Alevi Haber Ajansi

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Beyazıt ve Halepçe katliamlarını lanetledi

PİRHA – İstanbul Üniversitesi öğrenileri 16 Mart Beyazıt ve Halepçe Katliamı’nda yaşamını yitirenleri andılar. “16 Mart’ta diz çökmedik, bugün de haykırıyoruz: üniversiteler bizimdir” çağrısıyla yapılan açıklamada Halepçe Katliamı’na değinilerek emperyalizm ne doğa tanır, ne çocuk, ne de insan; saldırır, sömürür, öldürür” ifadeleri kullanıldı.

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Merkez Binası’ndan toplu halde çıkan öğrencilerin üzerine atılan bomba ve ardından gerçekleşen silahlı saldırı sonucunda 7 devrimci öğrencinin ölümünün ve onlarca öğrencinin yaralanmasının üzerinden 40 yıl geçti.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, “16 Mart’ta diz çökmedik, bugün de haykırıyoruz: Üniversiteler bizimdir” çağrısıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da katliamın yaşandığı yerde basın açıklaması gerçekleştirdi.

“MART AYI: BEYAZIT, HALEPÇE, BERKİN ELVAN, KIZILDERE”

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Beyazıt Katliamı’nda olduğu gibi Mart ayı, başta Berkin Elvan ve Kızıldere Katliamı olmak üzere birçok devrimcinin katledilmesine şahit olmuştur. Beyazıt Katliamı’ndan 10 yıl sonra Halepçe’ye atılan kimyasal bombalarla 5 bin kişi ölmüş, 10 binden fazlası da yaralanmıştır. Ne Beyazıt ilk katliamdı ne de Halepçe son oldu. Emperyalizm ve sermaye ne doğa tanır, ne çocuk, ne de insan; saldırır, sömürür, öldürür. Bunu en iyi yaşadığımız coğrafyadaki halklar bilir, tanır ve yaşar. Emperyalizme karşı verdiği savaşta direngenliğini ve inancını her daim gösteren halklar, direnen bir halka hiçbir gücün boyun eğdiremeyeceğini göstermiş ve hala göstermektedir. Bugün Ortadoğu’da cihadçı ve barbar çetelere karşı süren mücadele ve halkların top yekun direnişi bunun göstergesidir.”

“İSYANIMIZ; ÖFKEMİZ VE ACIMIZ KADAR BÜYÜK OLACAKTIR”

“Beyazıt katliamı, sınıf mücadelesinin ve devrimci gençlik hareketinin yükseldiği, emperyalizme karşı mücadelenin güçlendiği bir tarihsel uğrakta gerçekleşmiştir. Sermaye sınıfı tüm saldırı mekanizmalarını devreye sokmuştur. Katliamlar düzenleyerek gençliği, sınıf mücadelesini, emekçi halkı, devrimcileri hedef almış ve sürdürülen mücadelenin önüne set çekmeye çalışmıştır” diyen üniversite öğrencileri şöyle devam etti:

“Hıncımızın ve öfkemizin bilendiği günlerden olan 16 Mart Beyazıt Katliamı’ndan tam 40 yıl sonra, tam da burada, Beyazıt’ta, yitirdiklerimizi anarken onların mücadelelerini sürdürmekten vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. İsyanımız; öfkemiz ve acımız kadar büyük olacaktır. Yaşasın mücadelemiz. Yaşasın devrimci dayanışma.”

(HABER MERKEZİ)

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak