HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Diyarbakır’da ev baskınlarında 21 gazetecinin gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Gazetecilik suç değildir. Gazetecileri serbest bırakın” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis Genel Kurulu’nda bu sabah Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan ve JİNNEWS Müdürü Safiye Alagaş’ın da aralarında olduğu 21 gazetecinin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
İktidara seslenen Oluç, “Sayın iktidar, bakın, bugün Diyarbakır’da sabah erken saatlerde gazetecilerin evlerine polis baskını yapıldı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği -yasal bir dernek- Jinnews -kadın haberleri- ve Mezopotamya Ajansı üye ve çalışanları; yaklaşık 21 kişi gözaltına alındı. Neden? Gazetecilik yapıyorlar. Nasıl gazetecilik yapıyorlar? Özgür gazetecilik yapıyorlar. Yani yolsuzlukları, hırsızlıkları, kayyumların yaptıklarını, ceberut devlet uygulamalarını, insan hakları ihlallerini yazdıkları için özgür gazetecilik yapıyorlar ve siz buna tahammül edemiyorsunuz. 20’ye yakın gazeteciyi gözaltına aldınız, belki onların bir kısmını da tutuklayacaksınız” sözleriyle tepki gösterdi.
“KÜRTÇE GAZETECİLİK YAPMAK SUÇ DEĞİLDİR”
“Ya bunlar gazetecilik yapıyorlar, suçları gazetecilik yapmak; böyle, durum bu” diyen Oluç, “Şimdi, bakın, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü açıkladı: Türkiye, dünyada 180 ülke içerisinde basın özgürlüğünün en kötü olduğu ilk 30 ülke arasında. Kim bunu bu hâle getirdi? Bu iktidar bu hâle getirdi. Yani bu gazeteciler, şimdi, gözaltına aldığınız gazeteciler, aynı zamanda Kürtçe gazetecilik yaptığı için de tutuklanıyor, gözaltına alınıyor. Yani bir kez daha söylüyoruz: Gazetecilik yapmak suç değildir, Kürtçe gazetecilik yapmak suç değildir” dedi.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’ne, Jinnews’e ve Mezopotamya Ajansı’na yönelik saldırılardan vazgeçilmesini gerektiğini belirten Oluç, gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
“BU NASIL BİR KÜRTÇE DÜŞMANLIĞI”
Kürtçe üzerindeki yasaklara da değinen Saruhan Oluç, şöyle devam etti:
“Bakın ‘Moliere’ diye biri var, duymuşsunuzdur; bir de onun ünlü oyunu var ‘Tartuffe’ onu da duymuşsunuzdur. Moliere bunu yeni yazmamış, yaklaşık dört asır evvel, 1664 yılında bu ‘Tartuffe’ adlı komedi oyununu yazmış. İşte, o zamandan beri dünyanın bütün ülkelerinde birçok dilde oynanan bir oyun. Şimdi, bu ‘Tartuffe’u Kürtçe oynamak için çalışmalar yapıldı ve oynanıyor da. Son dört yılda 140 kez sahnelenmiş bu oyun. Adana Valiliği keyfî bir şekilde yasakladı Moliere’in ‘Tartuffe’ oyununun oynanmasını, arkasından Mersin Valiliği de yasakladı. Gerekçe ne biliyor musunuz? Kamu güvenliği. Ya, dört yılda 140 kere oynanmış, Türkiye’deki birçok devlet sahnesinde Türkçe oynanıyor, kamu güvenliği tehdit altında değil, ‘Tartuffe’ Kürtçe oynanıyor diye kamu güvenliği tehdit altında, öyle mi? Adana ve Mersin Valiliği sizin yapacak işiniz yok da Moliere’in ‘Tartuffe’ ünü mü yasaklıyorsunuz ‘Kürtçe oynanıyor’ diye? Bu nasıl bir Kürtçe düşmanlığı ya, nasıl yani?”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.