İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenlediği “F Oturumu”nun 282. haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Eylemde, “Tecrit öldürür F Tipi Hapishaneler kapatılsın”, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “282. hafta F oturması Abdullah Kalay serbest bırakılsın” pankartları ile hasta tutukluların fotoğrafları taşındı. Eylemde sık sık “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “Tedavi haktır engellenemez” ve “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı.

“BİN 25 HASTA TUTUKLUNUN 357’Sİ AĞIR”

Bu haftaki eylemde hasta tutuklu Abdullah Kalay’ın sağlık durumuna dikkat çekilerek, serbest bırakılması istendi.

Açıklamayı Cumartesi İnsanlarından Maside Ocak yaptı. Ocak, Türkiye’de F tipleri başta olmak üzere, cezaevlerinde uygulanan ağır tecrit koşullarının tutukluların sağlıklarını bozduğunu belirterek, İHD’nin periyodik aralıklarla hazırlayıp kamuoyu ile paylaştığı hasta tutuklu sayısının bin 25 olduğunu ve bunlardan 357’sinin durumunun ağır olduğunu hatırlattı.

“WERNİCKE KORSAKOFF HASTASI OLMUŞ”

Ocak, Kalay’ın yaşam hakkını kaybetme riski taşıdığını vurguladı. 1967’de Dersim’de doğan Kalay’ın Kasım 1992 tarihinde genel bir operasyon sırasında gözaltına alınıp 15 gün boyunca yoğun baskı ve işkenceden sonra tutuklandığını aktaran Ocak, Kalay’ın 1996 ve 2000 yıllarında “ölüm orucu” eylemlerine girdikten sonra Wernice Korsakoff hastası olduğunu belirtti. Kalay’ın 2002 yılında devam eden iki ayrı davadan birisinin, yatarı dolduğu için tahliye edildiğini ifade eden Ocak, “2008 yılında 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği müebbet ağır hapis cezası, Yargıtay tarafından onanır ve 24 Eylül 2010’da çalıştığı yerden alınıp tutuklanarak tekrar hapishaneye götürülür” dedi.

‘KALBİNDE YÜZDE 70 FONKSİYON KAYBI OLMUŞ’

Kalay’ın 2012 yılında tutulduğu Kandıra Cezaevi’nde kalp krizi geçirdiğini aktaran Ocak, gelen ambulansta doktor olmadığı için, ilk müdahalenin iki saat sonra Derince Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yapıldığını kaydetti. Müdahalenin ardından anjiyo yapılıp stent takıldıktan 3 gün sonra, stentin takıldığı damarın tekrar tıkandığını ifade eden Ocak, şunları söyledi: “Bir kez daha anjiyo yapılarak hapishaneye gönderilir. Kalp krizi sonrası çok geç müdahale edilmesi nedeniyle kalbinde yüzde 70 fonksiyon kaybı olmuştur. Başka bir deyimle, çalışma kapasitesi yüzde 30 olan kalp rahatsızlığı ile Wernice Korsakoff Sendromuna bağlı hastalıkları birleşince Abdullah Kalay’ın yaşama tutunması her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.” Kalay’ın her gün on ayrı çeşit ilaç kullandığı hastalıklarından dolayı sürekli baş dönmesi, nefes darlığı, düşük tansiyon, bacak ve kollarında şiddetli ağrı, uyuşma, yürümede zorluk ve unutkanlık yaşadığını kaydeden Ocak, Kalay’ın özellikle 1996 ve 1999 yılları arasını hiç hatırlamadığına dikkat çekti.

‘CEZAEVİNDE KALAMAZ RAPORU OLMASINA RAĞMEN KALIYOR’

2013 yılında Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalının Kalay’ın cezaevinde kalamayacağına yönelik verdiği raporun ATK’ye giderken dosyasına konmadığını belirten Ocak, şöyle dedi: “Bir yıl sonra bu kurumun verdiği raporda ‘kalp yetmezliğine dair bir bulguya rastlanmadığı’ ibaresinin olduğu görülmektedir. Yine Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı, 2013-2014’te verdiği raporlarda hapishane koşullarında hastalığının risk taşıdı bu nedenle cezasının ertelenmesi gerektiğini belirtmesine rağmen 2015 yılında düzenlediği raporda hastalığın ciddiyeti, sağlık koşullarının olmayışı, kriz halinde müdahalede gecikmeden kaynaklı hayati riskin kesin olduğuna dair görüşleri belirttikten sonra hapishanede kalabilir ya da kalamaz diyecek sorumluluğu dahi almadan ATK’ye sevk etmiştir.”

‘SALDIRIYA UĞRAYANLARA DAVA AÇILDI’ 

Kalay’ın bu kadar ağır sağlık sorunları olmasına rağmen Mayıs ayında, “hücre araması” bahanesi ile onlarca gardiyanın saldırısına maruz kaldığını dile getiren Ocak, sonrasında ise saldıranlara değil saldırıya uğrayanlara dava açıldığını söyledi. Doktorların, Kalay’ın bir daha kalp krizi geçirmesi durumunda kurtulamayacağının altını çizen Ocak, “Bakanlık yetkilileri, ATK’daki doktor veya imza yetkisi olanlar, TBMM insan Hakları İzleme komisyonu üyeleri duymamışsa biz duyuruyoruz; talep ediyoruz; Abdullah Kalay serbest bırakılsın” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)