Alevi Haber Ajansi

Reklam

KESK Elazığ Şubeler Platformu: OHAL kaldırılıncaya kadar mücadele edeceğiz-VİDEO

PİRHA – KESK Elazığ Şubeler Platformu her Cumartesi yaptıkları oturma eylemine devam ediyor. PİRHA’ya konuşan sendika temsilcileri “İhraç edilen arkadaşlarımız işlerine geri dönünceye kadar oturma eylemini sürdüreceğiz” dedi.

Haberin videosu

Reklam

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun eylemlilik süreci devam ediyor. KESK Elazığ Şubeler Platformu her Cumartesi sendika binasında oturma eylemini sürdürüyor.

Eylemde konuşan sendika temsilcileri mücadelenin sonuç alıncaya kadar süreceğini belirttiler. Eylemde konuşan SES Elazığ Şube Yöneticisi Aynur Öğüt şunları dile getirdi:

“Hepimizin bildiği gibi 15 Temmuz sürecinden sonra OHAL uygulamasının sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz KHK’lerle, ihraçlarla ve şimdi yaşadığımız savaş süreciyle. Eğitim-Sen’den 16 arkadaşımız, SES’ten 3 arkadaşımız, Yapı Yol Sen’den de 5 arkadaşımız ihraç edildi.
Bizim her cumartesi yaptığımız oturma eylemimizi arkadaşlarımız geri dönünceye, KHK’ler iptal edilinceye kadar devam ettireceğiz. OHAL sürecinde sadece KHK’lerle işten atılmak değil, OHAL’in hayatımızın her alanında çok ciddi etkilerini görüyoruz. Yaşadığımız şu an savaş süreci, bizlerin üstündeki baskılar OHAL’in sonuçlarıdır. Barış ve emek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kazanıncaya kadar her hafta buradayız.”

“SAVAŞA KARŞI BARIŞ FAŞİZME KARŞI DEMOKRASİ”

Eğitim Sen Elazığ Şube Başkanı Musa Doğan ise OHAL Komisyonu’nun işlerine geri dönebilmek için 324 gün açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işlerine iade taleplerini reddetmesine ve komisyon kararlarına ilişkin şunları dile getirdi:

“OHAL Komisyonu bir aldatmacadır demiştik. Evet aldatmacadır, bizi oyalıyor. Çünkü komisyonun verdiği kararlara baktığımızda neye göre veriyor? Kapalı kapılar ardından yeni kararlaşmalar yaşanıyor. Hangi bireyin nasıl ve ne zaman hangi KHK ile ihraç edildiğini ve neye dayanarak karar vermesi gerektiğini, dolayısıyla bizim komisyondan şüphelenmemizin haklılığına varıyor. Çünkü komisyon bireysel ve baştaki kişini kararlarına göre karar almaktadır. Açık ve net olmalıdır.

Savaşa karşı barışı, faşizme karşı demokrasiyi savunduğundan dolayı emekçiler hukuksuz, yargısız bir şekilde ihraç, tutuklama, baskılar, gözaltılar, sürgünler gibi sonuçlarla karşı karşıya kalmıştır. Biz Eğitim-Sen olarak şunu diyoruz: Bilimsel, laik, ana dilde, nitelikli kamusal eğitimi alana kadar emek ve demokrasi güçleriyle devam ettireceğiz. Bu oturma eylemimizin amacı bunlardandır.”

“KESK OHAL DÖNEMİNDE KURULDU MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”

Yapı-Yol Sen Elazığ Şube Başkanı Kenan Korkmaz da OHAL’e neden ihtiyaç duyulduğu konusunda fikirlerini şöyle belirtti:

“Bugün OHAL’in niye geldiği aslında yapılan savaşlarla, baskılarla kendini gösteriyor. 12 Eylül darbesinden sonra OHAL süreci yaşamıştık. KESK tam da o dönemde kurulmuştu. O zaman OHAL sürecini neden getirdiler: sindirilmiş bir topluma ihtiyaç duymuşlardı. Şu anki sürece baktığımızda neden OHAL’e ihtiyaç duydukları bugün yapılan savaş politikalarıyla kendisini göstermektedir. 15 Temmuz darbe sürecini Allah’ın bir lütfu olarak OHAL’i sürdürdüler ve özellikle sendikalarımıza yönelik ihraçlar başladı. İhraçlar tüm kamu çalışanlarının iş güvencelerinin elinden alınmasıydı. Yetkili sendikada bizden daha fazla ihraç oldu. KESK, ihraçlar bizim onurumuzdur, diyor. İhraçlar KESK’e çok şey kattılar hala da yaşayarak öğretiyorlar. Bugün sendikamıza ihraç edilen arkadaşlarımızın gelmesi onur verici.
Ama ne yazık ki kendisini yetkili sendika olarak gören bir sendika kendi ihraçlarını sendika kapısından içeri koymuyor. Kimin sendika olduğu kimin güdümlü, kontra olduğu bellidir. Biz emekçilerin talepleri üzerine kurulan bir örgütüz.”

“ÖLÜMÜ DEĞİL YAŞAMI SAVUNUYORUZ”

Korkmaz, “Biz Solingen’de Türk aile yanarken kendimizi Türk olarak kabul ettik, biz kendimizi Soma’daki işçiler gördük, Roboski’de kendimizi Kürt gördük, Hrant Dink’i öldürdüklerinde kendimizi Ermeni gördük. Bugün yapılan savaş politikasından da yine biz savaşı değil barışı, ölümü değil yaşamı savunuyoruz. Bu konuda ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın biz söyleyeceğimizi söyleriz. İnsanların yaşamından yanayız. İhraç edilen arkadaşlarımızın göreve dönmesini, OHAL’in kaldırılmasını, normal yaşama dönülmesini savunuyoruz” dedi.

“SİYASAL İKTİDAR OHAL İLE BİRLİKTE KENDİSİNİ AÇIĞA ÇIKARDI”

 “Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 20 Temmuz tarihi itibariyle ilan edilmiş olan OHAL yönetimsel yapısı, OHAL uygulamaları dışında artık normale döndü. Siyasal iktidarın kendi yönetimsel anlayışı OHAL ile birlikte iyice depreşti” diye konuşan KESK Genel Meclis Üyesi Halit Ateş ise sözlerini şöyle sürdürdü:

“Asıl özlerini, niteliklerini, bu ülkeyi nasıl yönetmek istediklerini bütün çıplaklığıyla kendileri açığa vurdu. AKP’nin iktidara geliş sürecinde dönemin başbakanı bugünkü cumhurbaşkanı ‘biz demokrasiyi istasyona ulaşmak için bir araç olarak kullanırız’ gibi beyanları vardı. O dönemden itibaren de KESK’in politik olarak genel değerlendirilmiş olması mevcut siyasal iktidarın giderek toplumsal dokusunu bozmaya dönük, muhafazakarlaştırmaya dönük, milliyetçileştirmeye dönük faşizan bir yönetimsel yapısına evrilmeye dönük bir altyapı çalışması yapmak istediğini, bunu tüm kurumlarıyla toplum üzerinde nüfuz etmek istediğine dair genel değerlendirmeleri vardı. Yapmış olduğumuz değerlendirmeler her geçen gün AKP’nin politik uygulamalarıyla hayat buldu. En son OHAL ilanıyla birlikte kendisini açığa çıkardı.”

“KESK BARIŞÇI ÖZGÜRLÜKÇÜ MÜCADELEYİ YÜRÜTMEYE DEVAM EDECEK”

“OHAL uygulamaları bu coğrafyayı savaş alanına çeviren, kan gölüne çeviren, insanları açlığa mahkum eden, iş güvencelerini elinden alan, psikolojik olarak baskı altında tutan uygulamaların kendisidir” tanımını yapan Ateş, KESK barışçı, özgürlükçü bir toplum aynı zamanda herkesin kendisini ifade edebileceği, kültürü, kimliği, inancıyla ve bunların anayasa güvencesi altına alınabileceği bir mücadele hattını yürütüyor. Bugüne kadar yürüttü, bundan sonra da yürütmeye devam edecek” dedi.

KESK olarak ilk hedefimizin OHAL uygulamalarının kaldırılarak Türkiye’nin demokratik yapısını yeniden inşa etmek olduğunu ifade eden Ateş, şunları kaydetti:

“KESK’in almış olduğu her Cumartesi günü oturma eylemi ve açıklamalarını anlamlı buluyoruz. Bu açıklamalarla bütün toplumsal muhalefeti sokakta harekete geçirebilecek faşist yapıya karşı zemine evrilmek olacaktır.

Yine Türkiye’de özellikle Afrin’e yönelik olan operasyonlarla, giderek Türkiye’deki iç kamuoyunun milliyetçileştirilmiş olduğu, milliyetçi hezeyanların yeniden depreştirilmiş olduğu, insanların çok sağlıklı düşünemediği, çok sağlıklı tartışmalar yürütememiş olduğu bir sürece de girmiş olduk. OHAL uygulamaları ve Afrin operasyonuna karşı, toplumun sağduyusunu yitirmiş olduğu noktada bir çıkış yolu arayabilecek olan zemini yine KESK’in politik mücadele hattı olmuş olduğunu düşünüyoruz. Bunu da KESK’in başarabileceğine inanıyoruz. KESK’in bu eylem öncülüğüyle yeniden toplumu özgürleştiren, yeniden toplumun sağlıklı düşünmesini sağlayabilecek olan bir sürece evrilmesini diliyoruz. Mücadelemiz bu zeminde olacaktır.”

“BÜTÜN FAALİYETLER SORGULANAMAZ HALE GETİRİLDİ”

Eylemde söz alan KESK Genel Meclis üyesi Murat Çelikdal, şunları dile getirdi:

“İktidar darbe girişimini kendi lehine çevirerek KHK’lerle yaşam alanlarını daraltmaya başladı. Açık cezaevi olarak yaşıyoruz toplum olarak. Bildiğiniz gibi kamu kurumları varlık fonu altında birleştirildi. Kamu kurumlarının işleyişi özerk hale getirildi. Sayıştay’ın denetimi dışına alındı. Bütün faaliyetler sorgulanamaz hale getirildi.”

“KURUMLARDA SOSYAL MEDYADA KISITLAMA UYARISI”

Çelikdal, PTT’nin gönderdiği sosyal medya paylaşımları uyarısı hakkında da şunları kaydetti:

“Çalıştığım kurum olan PTT’de, Afrin operasyonuyla ilgili genel müdürlüklerince bir yazı gönderildi, sosyal medya üzerinde büyük bir kısıtlamaya gidildi. Her an arkadaşların tutuklanabileceği üzerine bir yazı gönderildi. ‘Mevcut personelin sosyal medya üzerinden paylaşımları hakkında daha dikkatli olması, kurum adına karşı taraftan teyitlenmeyen yazıların paylaşılmasının suç niteliğini taşıdığını belirten bir yazı. Mevcut durumumuz böyle açık cezaevi gibidir. KESK’in aldığı karar doğrultusunda Cumartesi günleri oturma eylemimizi sürdüreceğiz.”

Hüseyin Yaşar SEZGİN/ELAZIĞ

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak