PİRHA – 27. Dönem HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Aleviler açısından Lozan Antlaşması’nı değerlendirdi. Lozan’ın tekçi devlet anlayışının bir sonucu olarak ortaya çıktığını söyleyen Kenanoğlu, Aleviliğin Lozan ile beraber yasaklı bir inanç haline geldiğine dikkat çekti.
27. Dönem HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, yüzüncü yılında Lozan Antlaşması’nın tartışıldığını söyleyerek, Lozan tartışmalarının bugüne kadar genelde iki kutup arasında geçtiğini dile getirdi. Kenanoğlu, “Birincisi Lozan’ın bir hezimet olduğunu kabul edenler, hani bunu böyle yorumlayanlar bir taraftan da Lozan’ın bir başarı olduğunu ifade edenler, bu iki kesim daha çok tartıştı” dedi.
Lozan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus devlet yapısının sınırlarının belli olduğu tapu olduğunu söyleyen Kenanoğlu, bahsettiği tapunun tekçi ulus devlet yapısının tapusu olduğunun da altını çizdi.
“ALEVİLİK YASAKLI BİR İNANÇ HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR”
“Lozan’da Alevilerin konuşulup konuşulmadığını bilmiyoruz” diyen Kenanoğlu, “Gelinen noktada Lozan, müslümanlık üzerine kurulu bir devletin ve tekçi ulus devlet inşasının oluşmasına yol açıyor. Ve bununla birlikte 1924 Anayasası’yla da birlikte tekçi devlet yapılanması kabul ediliyor. Ve Türkiye’deki makbul vatandaş olarak kabul edilen Türk ve Sünni olmayan topluluklar üzerinde de yoğun bir baskı ve asimilasyon politikası başlıyor ki bu aslında meşruluğunu tümüyle Lozan’dan alıyor. O nedenle bu inkar, imha ve asimilasyon politikalarına tabi tutulan toplulukların tümüyle Lozan’ı tartışması gerekir” dedi.
Kenanoğlu, Lozan ile birlikte tekçi devlet anlayışının Alevilere yönelik baskılarından şöyle bahsetti:
“Alevilerin ibadethaneleri yasaklanıyor. Alevilerin ibadeti yasaklanıyor. Alevilik yasaklanıyor. Cem yapanlar tutuklanıyor. Birçok cem basılıyor. Bununla ilgili döneme ait gazetelerde haber çokça var. Alevilerin inanç önderleri, pirler, mürşitler, dedeler, hapse atılıyorlar, yargılanıyorlar. Birçoğunun sakalları kesiliyor. Bir sürü hakarete maruz kalıyor ve esasında Alevilik yasaklı bir inanç haline dönüştürülüyor. Ve bu Lozan’ın sonucunda tekçi devlet anlayışının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.”
“ALEVİLER LOZAN’I TARTIŞMADI”
Alevilerin Lozan’ı tartışmadığını belirten Kenanoğlu, Alevilere yönelik baskı ve yasaklamaların sonucunda Alevi köylerine cami yapma politikalarının başladığını ve Alevilere yönelik Sünnileştirme çalışmaları yapıldığını ve bu konuda da başarılı olunduğunu dile getirdi.
Kenanoğlu, Cumhuriyetin kuruluş sürecinde Alevi olan birçok köyün artık bugün Aleviliğini bıraktığına ve Sünnileştiğine tanık olduklarını dile getirerek Alevilerin Lozan’ı tartışmak istemediklerini ifade etti.
Kenanoğlu, bu tartışmaların olmamasının sebebini ise şuna bağladı:
“Kürtlerin Rumlarla, Ermenilerle ve Yahudilerle eşitlenmemek için biz de ‘müslümanız ve biz de asli unsuruz’ söylemine Alevilerin de aslında bir nebze sahip çıkmasıdır. Yani Aleviler de kendilerini bir asli unsur olarak görme hevesi içerisindeler ve hep bunu söylüyorlar.”
“BÜTÜN ALEVİ TOPLULUKLAR AYNI AKIBETİ YAŞIYORLAR”
Aleviler cephesinden meseleye bakmak gerektiğini söyleyen Kenanoğlu, şunları ifade etti:
“Lozan’ın bizim hayrımıza olduğunu görmemiz mümkün değil çünkü Lozan’la birlikte saydığım Aleviliğin yasaklanması, yok sayılması ve bunların oluştuğu bir süreci yaşıyoruz. Tıpkı Kürtler ne yaşamışsa bir benzerini de Aleviler yaşamış oluyor. Tabii bunu söylerken de Kürt Aleviler, Türkmen Aleviler ve Arap Alevileri de işin içine katarak söylüyorum. Etnik milliyet kimliği ne olursa olsun bütün Alevi topluluklar aynı akıbeti yaşıyorlar ve bu süreçte ciddi bir asimilasyon politikasına tabi tutuluyorlar. Ve bu politikalar da sürüyor, geliyor.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.