İkinci Yargı Paketi’nde yer alacağı iddia edilen kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemelere ilişkin Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir’den kadınlar, “Ekonomik haklarımız güvence altına alınmadıkça şiddetten uzak hayatlar bizim için bir hayal” dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir, İkinci Yargı Paketi’nde yer alacağı iddia edilen kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemelere ilişkin Karşıyaka İskelesi karşısında basın açıklaması düzenledi. “Kadın Cinayetlerini acil önle” yazılı pankartın açıldığı açıklama öncesinde kadınlar, tiyatral bir gösteri düzenleyerek, kadın cinayetlerine karşı susmayacaklarını belirtirken, kadınları dayanışmaya çağırdı. ‘Kadın cinayetleri politiktir”, “Nafakayı değil cinayeti engelle, “AKP elini çocuklardan çek” ve “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganları atılan açıklamada, Zelal Baydur kadınlar adına basın metnini okudu.
‘YASAYA KAÇ DEFA HAYIR DEMEMİZ GEREK?’
İkinci Yargı Paketi’nde yer alacağı iddia edilen kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemelere ilişkin ikiyüzlü bir politika izlendiğini dile getiren Baydur, “Kızlar çocuk yaşta evlendirilecek, istismarcılar ‘bir defaya mahsus’ diye diye affedilecek, bir gün şiddetten uzaklaşmak için boşanmaya kalktıklarında da ‘kendi imkânlarınla geçin’ denecek! Buna daha kaç defa hayır dememiz gerekecek? Emine Bulut’un ‘yaşamak istiyorum’ derken öldürülmesinin, bunun üzerine yükselen infialin, yetkililerden ‘kadın cinayetlerinin arttığı’ itirafının üzerinden daha iki ay geçti, geçmedi” dedi.
‘KADINLAR EVE MAHKUM EDİLİYOR’
Kadınların itirazının savaş sesleri ile bastırılarak, kadınları korumaya ve erkek şiddetini önlemeye dönük yükümlülüklerin yerine getirilmediğini kaydeden söyleyen Baydur, kadınların evlilik öncesi ve evlilik boyunca eğitimden mahrum bırakılarak nev işleri, çocuk ve yaşlı bakımının üzerine yığıldığını belirtti. Kadınların sigortasız, esnek ve düşük ücretle çalıştırıldığını belirten Baydur, “’Elinin hamuruyla erkek işine karışma’ denerek, tepedekilerin ‘en önemli kariyeriniz annelik’, ‘evdeki işler yetmiyor mu?’ gibi beyanlarıyla ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durması engellenmiş kadınların, bir de nafaka haklarını ellerinden almanın sonucu; pek çok kadını asgari düzeyde dahi geçinebilmek için şiddet dolu evliliklere mahkûm etmek, daha fazla kadın cinayetine davetiye çıkarmaktır. Ekonomik haklarımız güvence altına alınmadıkça şiddetten uzak hayatlar bizim için bir hayal” dedi.
‘YAŞ FARKI İSTİSMARI MEŞRULAŞTIRMAZ’
Mevcut yasanın cinsel suçları 15 yaşın üzerinde zaten şikâyete dolayısıyla rızaya bağladığını söyleyen Baydur 15-18 yaş arasında “Reşit Olmayanla Cinsel İlişki” adı verilen TCK 104 nolu kanun maddesi ile geçerli ve şikâyet olmazsa dava açılmadığını belirtti. Baydur, “Af getirilmeye çalışılan ise TCK 103, yani şikâyet olmasa da suç sayılan 15 yaş altındaki “Çocuğun Cinsel İstismarı”. 16 yaşından itibaren mahkeme kararıyla resmi nikâh yapılabilen, 15 yaşından itibaren ise cinsel ilişkinin ve hatta imam nikâhıyla evliliğin suç olmadığı ülkemizde şimdi de 15 yaşın altında imam nikâhlı “evliliği” tartışır hale getirildik. Bir de “aradaki yaş farkının en fazla 10 olması ve şikâyet olmaması” gibi cümleler duyuyoruz” dedi.
‘OLMASI GEREKEN KOVUŞTURMALARIN HIZLI SÜRMESİ’
Baydur, “Böyle bir af kadınların mağduriyetini ortadan kaldırmaz. Yeni ve hatta daha ağır mağduriyetlere kapı açar. Biz cezaların ağırlaştırıldığı 2014 senesinde de ağır cezanın çözüm olmadığını, bunun tam tersine cezasızlığa sebep olacağını söyleyerek itiraz etmiştik. Mağduriyeti önlemenin tek yolu istismar vakalarını evliliğe bağlı afla meşrulaştırmak yerine etkili ve hızlı kovuşturmak, davaların 10 yıl sürmesine müsaade etmemek! Çocuk yaşta evliliğe, hamileliğe göz yummamak! Aksi göz göre göre evlilik yaşını 15’in altına düşürmek demek. Kız çocuklarına bu ülkede size gelecek yok demek” ifadelerini kullandı.
Baydur, son olarak kadınları 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde gerçekleşecek gece yürüyüşüne katılmaya davet etti.
(Jinnews)
Yoruma kapalı.