PİRHA- İHD Mersin Şube Eş Başkanı Zeynep Kaya, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin şeffaf, kapsayıcı ve toplumsal talepleri gözeterek yürütülmesi gerektiğini belirtti. Kaya, “Geçmişle yüzleşmeden, kadınların ve halkların katılımı sağlanmadan kalıcı barış mümkün değil” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eş Başkanı Zeynep Kaya, Türkiye’de son 6 aydır yeniden gündeme gelen barış süreciyle ilgili PİRHA’ya konuştu.
Zeynep Kaya, barışın artık sadece Kürt halkının değil, Türkiye’de yaşayan tüm halkların ortak ve meşru bir talebi haline geldiğini belirterek, sürecin şeffaf ve kapsayıcı yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Kaya, geçmişte 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinde yapılan hatalara dikkat çekerek, o dönemde sürecin kamuoyundan gizlenmesinin barış umutlarını zedelediğini hatırlattı. “Bu kez aynı yanlışlara düşülmemeli” diyen Kaya, oluşturulan barış komisyonlarının yapısının ve işleyişinin açıklığa kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Kürt halkının tarihsel taleplerinin görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan Kaya; eşit yurttaşlık, ana dil hakkı, kültürel kimliğin korunması, kayyum uygulamalarına son verilmesi ve geçmişte işlenen insan hakları ihlallerinin açıklığa kavuşturulmasının sürecin inandırıcılığı açısından hayati önemde olduğunu belirterek, “Gerçek bir barış istiyorsak, önce geçmişle yüzleşmeliyiz” dedi.
“BARIŞ SÜRECİ BİR ZORUNLULUK HALİNE GELDİ”
İHD olarak yıllardır barışı savunduklarını belirten Kaya, “Son 6 aydır Türkiye’de barış süreci yeniden konuşulmaya başlandı. Bu, halkların uzun süredir verdiği mücadelenin bir sonucudur. Barış artık dayatılmış bir gündemdir ve bundan kaçış yoktur” ifadelerini kullandı.
Kaya, 2013-2015 yıllarında yürütülen çözüm sürecinin şeffaflık eksikliği ve siyasi samimiyetsizlik nedeniyle başarısız olduğunu hatırlatarak, “O dönem devlet süreci halktan gizli yürüttü. Bu defa aynı hatalara düşülmemeli. Sürecin tüm detayları kamuoyuyla açıkça paylaşılmalı” dedi.
“KÜRT HALKININ TALEPLERİ GÖZ ARDI EDİLEMEZ”
Zeynep Kaya, barış sürecinin Kürt halkının temel talepleri dikkate alınmadan sürdürülemeyeceğini vurguladı. Eşit yurttaşlık, ana dilde eğitim, kültürel hakların korunması, seçilmiş temsilcilerin görevden alınmasına son verilmesi ve cezasızlıkla mücadele gibi konuların sürecin temel taşlarını oluşturduğunu söyleyen Kaya, “Sadece ‘barış istiyoruz’ demek yetmez. Geçmişle yüzleşmeden, faili meçhulleri açığa çıkarmadan, cezasızlık politikalarına son vermeden gerçek bir barış sağlanamaz” diye konuştu.
Son dönemde kayyum atamalarının artmasının, sürecin samimiyetine gölge düşürdüğünü de belirterek, “Bir yandan barışı konuşuyoruz, diğer yandan halkın iradesi gasp ediliyor. Bu, çelişkinin ötesinde, halkta ciddi bir güvensizlik yaratıyor” ifadelerini kullandı.
“BARIŞIN TEMEL UNSURU KADINLARDIR”
Barış sürecinde kadınların rolüne vurgu yapan Kaya, çatışma ortamlarında en ağır bedeli kadınların ve çocukların ödediğine dikkat çekti. Toplumsal barışın inşasında kadınların sadece destekleyici değil, karar alıcı ve söz sahibi konumda olması gerektiğini kaydeden Kaya şunları söyledi:
“Demokrasi, eşitlik ve özgürlükten bahsediyorsak, bunu kadınların aktif katılımı olmadan gerçekleştiremeyiz. Barış masasında kadınların yer almadığı bir süreç eksiktir ve kalıcı olmayacaktır. Savaşın yükünü çeken kadınlar, barışın da mimarı olmalıdır. Eğer mücadeleyi yalnızca erkekler örüyorsa, bu şiddetle karşılık bulan bir barışsızlık süreci olur. Bunu görmek ve değiştirmek zorundayız.”
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.