Alevi Haber Ajansi

İHD Mersin Şubesi Çocuk Komisyonu: Çocuklara yönelik ihlallerin takipçisiyiz-VİDEO

PİRHA- İHD Mersin Şubesi Çocuk Komisyonu, Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nde 5 çocuğun şiddet görmesine dair açıklama yaparak, “Karakolda tutuldukları süre içerisinde neler yaşanmıştır?” diye sorarak, sorumluları hesap vermeye çağırdı.

26 Temmuz Cumartesi günü Mezitli Kaymakamı Turgay Gülenç’in 20 yaşındaki oğlu ile yaşları 12-13 yaşlarındaki beş çocuk arasında sözlü tartışma yaşamasının ardından gelişen olaylara dair iddialar kent kamuoyunda ciddi tartışmalara sebep oldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Çocuk Komisyonu, 5 çocuğun şiddet görmesine dair dernek binasında açıklama yaptı.

Açıklamayı İHD Mersin Şubesi Çocuk Komisyonu Sözcüsü Eğitimci Bedia Caka okudu.

Bedia Caka, yaşanan olayın herkesin vicdanını sızlattığını belirterek, şunları ifade etti:

“Dün İHD Mersin Şubesi Çocuk Komisyonu olarak ailelerden birinin ziyaretine giderek olayı birinci ağızdan dinledik. Ailenin beyanına göre “Mersin Mezitli ilçesinde 26 Temmuz Cumartesi günü Mezitli Kaymakamının 20 yaşındaki oğlu K. G. ile yaşları 12-13 yaşlarındaki beş çocuk arasında sözlü tartışma yaşandığını, ertesi gün, 27 Temmuz’da tartışmaya karıştığı belirtilen beş çocuğun Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’ne götürüldüğünü, polislerce çocukların ailelerinin karakolda beklememeleri, savcılığa gitmeleri gerektiği ifade edilmiştir. Aileler, savcılıkta çocuklarını beklerken çocuklarda karakolda bekletildiği ailelerce belirtilmiştir.

Karakola kaymakamın oğluyla geldiğini, önce kaymakamın oğlunun tek tek çocukları tokatladığını ve çocuklara küfrettiğini daha sonra kaymakamın çocuklara, sizi öldürürüm, dediğini ve akabinde fiziki şiddet uyguladığını, karakolda polislerin gözetimde çocuklara işkence uyguladığını, yüzünü korumaya çalışan çocukların ağır bir şekilde darp ettiğini küfrettiğini daha edilmiştir.  Ailelerin Mezitli karakollara suç duyurusunda bulunmak istedikleri fakat karakolların suç duyurusuna dair ifade almayı şikâyette, Yenişehir Emniyet müdürlüğünün olayı üstlenmesiyle şikâyette bulunabildiklerini ifade etmişlerdir.”

Çocuklara uygulanan şiddetin kamuoyu ile paylaşılmasından sonra Mersin Valiliği’nin olayı örtbas etmeye yönelik tutum ve davranışlar içine girdiğinin altını çizen Caka, “Aile, olaya ilişkin valilikçe yapılan basın açıklamasında çocukların başıboş serseri ve suç eğilimi olan çocuklar olarak ifade edilerek toplumda çocuklara ilişkin olumsuz bir algı oluşturulduğunu bunun gerçeği yansıtmadığını ki hiçbir çocuğun şiddeti hak etmediğini vurgulamıştır. İHD Mersin Şubesi Çocuk Komisyonu olarak olaya ilişkin savcılık soruşturmasının devam ettiğini, güvenli alan olarak görülen kamusal alanda, bir kamu görevlisi tarafından uygulanan bu ağır işkence olayının, çocuğun üstün yararını gözeterek, hukuki takipçisi olacağımızı kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz” dedi.

“KARAKOLDA TUTULDUKLARI SÜRE İÇERİSİNDE NELER YAŞANMIŞTIR?”

İHD Mersin Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu olarak TBMM’de sorulan soruların cevabının verilmesini talep ettiklerini vurgulayarak, şu soruları sordu:

“1- Gözaltına alınan bu çocukların karakolda ifadeleri alınırken neden pedagog eşliğinde ifadeleri alınmamıştır?

2- Karakolda tutuldukları süre içerisinde neler yaşanmıştır?

3- Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği’nde neler olmuştur?

4- Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Bürosunun bütün kamera kayıtları muhafaza altına alınmış mıdır?

5- 12-13 yaşındaki çocuklar kim tarafından ve nasıl hastanelik edilmişlerdir? Çocuklar kendi kendilerini mi hastanelik etmişlerdir?

6- Çocukların kaymakam, oğlu ve korumaları tarafından emniyet müdürlüğünde darp edildiği iddialarına ilişkin ailelerin başvurularını almak istemeyen kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?

7- 12-13 yaşındaki çocukların karakolda dövülmesi olayı ilgili de İçişleri Bakanlığının soruşturma sürecinde, kaymakam görev başında olmaya devam edecek midir?

8- Toros Devlet Hastanesi’nde çocukları muayene etmeden polisin talimatıyla sahte rapor düzenleyen doktor hakkında işlem başlatılmış mıdır?”

“ÇOCUK İŞÇİLİK BİR AN ÖNCE YASAKLANMALI”

Okulların tatil olması ile birlikte meslek öğrenme ya da ile bütçesine katkıda bulunmak için çalıştırılan çocukların yaşadığı şiddet olaylarına ayrıca dikkat çeken Bedia Caka, “Ölümle sonuçlanan ve çoğu zaman kamuoyuna yansımayan yüzlerce çocuğun yaşadığı bu olayların birisi de maalesef ki il sınırlarımızda yaşanmıştır” diye konuştu.

Mersin’in Anamur ilçesinde bir pasaj içindeki dönercide servis elemanı olarak çalışan 12 yaşındaki Eyüp Can Güner, işyerinde yaşanan tartışmanın ardından ölü bulunduğunu hatırlatan Caka, konuşmasına şöyle devam etti:

“İSİG Meclisi’nin aktardığına göre Eyüp Can, gece saat 04.00 sıralarında ustabaşıyla “yavaş çalışıyor” gerekçesiyle tartışmıştır. Ardından yaşanan kovalamaca sonucu yüksekten düşen çocuk, daha sonra vücudunun beş yerinden bıçaklanmış halde bulunmuştur.

Çocuk hakları sözleşmesinde imzası olan, çocuklara yönelik her türlü şiddet, istismar ve ihmale karşı koruma ve kollama görevi olan devlet maalesef bu çocuğumuzu da koruyamamıştır. Türkiye verilerine dayanarak bu olayın tekrar bizlere hatırlattığı güvencesiz çalıştırmanın en vahşi yüzü çocuk işçilerdir, çalışması yasak olan yaşlarda çalıştırma, tehlikeli işkollarında çalıştırma ve denetimsizlik had safhadadır. Evde, tarlada, sokakta çalışan çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Sonuç olarak, İHD olarak buradan yetkililere bir kez daha yetkililere sesleniyoruz.

Çocukların var olduğu her türlü alanda çocuk hakları odaklı bir bakış açısıyla olaylara yaklaşılmasının zorunluluğunu, çocuğun üstün yararı, katılım hakkı, ayrımcılık yasağı, özgürlükten yoksun bırakmama gibi çocuk haklarının temel ilkeleriyle uyumlu faaliyetlerin yapılmasının önemli olduğunu hatırlatırız. Uygulamalarda ayrıca ilgili ulusal mevzuat, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (BMÇHS) , BMÇHS Genel Yorumları, Havana ve Pekin Kuralları, Riyad İlkeleri, Avrupa Konseyi Çocuk Dostu Adalet Rehberi6 gibi çocuk haklarına dair temel uluslararası belgelere uyulmasının acil ve zorunlu olduğunu belirtiriz. Geleceğimiz olan çocuklarımızı her alanda korumak öncelikle devletin sorumluluğundadır. Dili, ırkı, inancı ne olursa olsun çocuklarımızı istismardan, ihlallerden korumak için her türlü önlemin acil olarak alınması gerekmektedir. Çocuk işçilik bir an önce yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalıdır.

Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat bilimin ışığında ve yaşam ile bağı kuran bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Özellikle çocukların yaşam alanları uyuşturucu ve çeteleşmeden arındırılmalı, çocuklarımızı geleceğe en iyi şekilde hazırlayacak, sosyal, psikolojik ve eğitim alanları yaratılmalıdır.”

PİRHA/MERSİN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.