları en geniş kadın kitleleriyle buluşturmak için çalışmalar yürütüyoruz.”

“11 KADIN DERNEĞİ VE 1 ÇOCUK HAKLARI DERNEĞİ KAPATILDI”

“OHAL düzeniyle, baskılarla kadınlara yönelik saldırıların da artarak devam ettiği bir süreçteyiz. Kadın mücadelesinin sesini kısmak için, derneklerimiz kapatılıyor, yayınlarımız yasaklanıyor” diye konuşan Çalağan, OHAL döneminde 11 kadın derneği, 1 çocuk hakları derneği kapatıldığını, kadın belediye başkanları, milletvekillerinin tutuklandığını ve LGBTİ etkinliklerinin yasaklandığını belirterek şöyle devam etti:

“Kadın istihdamının artırılması ile ilgili kağıt üzerinde verilen sözlere rağmen kadınlar iş yaşamından uzaklaştırılıyor, çalışan kadınlar güvensizleştiriliyor, kadınların aldığı ücretler giderek düşüyor ve çalışma koşulları esnekleşiyor. Kadının aile içindeki konumunu pekiştiren ve emeğini değersizleştiren büyük bir baskı ile karşı karşıyayız. OHAL fırsatçılığıyla son bir buçuk yılda yaklaşık yüzeli bin çalışan haksız hukuksuz biçimde işinden ihraç edildi. İhraç edilenlerin yaklaşık yüzde yirmi beşi ise kadınlardan oluşuyor.

Ataerkil kapitalizm koşullarında ücretli çalışmaya dahil olmak, biz kadınlar için bir yönüyle; erkek arkadaşlarımıza göre, çok daha fazla engeli aşmak ve çalışma yaşamında da birçok eril düzenlemeyle mücadele etmek demek. Diğer yandan; ücretli çalışma kadınlar için görece bir ekonomik bağımsızlık ve kendi ayakları üstünde durmak için olanaklar anlamına da geliyor. Bu kapsamda kadınların işten atılması, hem çalışma yaşamında kadınların mücadelesini etkisizleştirmek hem de kadınları eve, geleneksel rollere kapatmak ve erkeğe/ aileye bağımlı kılmak anlamına geliyor.Biz kadınlar ücretli veya ücretsiz emeğimizin sömürüsüne karşı tüm bu saldırıları püskürtecek güce ve kararlılığa sahibiz. Son arkadaşımız işine geri dönünceye ve emeğimiz özgür oluncaya dek mücadelemizi sürdüreceğiz.”

“2017 YILINDA 290 KADIN 22 ÇOCUK KATLEDİLDİ”

İktidarın 15 yıllık politikasını değerlendiren Çalağan, şunları kaydetti:

“AKP’nin 15 yıl boyunca  kadını değil aileyi korumayı  önceleyen  politikaları kadının adının bakanlık  başta olmak üzere  pek çok yerden çıkarılmasıyla sonuçlandı. Kadını birey olarak görmeyen, fıtratını eşitsizlik olarak  niteleyen, tek tip yaşam biçimini dayatan söylem ve pratikler, ilan edilen OHAL ve KHK’ler eliyle meşru kılınmak isteniyor. Bianet’in  verilerine göre; geçtiğimiz yıl  en az 290 kadın  ve 22 çocuk erkekler tarafından katledildi, 101 kadın tecavüze uğradı. 247 kadın taciz edildi, 376  kız çocuğu cinsel istismara maruz kaldı. Basına yansıyan vakalar sonucu oluşturulmuş bu sayıların gerçekte çok daha fazla olduğunu biliyoruz.Taciz, tecavüz, kadın ve LGBTİ cinayetleri durmak bilmiyor. İyi hal, haksız tahrik gibi cezai indirimler uygulanmaya devam ediyor. Eril yargının  uyguladığı cezasızlık politikası  taciz  ve  tecavüzün artmasına neden oluyor.Diyanetin kadın düşmanı fetvaları, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması, OHAL bahanesiyle bir gecede geçen yasalar, yargıda kadın düşmanı kararlar eliyle şiddet failleri cesaretlendiriliyor.

Tüm bu tablonun ve son dönemlerde artan çocuk istismarı olaylarının gerisinde bizzat siyasal iktidar tarafından üretilen ve pompalanan cinsiyetçi söylemler bulunuyorken AKP hükümeti cinsel suçlarla mücadeleye dair etkili politika geliştirilmesi talebimizi görmezden gelerek suçluları hadım etmekten, idam etmekten bahsediliyor. Çocuk istismarı ile zina kavramını birlikte değerlendiriyorlar. İstismar ile rızaya dayalı cinsel ilişkiyi “zina” kavramı üzerinden tartışmak cinsel suçları normalleştirme ve görmezden gelmek demektir. Rızaya dayalı cinsel ilişkiyi suç/günah olarak topluma sunmak, çocuk istismarını kullanarak zina fikrini ve dini kuralları topluma dayatmak için fırsatçılık yapmaktır. Bizler yaşamlarımıza ve haklarımıza yönelik tüm bu saldırılara karşı sesimizi yükseltiyor, kadın dayanışmasıyla hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyoruz.”

“DAYANIŞMAYI BÜYÜTÜYOR, HAYATI ÖRGÜTLÜYORUZ”

Eylem programıyla ilgili konuşan Çalağan, “Erkek egemen düzenin ve onun yürütücülerinin geliştirdiği tüm saldırılara, baskı ve zorbalığa karşı biz kadınlar her yerdeyiz. Susmuyoruz, korkmuyoruz ve itaat etmiyoruz. Bizler bu kararlılıkla mücadelemizi yükselteceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Taleplerimizi dile getirmek için alanlara çıkacağız.4 Mart Pazar günü saat 15.00’te Ziya Gökalp Caddesi, Çankaya Belediyesi önünde buluşuyoruz. Ankara’da bulunan tüm kadın arkadaşlarımızı bir arada olamaya çağırıyoruz” dedi.

Çalağan, “Dünyanın her köşesinden milyonlarca kadın bu 8 Mart’ta bir kez daha dayanışmayı büyütüyor hayatı örgütlüyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda tüm dünya çapında örgütlenen uluslararası kadın grevini destekliyor, tüm kız kardeşlerimizi selamlıyoruz. Bu gün ki açıklamamızı feminist grevin ortak metnini sizlerle paylaşarak bitirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“8 MART ULUSLARARASI DEVRİMCİ BİR GÜNDÜR”

“8 Mart politik mesajlar verdiğimiz uluslararası ve devrimci bir gündür. Bu 8 Martta dünyanın bütün kadınlarını feminist greve davet eden çağrıyı destekliyoruz. Hep birlikte bize yönelen her tür şiddete “Artık Yeter” diye haykırmak için bütün kadınları bir günlüğüne dünyayı durdurmaya çağırıyoruz çünkü bu dünyayı biz döndürüyoruz” diye konuşan Çalağan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşamı yeniden üreten, yaşamın devamını mümkün kılan bizler, iş yerinde ücret ayırımcılığının yanı sıra cinsel taciz ve aşağılamaya, iş piyasasında güvencesizliğe maruz kalan bizler, hayatımızı, bedenimizi ve sağlığımızı metalaştıran tüketim ideolojisine dur demek için bugün üretimden ve tüketimden gelen gücümüzü kullanıyor ve dünyanın farklı köşelerinden yükselen kadın grevi çağrısına kadın dayanışmasıyla omuz veriyoruz. Toplumsal cinsiyet kimliklerimizi inşa ederek bizleri toplumda ikincil rollere hapseden eğitim kurumlarını bugün boykot ederek kamusal, bilimsel, laik ve feminist eğitim hakkı talep ediyoruz.

8 Martta bütün kadınları acılarımızı mücadeleye dönüştürmeye ve bize baskı, sömürü, şiddet, militarizm, savaş ve yağma dışında bir şey vaat etmeyen bu dünyayı değiştirmeye, baskı sömürü ve şiddetin var olmadığı bir dünya yaratmaya çağırıyor, dünyanın değişik ülkelerinde grev ve boykot yapan kadınları kadın dayanışmasıyla selamlıyoruz.”

Cebrail ARSLAN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak