Alevi Haber Ajansi

‘İş kazaları savaşlardan daha çok can alıyor’ – VİDEO

PİRHA – Birçok dünya ülkesinde “İş Cinayetinde Ölenleri Anma ve Yas Günü” olarak kabul edilen 28 Mayıs’ta İSİG Meclisi üyeleri de Ankara’da bir araya geldi. Yapılan açıklamada “Ölenlerimizi anmak ve neden öldüğümüzün hesabını bir kez daha sormak için toplandık” denildi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi üyeleri, “İş Cinayetinde Ölenleri Anma ve Yas Günü” olarak kabul edilen 28 Mayıs’ta Ankara, Madenci Anıtı’nda bir araya gelerek iş ortamlarında yaşanan ölümlere dikkat çekti. İSİG Meclisi ayrıca 28 Nisan’ın Türkiye’de de “İş Cinayetlerini Anma ve Yas günü” olarak kabul edilmesini talep etti.

HER YIL 2 MİLYON 800 BİN İŞÇİ ÇALIŞIRKEN ÖLÜYOR

Dünyada her yıl ortalama 2 milyon 800 bin işçinin çalışırken öldüğüne vurgu yapan İSİG Meclisi, Türkiye’de ise 2018 yılında en az 1923 işçinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

Basın metnini okuyan İSİG Meclisi üyesi Meliha Kaplan, şunları söyledi:

“Ölüyoruz; uzun saatler ve aşırı çalıştığımız için, iş güvenliği tedbirlerinden yoksun çalıştığımız için, meslek hastalığına yakalandığımız için, angarya yüzünden, geçim sıkıntısı yüzünden, yeterli beslenemediğimiz, sağlıksız yerlerde barındığımız için ölüyoruz.

28 Nisan 1914’te, tarihte ilk kez iş kazaları ve iş cinayetlerinde işverenin sorumluluğu hukuken Kanada’da tescil edilirken, aradan geçen yüzyılı aşkın sürede, Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında, her gün işçiler, kapitalizmin kar hırsı yüzünden; kötü, sağlıksız ve güvencesiz koşullarda çalıştırılmaya ve iş yerlerinde can vermeye devam ediyor. Kar artışı ve emek sömürüsünün derinleşmesi yüzünden her yıl dünyada 2 milyon 800 bin işçi çalışırken ölüyor. Her 15 saniyede bir işçi arkadaşımızı daha iş cinayetine kurban veriyoruz.

İSİG Meclisi olarak derlediğimiz verilere göre 2018 yılı boyunca en az 1923 işçi, çalışırken ya da çalışma koşulları yüzünden yaşamını yitirdi. 2019 yılının ilk üç ayında hayatını kaybeden işçi sayısıysa 392. İş cinayeti sebebiyle ölen işçi sayısının 6 katı kadar olması beklenen meslek hastalığı sonucu ölüm, Türkiye’de resmi verilerde gizlendiği için, meslek hastalığı sonucu ölen arkadaşlarımızın sayısını dahi bilmiyoruz.”

İŞ KAZALARI SAVAŞLARDAN DAHA ÇOK CAN ALIYOR

İSİG Meclisi’nin açıklamasında iş cinayetlerinin bir tesadüf olmadığının da altı çizilerek “Aksine işçi sömürüsünün giderek arttığı; ucuz emeğin yaygınlaştığı, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın dayatıldığı, sendikasızlaştırma politikalarının giderek arttığı bir emek rejiminde, işçilerin sağlığı ve güvenliğinin hiçe sayılmasının da iş cinayetlerinin giderek artmasının da kaçınılmaz olduğunu bir kez daha söylüyoruz” denildi.

 Açıklamanın devamı şöyle:

“Savaşlarda yitirdiğimizden daha çok insan, iş cinayetlerinde her gün ölüyor. Ekonomi büyürken, güvencesizlik, yoksulluk ve iş cinayetleri de büyümüşken, ekonomik kriz sürecinde bu emek yağması daha da derinleşmekte, iş gücünün güvencesizleşmesine, yeni güvencesiz kesimlerin ve çalışma biçimlerinin ortaya çıkmasına, giderek trajikleşen iş cinayetlerine tanıklık ediyoruz. Bu tablonun bir sonucu olarak 2019’un başından bu yana 24 işçi Ankara’da yaşamını yitirdi. Ocak ayında 5 mülteci işçinin Siteler’de bir mobilya fabrikasında yanarak can vermesi, yine İskitler’de adları bile belirsiz 7 göçmen işçinin kölece koşullarda çalışıp barındıkları metruk binada yanarak can vermesi gösteriyor ki emek ucuzlaştıkça ve güvencesizleştikçe iş cinayetleri de giderek daha can alıcı bir gündemimiz olacaktır.

Ardı arkası kesilmeyen iş kazası ve iş cinayeti haberlerine rağmen iş yerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmıyor, devlet tarafından gerekli denetimler yapılmıyor. Cinayet sonrası görülen ceza davalarında işverenlere ceza değil ödül veriliyor. Daha geçtiğimiz günlerde, Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı’nın baş sorumlularından, Soma Holding’in sahiplerinden Can Gürkan serbest bırakıldı. Can Gürkan’ın, katledilen her bir madenci için 6 gün cezaevinde kalarak serbest bırakılması, işverenlere yönelik bu cezasızlık sisteminin en güncel örneğidir.

Bu cezasızlık, yeni iş cinayetlerinin de önünü açmak ve normalleştirmek değilse nedir?

Sermayenin talep ve politikalarının harfi harfine uygulandığı, işçilerin değil işin sağlığı, işletmenin verimliliğinin ön planda tutulduğu bir emek rejiminde bu ölümlerin yaşanması bir tesadüf değildir.

Bizler; Kozlu’da, Davutpaşa’da, Ostim’de, Soma’da, Siteler’de ve saymakla bitmeyecek kadar çok iş yerinde hayatını kaybeden on binlerce işçi için, meslek hastalığına yakalanan ya da kaza geçiren işçiler için 28 Nisan’ın Türkiye’de de “İş Cinayetlerini Anma ve Yas günü” olarak kabul edilmesini talep ediyoruz.”

PİRHA / ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak