PİRHA- KESK İzmir Şubeler Platformu, ‘İşimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkıyoruz, KHK’lar gidecek biz kalacağız’ şiarıyla 151. kez sokağa çıkarak oturma eylemi gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, ” OHAL Komisyonunu derhal lağvedin ve aldığı tüm ret kararlarıyla birlikte arkadaşlarımızı derhal görevlerine iade edin. Oyalama komisyonu biçimine dönüşen bu yapının kimseye yararı yoktur. Bu oluşum işlevsizdir, yetkisizdir” denildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu, OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) binlerce kamu çalışanın ihraç edilmesini ve açığa alınmasını Karşıyaka İskele karşısında protesto ettiği oturma eyleminin 151. haftasında basın açıklaması yaptı.
İzmir Karşıyaka İskele’de yapılan açıklamada sık sık “Karanlığa teslim olmayacağız” , “İşimizi geri istiyoruz” ve “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atılarak yapılan hukuksuzluğun son bulması çağrısında bulunuldu.
Oturma eyleminin 151’nci haftasında hukuksuz uygulamalara karşı itirazlarını büyütmek ve iş güvencelerine sahip çıkmak için haftalardır oturma eylemleri gerçekleştirildiği kaydedilirken 151 haftadır yapılan hukuksuzluk karşısında mücadele yürütüldüğü belirtildi.
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA MÜCADELE ETMEYİ BAYRAKLAŞTIRDIK”
Emek, demokrasi ve barış mücadelesini verdiğimiz yüz yılı aşkın birikimin son halkası olan KESK’in yani Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’muzun 25. kuruluş yıldönümünü geride bıraktık. Geride bıraktıklarımız kimi zaman yitirdiğimiz mücadele arkadaşlarımız oldu kimi zaman bedel ödeyen aileleri. Geride bıraktıklarımız kimi zaman esaret altındaki arkadaşlarımız oldu kimi zaman ellerinden alınan işleri. Geride bıraktıklarımız kadar geçmişten devralıp devamı getirdiklerimiz de var elbet! Bizler emek, demokrasi ve barış mücadelesinde arkadaşlarımızın anılarını heybemize alarak umudumuzu taşıdık. Bizler mücadele tarihimizin takvim yapraklarını kutsal emanet bilip gül yüzlü nice çocuğa aktardık. Bizler ‘bir insanı sevmekle başlayacak her şey’ diyerek ayırt etmeksizin haklının, mazlumun, emeğin yanında durduk. Bizler daha yaşanılabilir bir dünya için direngenliği sırtlanarak faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeyi bayraklaştırdık.
“TEK ADAM REJİMİNDEN HİÇBİR TOPRAK REFAH GÖRMEDİ”
Yönetenlerde olması beklenen asgari şartlar; kamu vicdanını, adaleti, paylaşımı ve bireyin hukukunu sağlamaktır. Toplumu öncelemeyen ve gözetmeyen hiçbir mekanizma ayakta kalamaz. Bu, tarih boyunca böyle olmuştur. Toplumları var eden kesimlerden elitist tabakalar yaratıp çoğunluğa şaşı bakan yöneticiler tarihin çöplüğüne gitmişlerdir. Bu tarih boyunca böyle olmuştur. En fazlası yüz yıla sığdırabildikleri ömürlerini kendi bekaları için sürdürüp toplumu demir yumrukla yönetenler lanetle anılırlar. Bu, tarih boyunca böyle olmuştur. Tek adam rejiminin hüküm sürdüğü hiçbir toprak refah görememiştir. Nalıncı keseri gibi her şeyi kendine yontan anlayıştan hayır gelmemiştir. Krizlerden para devşiren yaklaşımdan adalet türememiştir. Darbeleri Allah’ın lütfu olarak görenlerden de hiçbir coğrafyaya barış gelmemiştir. Yolunu emek, demokrasi ve barıştan yana çizenler yani bizler ise çocuklarımıza tertemiz umutlarımızı ve anılarımızı armağan edeceğiz.
“KARANLIK ODAKLAR ARKADAŞLARIMIZI HEDEF SEÇTİ”
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülke genelinde yaşananlar demokrasi tarihimiz açısından en karanlık sayfaları barındırmaktadır. Aydınlatılmayan birçok olayın veya yanıtlanmayan birçok sorunun biz emekçiler olarak çok da bir anlamı yoktur. Çünkü biz biliyoruz ki darbe fırsatçılığı içerisinde darbeye girişen kendi yol arkadaşlarını avlar görüntüsü kurgudan ibarettir. Asıl niyet ülkeyi kendi bekaları için dizayn etme anlayışı olmuştur. Bu kurguda harcanan ise tertemiz aydınlık yüzleri ve varlıklarıyla Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu üyeleri olmuştur. Gerici ve ırkçı zihniyetin yansıması olan karanlık odak, hedef olarak arkadaşlarımız seçmiştir. Kendi geleceklerini her şeyin üstünde gören bu kirli yapı, KESK’in herkes için daha yaşanılabilir bir dünya mücadelesinden rahatsız olmuştur. Bulunduğu her yerde haksızlığa, hukuksuzluğa, doğa talanına, kadına yönelik şiddete, çocuk istismarına, hayvan haklarına, toplumu ayakta tutan tüm aydınlık değerlere sahip çıktığı için arkadaşlarımız işlerinden ihraç edilmişlerdir.
“ARKADAŞLARIMIZI DERHAL GÖREVLERİNE İADE EDİN”
İhraç edilenlerin dosyalarının görüşüldüğü “komisyon” OHAL şartları hukuken kalkmış olmasına karşın varlığını sürdürmektedir. Bir başka deyişle hükümsüz olması gereken bir komisyon, yürürlükteliği devam ettirilerek hukuksal bir kadüklük yaşanmaktadır. Kerameti kendinden menkul hale gelen bu komisyon, arkadaşlarımızın dosyalarını görüşmemekte adeta arkadaşlarımızın dosyalarını sürüncemede bırakarak çoklu bir cezaya tabi tutmaktadır. Ulusal ve uluslararası hukukun tüm yerleşik değerlerini hiçe sayarak yapılan her hukuksuzluk, insanların adalete olan güvenini zedeler. Bu yönüyle buradan bir kez daha sesleniyoruz: OHAL Komisyonunu derhal lağvedin ve aldığı tüm ret kararlarıyla birlikte arkadaşlarımızı derhal görevlerine iade edin. Oyalama komisyonu biçimine dönüşen bu yapının kimseye yararı yoktur. Bu oluşum işlevsizdir, yetkisizdir. Yargı yolunu kapatma çabanız sadece sizler için zaman kazandırmaktadır. Arkadaşlarımızı er geç işlerine iade edeceksiziniz. Yeteri kadar kamu zararına yol açtınız. Bu komisyon boş bir balondan ibarettir.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.