PİRHA- HDP’li vekiller yaklaşan Maraş Katliamı’nın 42. yılı nedeniyle Meclis’te bir basın açıklaması yaptılar. Ortak açıklamayı okuyan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğlulları, Maraş’ta yaşananların katliamdan öte bir soykırım olduğunu vurguladı. Hatimoğlulları, 21 Aralık’ta ise Maraş’a giderek canları anacaklarını kaydetti.
Faşist-gerici grupların saldırısı sonucu gerçekleştirilen Maraş Katliamı’nın 42. yılı.
Tülay Hatipoğulları, Zeynel Özen, Ali Kenanoğlu, Kemal Bülbül, Gülistan Yiğit Koçyiğit’in de aralarında bulunduğu bir çok vekilin katılımıyla Meclis’te açıklama yapıldı.
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğlulları’nın okuduğu açıklamada, Maraş’ta yaşananların katliamdan öte bir soykırım olduğu vurgulandı. Alevilerin evlerinin önceden belirlenip açıkça hedef alınıp kırımdan geçirildiği belirtildi.
Ülkenin kendi tarihiyle yüzleşmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, 21 Aralık Pazartesi günü Maraş’ın Pazarcık Yolboyu köyünde Mehmet Mengücek’in mezarında ve Yörükselim Mahallesi’ndeki Erenler Cemevinde katledilen canların anılacağı kaydedildi.
HDP’li vekillerin açıklaması şöyle:
“Maraş Katliamı, 19-25 Aralık 1978 tarihlerinde Maraş’ta meydana gelen özellikle Alevilere ve solculara yönelik bir katliamdır. Her aşaması planlı ve organize olduğu tescil edilmiş bu katliamda resmi rakamlara göre yedi gün süren olaylar sırasında 111 insan öldürülmüş, katliamın canlı tanıklarına göre ise yüzlerce can katledilmiştir. Yine resmi rakamlara göre Alevilere ait 200’ün üzerinde ev yakılmış, 100’ü aşkın işyeri tahrip edilmiştir. Gayrı resmi rakamlar ise bu tablonun çok daha korkunç boyutlarda olduğunu ortaya koymaktadır.
“MARAŞ’TA YAŞANANLAR KATLİAMDAN ÖTE BİR SOYKIRIMDIR”
Maraş’ta yaşananlar bir katliamdan da öte bir soykırımdır. Çünkü burada Alevi evleri öncesinden belirlenip, açıkça hedef alınarak kırımdan geçirilmiştir. 80 yaşında gözleri kör Cennet Çimen nene görmeyen gözleri oyularak katledilip hela çukuruna atılmıştır. 8 aylık hamile Esma Suna’nın karnı yarılıp çıkarılan ceninin parçaları duvardan kazınarak alınmıştır. 12 yaşındaki Ali Traş kolları ve bacakları kesildikten sonra parçalar halinde bir kazan içinde kaynatılmıştır. Yani bu bir katliam değil, aslında Alevilerin soyunu tüketmek, geleceğini bitirmek için yapılan bir soykırımdır. Özellikle Alevilerin az sayıda yaşadıkları mahallelerdeki Aleviler savunmasız kalıp hunharca katledilmişlerdir. En can yakıcı olanı ise buralarda yaşayan Aleviler sürekli ilişkide oldukları yakın komşuları tarafından katledildiler.
“KATLİAMA KARŞI DİRENEN YOLDAŞLARIMIZ DA VARDI”
Bu katliama karşı onurlu bir şekilde direnen yoldaşlarımız da vardı. Pazarcık’ın Yolboyu köyü muhtarı Mehmet Mengücek, Karamaraş Mahallesi’nin girişinde üstlendiği özsavunma sayesinde o mahallede yaşayan birçok canımızın hayatını kurtardı. Mahalleye 3 gün boyunca katliamcı güçlerin hiçbirisini sokmadı. Mehmet yoldaş sayesinde buralarda yaşayan birçok canımız katliamın eşiğinden döndü. Ama kendisi katliama seyirci olanlar tarafından katledildi.
“23 YIL SÜREN, 804 SANIĞIN YARGILANDIĞI DAVALARDA GÖSTERMELİK YARGILAMALAR”
Yıllara yayılan dava süreçleri, bulunamayan failler, mağdur avukatlarının uğradıkları faili meçhul cinayetler ve mezarları dahi bulunmayan toplu olarak gömülen kurbanlar bu trajedinin özeti gibidir. Yirmi üç yıl süren 804 sanığın yargılandığı davalar sonucunda göstermelik verilen cezalar bile uygulanmamıştır. Her ne hikmetse katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise hiç ulaşılamamıştır. Maraş’ta yaşanan kırımın; toplumu ayrıştırıp, farklılıkları bastırmaya yönelik organize bir katliam olduğunu, bu süreci takip eden 12 Eylül Darbesi’nden anlayabiliriz. Darbeye giden yol; ayrıştırma, kutuplaştırma ve çatışmadan geçiyordu. Bu anlamda darbeciler için Maraş Katliamı bulunmaz fırsatlar sunuyordu.
KENDİ TARİHİYLE YÜZLEŞMEK
Ülkemizin demokratik gelişimi kendi tarihiyle yüzleşmeden gerçekleşemez. Bugün sorumluluk makamında oturanların bu katliamlara yaklaşımı, ne yazık ki demokrasi ve toplumsal barış noktasında daha çok yol almamız gerektiğini ortaya koyuyor. Demokrasinin gelişmesi için önceliğimiz; bu farklı kültür, inanç ve etnik kimlikteki insanlarımıza ana sütü kadar helal olan bu eşit yurttaşlık haklarını tanımaktır.
21 ARALIK’TA MARAŞ’TA ANMA
Bizler acılarımızı paylaşmaya ve yitirdiğimiz canlarımızı anmaya nefesimiz yettiğince devam edeceğiz. 21 Aralık Pazartesi günü Maraş’ın Pazarcık Yolboyu köyünde Mehmet Mengücek yoldaşın mezarında ve Yörükselim mahallesindeki Erenler Cemevinde canlarımızı anacağız. Bu acıyı yaşayan toprakların bir insanı olarak, Maraş’ta katledilen tüm canları saygıyla anıyor, “unutursak kalbimiz kurusun” diyorum!”
PİRHA/ ANKARA
Yoruma kapalı.