PİRHA- Mersin Cemevi Kadın Kolları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “Kadın Sorunları ve Yasal Haklarımız” konulu söyleşi düzenledi. Söyleşiye katılan Avukat-Aktivist Hülya Gülbahar, “Türkiye kadın hareketinde siyasi görüşümüz ne olursa olsun, ortak sorunlar üzerinde kenetlenmeliyiz. Siyasi boyutunu bir kenara bırakıp konuya odaklandığımızda kadın mücadelesini kazanıyoruz” dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir çok kentte etkinlikler yapılıyor. Mersin Cemevi Kadın Kolları da Avukat Hülya Gülbahar’ın katılımıyla “Kadın Sorunları ve Yasal Haklarımız” konulu söyleşi gerçekleştirdi.
Yüzlerce kadının katıldığı etkinliğin açılış konuşmasını yapan Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya “Kendi sesimize yabancılaşmadan biraraya gelip konuşmak ve sorunlarımızı sahiplenip çözmeye çalışmak bizim için çok önemlidir. Biz kadınlar yaşamın temel taşlarını oluşturmamıza rağmen cinsiyetimizden kaynaklı her türlü baskıya ve şiddete maruz kalıyoruz. Dünyada ve topraklarımızda süren savaşların bitmesi ve barışın hayat bulmasını en çok isteyen biz kadınlarız. Çünkü doğamız gereği biz kadınlar yaşama can veriyoruz. Demokrasi mücadelesi verirken, şiddete maruz kalarak öldürülen tüm kadın canlarımızı burada sevgi ve saygı ile anıyoruz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE KADINLARIN % 86’SI BAĞIMSIZ KADIN ÖRGÜTLERİNE GÜVENİYOR”
Avukat Hülya Gülbahar ise yaptığı konuşmada doğduğumuz andan itibaren nasıl kadın olacağımız dayatılıyor diyerek şunları ifade etti:
“Konfüçyüs ‘kadınlar, çocukluklarında babalarına, evlendiklerinde kocalarına, yaşlandıklarında çocuklarına hizmet ve itaat etmek zorundadır’ der. Hizmet ve itaat etmek zorunda olan cins hangi cins olarak tanımlanıyorsa o cins orada şiddete maruz kalıyordur. Baskının olduğu her yerde direniş vardır. Kadınlar direniyor. Kadınlar erkekler tarafından korunmak istemiyor. Eşit haklara sahip olmak istiyor. Kadınlar, mağdur, kırılgan, zayıf gözüyle bakılması gereklidir. Türkiye kadın hareketinde siyasi görüşümüz ne olursa olsun, ortak sorunlar üzerinde kenetlenmeliyiz. Siyasi boyutunu bir kenara bırakıp konuya odaklandığımızda kadın mücadelesini kazanıyoruz. Türkiye’de kadınların % 86’sı bağımsız kadın örgütlerine güveniyor. Bu rakam bütün siyasi hareketlerden daha güçlüdür. Kadınlar olarak ortak çıkarda buluştuğumuz için bu rakam yüksektir. %56’sı bir kadın örgütünde yer almak istiyor. Sivil toplum kuruluşları kadınlarla ilgili çalışma yaparak kadın örgütünde yer almak isteyen %56’lık oranı kendi kurum ya da kuruluşlarında aktif olarak çalışmasını sağlayabilir.”
Söyleşi, soru-cevapla sona erdi.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.