PİRHA – Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 462. Hafta açıklamasında “Hapishane şartlarında kalması uygun değildir” raporu olmasına rağmen cezaevinde tutulan Özge Özbek’in durumuna dikkat çekerek, serbest bırakılmasını istedi.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 462. Hafta basın açıklamasında hapishanelerde hasta mahpusların yaşamış olduğu sorunları bir kez daha gündeme getirdi.
İHD Ankara Şube önünde yapılan açıklamada “Tedavi haktır engellenemez. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açıldı.
Yapılan açıklamada hapishanelerde sağlığa erişim haklarının önündeki engeller sıralanırken, mahpusları “ağır bir yaşam savaşı” verdikleri ifade edildi.
İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre hapishanelerde 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpusun olduğu bilgisi verildi.
Basın açıklamasını okuyan Nuray Çevirmen, Sincan Kadın Kapalı hapishanesinde tutulan ağır hasta mahpuslardan Özge Özbek’in durumuna dikkat çekti. Özbek’in üniversite öğrencisi olduğu yıllarda hakkında dava açılmış ve dava sonucunda 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını söyleyen Çevirmen, Özbek’in, çoklu beyin tümörü, epilepsi, astım hastalıklarının yanı sıra depresyon tedavisi gördüğünü de belirtti.
“SAĞLIKLI BİR TEDAVİ GERÇEKLEŞTİRİLEMİYOR”
Nuray Çevirmen, Özge Özbek’in, beyninde tümör olması sebebiyle 2020 yılında açık beyin ameliyatı geçirdiğini, hakkında yakalama kararı olması nedeniyle ameliyatının hemen ardından hastanede tutuklandığını aktardı. Çevirmen, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Durumunun ağır ve yeni ameliyat olması nedeniyle yapılan başvurular sonucunda, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 3 ay infaz erteleme kararı verilmiş, 3 ay bittikten sonra kararı yeniden uzatılmamış ve tekrar tutuklanarak Gebze Kadın Kapalı Cezaevine götürülmüştür. Sağlık Bakanlığı Darıca Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24.12.2021 tarihli Sağlık Kurulunun vermiş olduğu kararda “Hapishane şartlarında kalması uygun değildir” raporu olmasına rağmen, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından bu rapor kabul edilmemiş ve “Hapishanede kalabilir” raporu verilerek sağlık hakkı ihlal edilmiştir. Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporda Nöroloji, Üroloji ve Psikiyatri doktorlarının imzası bulunmakta ancak asıl görmesi gereken Beyin Cerrahının bu kararda imzası yoktur.
09.06.2022 tarihinde tekrar Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesine yapılan başvuruda durum bildirir raporunda cezaevinde kalabilir raporu verilmiştir. Oysa Özge Özbek, cezaevinde sürekli şiddetli baş ağrıları çekmekte, denge kaybı yaşamakta ve tümörlerin duyu organlarına baskı yaptığından kaynaklı işitme kaybı problemleri yaşamaktadır. Hastane MR raporlarında beyninde birden fazla tümör bulunduğu için sürekli kontrol altında olması gerektiği, ameliyatını gerçekleştiren doktoru tarafından ailesine söylenmiştir. Ancak ne yazık ki sağlıklı bir kontrol ve tedavi gerçekleştirilemiyor. Daha önce Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 24.12.2021 tarihinde heyet raporunda ‘cezaevinde kalamaz’ kararı verilmiş ve bu raporun 2 yıl geçerlilik süreci bulunmaktadır.
“TÜMÖRDE BÜYÜME TEŞHİSİ!”
Cezaevinde kaldığı süre içerisinde hastalığı hızlı bir şekilde ilerledi ve epilepsi, vertigo gibi dengesizlik belirtileri olan hastalıklar da nüksetti. Beyi tümörleri organlara baskı yapmaktadır. Şu an tümörden kaynaklı olarak sol kulağında %72 işitme kaybı vardır, ellerde titreme, kimi zaman idrarını tutamama durumlar da meydana gelmiştir. Bu durum ileride görme, hafıza ve hareket kaybına neden olacaktır.
2023 yılı Ocak ayında tekrar heyet işlemleri başlatıldı. Gebze Cezaevi aracılığıyla ancak bir önceki MR ile karşılaştırıldığında tümörlerde büyüme ve çoğalma olduğu, hayati risk oluşturabileceği söylenerek ve acil bir şekilde 13 Ocak’ta Ankara’ya sevk edilmiştir. Ancak Gazi Üniversitesinden mahkum koğuşu olmadığından ameliyat olamayacağı, Gamma Knife (Lazerli Ameliyat) için de daha önce ışın tedavisi alan hücrelerin olumlu yanıt vermediğinden tek çözüm olarak 1 yıl sonra kontrol edilebileceği söylenmiştir. Bu süreç içinde Sincan Kadın Hapishanesinde tutulmaya devam edilmektedir.
Bulunduğu yerde sık sık denge problemleri yaşıyor ve kafasını çarpıyor. Sürekli olarak düşüp yaralanmaktadır. 10 Temmuz günü (5 gün önce) sabah uyandığında önce bazaya çarpmış daha sonra da kafasını duvarda bulunan bağlamaya çarpmıştır. Oluşan şişlik nedeni ile önce kampüs hastanesine götürülmüştür. Çekilen tomografide çekilen bölümde beyinde kanama görülmüş ve 3 saat sonra tekrar tomografi çekilmiştir. Onda da kanamanın hala olması nedeni ile acil bir şekilde Etlik Şehir Hastanesine götürülmüştür. Travma yoğun bakımında müşahede altında tutulmuştur. Çekilen yeni tomografide “Kanın dağılmadığı, tümörlerin hayati risk oluşturduğu yapılacak tek müdahalenin cerrahi operasyon olduğu, bunun da yüksek ihtimalle koma veya ölümle sonuçlanabileceği” bilgisi verilmiş ve dilekçe yazması istenmiştir. Kendisi de sonucu koma veya ölüm olabilecek bir ameliyatı talep etmediğini ifade ederek taburcu olmuştur.
“TUTUKLULUK HALİ HASTALIĞINI İLERLETTİ!”
Ankara’ya tedavi amaçlı sevk edilmesine rağmen çekilmesi gereken MR ancak 2 ay sonra çekilebilmiştir. Kimi randevularına da araç ayarlanmadı şeklinde gerekçelerle götürülmüyor. Doktorlar tarafından tümörler için patates kökü, mayın tarlası, karınca yuvası gibi tabirler kullanarak hızlı çoğaldığı ifade edilmektedir. Ayrıca panik atak başladığından hastaneye gitmekte zorlanıyor. Kimi zaman hastane sevkleri tekli ring araçlarıyla yapılmakta, bu durum da ham panik atağını tetiklemekte hem de tümörlerden ve epilepsiden kaynaklı olarak yaşamını riske atmaktadır.
Mahpus olmasından kaynaklı olarak özel hastanelerde tedavisi yapılamıyor. Oysa daha önce ameliyatını yapan hastanede ve ameliyatı yapan hekim tarafından kontrol altında tutulması gerekirken tutuklanması hem tedavisini engelledi hem de hastalığının ilerlemesini sağlayarak durumunu daha da kötüleştirdi. Tek başına kalamıyor, mutlaka gözetim altında tutuluyor.”
“TAHLİYESİ ZORUNLUDUR”
Nuray Çevirmen, Özge Özbek’in durumunun oldukça kritik olduğunun altını çizerek “Hapishanede kalamayacağı hem çekilen MR ve tomografilerde hem de raporlarında belirgindir. Hapishanede kaldığı her saat, her gün yaşam hakkı ihlalini meydana getirecektir. Bir gün dahi hapishanede kalamayacağı ortada olan Özge Özbek’in acil olarak tahliyesinin edilmesini talep ediyoruz. Devlet yaşam hakkını korumak zorundadır ve tahliye etmeyerek bu sorumluluğunu yerine getirmiyor. Özge Özbek’in dışarıda tam teşekküllü hastanelerde tedavi edilebilmesi, kontrol altında tutulması için tahliyesi zorunludur” diye belirtti.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.