PİRHA – HDP’li Ali Kenanoğlu, PSAKD Sarıyer Şube Başkanı Zeynep Yıldırım’ın cezaevinde yaşadığı sorunları Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu. Yıldırım Kenanoğlu’na gönderdiği mektubunda cezaevinde yaşanan ihlallerin son bulması çağrısı yaptı.
Yaklaşık bir buçuk yıldır tutuklu bulunan PSAKD Sarıyer Şube ve Armutlu Cemevi Başkanı Zeynep Yıldırım, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’na mektup göndererek, gözaltına alınması, haksız tutukluluğu, cezaevi sürgünü ve cezaevinde yaşadığı baskıları anlattı.
Kenanoğlu, yaşananları meclis gündemine taşıyarak Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sarıyer Şubesi Başkanı Zeynep Yıldırım 26 Temmuz 2018’den bu yana tutuklu bulunuyor. 9 ay Silivri Cezaevi’nde kaldıktan sonra hiçbir açıklama yapılmadan zorla Gebze Cezaev’ne sürülen Yıldırım, gözaltına alınma süreci, haksız tutukluluğu, cezaevi sürgünü ve yaşadığı baskıları gönderdiği mektupla Kenanoğlu’na anlattı.
“ZORLA GEBZE HAPİSHANESİ’NE GÖTÜRÜLDÜK”
Kenanoğlu mektupta Yıldırım mektubunda şunları anlattığını kaydetti:
Zeynep Yıldırım, Silivri Cezaevinde tutukluyken 22 Nisan 2019 tarihinde aniden gardiyanların geldiğini, ne olduğunu anlamadan üzerine gardiyanların atlayıp yere yıktığını, sürüklenerek ring aracına bindirildiğini, kendisine hiçbir açıklama yapılmadığı ve tüm eşyalarının Silivri hapishanesinde bırakılarak yanındaki kanser hastası Mesude Pehlivan ile birlikte zorla Gebze Cezaevine getirildiğini belirtmektedir. Yıldırım, başkanlığı sırasında birçok kez tehdit ve baskılara maruz kaldığını, dernek nezdinde bulunan Armutlu Cemevine yapılan baskın sonrasında gördüklerine inanamadığını, Aleviler için kutsal sayılan bir mekana idrar yapıldığını, duvarlarına üç hilal yapılarak küfürler yazıldığını, eşyalarının kırılıp döküldüğünü tekrar hatırlatmaktadır.
BASIN AÇIKLAMASINDAN SONRA GÖZALTINA ALINDI
Yapılan bu saldırının, saygısızlığın, aşağılamanın sadece kendilerine yönelik değil tüm Alevilere yapılmış olduğunu duyurmak için bir basın toplantısı düzenlendiğini, basın toplantısından bir gün sonra gece 01.45’de kapısının çalınarak, uzun namlulu silahlar ve kar maskeli polislerce evine girilerek eşyalarının adeta talan edildiği, daha sonra gözaltına alınarak, 4. gün sonunda savcılığa çıkarıldığı ve mahkemece tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderildiğini anlatmaktadır.
“SOĞUK HAVADA 2 SAAT HAVALANDIRMADA BEKLETİLDİK”
Kenanoğlu, Zeynep Yıldırım’ın iddianamesinin hala hazırlanmadığına dikkat çekti.
Silivri Cezaevinde, kendi paraları ile aldıkları yiyeceklerin arama adı altında çalınır gibi alınıp götürülmesi, ailelerinin kendilerine getirdiği kıyafetlerin kış ortasında zorla alınması gibi uygulamalara karşı çıktıkları, mantıklı açıklama istedikleri için, aile ile görüşmeme, mektup yazmama, haftada bir telefonla görüşmeme de dahil aylara varan hücre cezası verildiğini kaydeden Zeynep Yıldırım, Gebze Hapishanesindeki 10 aylık sürede ise, 6 Aralık tarihine kadar önemli bir sorun yaşanmadığı, ancak, 6 Aralık günü koridorda seslerin yükseldiği, 5 kişilik koğuşlarına 30-40 kişilik bir gardiyan grubun girdiği, kendisini sürükleyerek merdivenlerin başına getirdikleri, merdivenlere çarptırılarak sırtüstü aşağı indirildiği, soğuk havada havalandırılmaya atıldığı, diğer iki arkadaşının da sürüklenerek havalandırılmaya atıldığı, burada kapı kilitlenerek bir buçuk iki saat bekletildiklerini söyledi.
Yıldırım, koğuşta bulunan kitaplarının, defterlerinin, resimlerinin ve mektuplarının alınıp götürüldüğü, Alevilikle ilgili yaptığı çalışma notlarının birçoğunun yırtıldığı, bir kısmının yok edildiği, çamaşırlarının, resimlerinin ve yazılarının yerlerde olduğunu, bunların incelenip verilmesi gerektiğini ama iade edilmediğini belirterek hücre cezası aldığını belirtti.
“ASKER ARAMASINA TABİ TUTULUYORUZ”
Cezaevinde yeni bir hak ihlali ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Zeynep Yıldırım, önceleri iki defa gardiyan araması ile hastaneye, mahkemeye gidebiliyorken, yeni uygulama ile onur kırıcı bir şekilde asker aramasına tabi tutuldukları, 7 Ocak’ta görüşe çıkıldığında ise, alınan eşyalarının geri verilmesi ve keyfi uygulamalara son verilmesi için protesto amaçlı iki arkadaşının yere oturduğu, ancak, arkadaşlarının oradan alınıp daha sonra koğuşa neredeyse nefesleri kesilmiş halde ve kıyafetleri yırtılmış durumda getirildiğini ifade ederek, tüm bu yaşananlara ve haksızlıklara bir an önce son verilmesi çağrısında bulunmaktadır.
Bu bağlamda Kenanoğlu, Adalet Bakanı Gül’e şu soruları sordu:
- İdare tarafından alınan özel eşyalar, defterler, kitaplar ve mektuplar neden geri verilmemektedir?
- Zeynep Yıldırım ve arkadaşlarına bu uygulamayı yapanlar hakkında bir soruşturma başlatılacak mıdır?
- Cezaevlerinde süregelen bu hak ihlallerinden Bakanlık olarak haberdar mısınız? Haberiniz var ise bu uygulamaların durdurulması için ne tür önlemler alacaksınız? (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.