PİRHA- İnsan Hakları Derneği’nin bu yıl açıkladığı insan hakları ihlalleri raporunda Alevilerin olmaması eleştirilere neden oldu. İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, Alevlerin, uğradıkları hak ihlaline karşı İHD gibi kurumları harekete geçirici bir faaliyette bulunmasını isteyerek, İHD’nin de saha çalışmaları yapabileceğini söyledi. İHD YK üyesi Fatma Sarıyarlıoğlu ise, Alevilerin kendilerine yapılan hak ihlallerini mutlaka İHD’ye bildirmesi gerektini kaydetti.
İnsan Hakları Derneği’nin bu yıl açıkladığı insan hakları ihlalleri raporunda Alevilerin olmaması eleştirilere neden oldu.
İnsan Hakları Derneği İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Sarıyarlıoğlu, insan hakları konusunda yaşanan sorunları ve Alevilerin yaşadıkları hak ihlallerini İHD’nin nasıl değerlendirdiğine dair PİRHA’ya konuştu.
Pandemi koşullarının bir sürü şeyi domine ettiğini ve bastırdığını belirten Demir, iktidarın da pandemi sürecini bahane edip insanlar üzerinde bir baskı aracı olarak kullanmaya çalıştığını söyledi.
Demir, pandemi sürecinde sayısal verilerin halktan saklanmasının da ayrı bir hak ihlali olduğunun altını çizerek, “Sonuçta artık mızrak çuvala sığmayınca ve demokratik kamuoyu da bu konuda verileri toplumla paylaşınca, onlar da kısmen gerçek verileri paylaşmak durumunda kaldılar” dedi.
“AĞIR HASTALAR MAPUSLAR TEDAVİ EDİLEMEDİ”
“Bu süreçte devletin nasıl bir sosyal devlet olmadığının da bir göstergesiydi” diyen Demir, “Sağlığın en olumsuz yaşanacağı yer cezaevleri. Yani hijyen koşulları yeterli değil. Zaten normal zamanda bile insanlar rahat edemiyor. Hastanelere sevk edilirken çeşitli eziyetlere, işkencelere tabi tutuluyorlar. Pannemi koşullarında ise pandemi bahane edilerek ağır hastalar ne yazık ki tedavi edilemedi ve kimileri yaşamlarını yitirdi. Bu sorunlar ilgili bakanlıklara iletildi. Ama ne yazık ki bu konuda çok somut adımlar atılmadı” diye konuştu.
“ALEVLERLE İLGİLİ SAHA ÇALIŞMALARI YAPABİLİRİZ”
Demir, Alevilerin yaşadığı hak ihlalleriyle ilgili farklı kurumlar tarafından yapılan çalışmaların olduğunu, İHD’nin ise kendine özgü bir çalışma yönteminin varlığına işaret ederek, şunları dile getirdi:
“Biz genellikle başvuru temelli çalışıyoruz. Yani bir hak mağduriyeti bize bildirildiği zaman harekete geçiyoruz. Belki bu yöntemin bile tartışılması gerekir. Aslında bu pandemi gelmeseydi, İHD olarak yeni koşullarda, yeni mücadele yol ve yöntemleri çalıştayı yapacaktık. Bununla ilgili belki farklı çalışma tarzları ortaya konacaktı. Alevlerin bu konuda bu tür kurumları harekete geçirici bir faaliyette bulunmaları gerekir. İHD olarak yeni yöntemler de denemeniz gerekir. Saha çalışması yapılabilir, raporlaştırılabilir. İHD ve insan hakları savunucuları olarak Alevi kurum ve kuruluşlarını ziyaret ederek kendimizi onlara anlatmamız gerekir. Bir takım eğitim çalışmaları, ziyaret çalışmaları yapılabilir.”
“ALEVİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ BU COĞRAFYADA ÇOK FAZLA GÖRÜNÜR KILINMIYOR”
İHD Mersin Şube YK üyesi Fatma Sarıyarlıoğlu ise, Alevilerin AİHM’de kazanılmış haklarının olduğunu vurgulayarak, “Aleviler kendi haklarını arama konusunda yetersiz bir toplum değil. Alevilere yönelik hak ihlalleri bu coğrafya içerisinde çok fazla görünür kılınmadığından dolayı ve insanların birçoğu Alevilerin yaşadığı hak ihlallerini ihlal olarak kabul etmiyor. Maalesef Aleviler de kendilerine yapılan ihlalleri alıp İHD’ye getirmiyorlar” ifadelerine yer verdi.
Bu durumun bir sorun olduğunu söyleyen Sarıyarlıoğlu, “Bu aslında karşılıklı bir durum. Aleviler, İHD’ye gelme ve İHD’de de haklarını arama konusunda en azından bir dilekçe vermeliler. Bu yaşananların raporlanması, gözlenmesi ve hem ulusal hem de uluslararası kurum ve kuruluşların gündemine taşınması açısından çok önemli” diye aktardı.
“ALEVİLER KENDİLERİNE YAPILAN HAK İHLALLERİNİ MUTLAKA AMA MUTLAKA İHD’YE BİLDİRSİNLER”
“Hak ihlaline uğrayan herkese kapımız açık” diyen Sarıyarlıoğlu, şunları kaydetti:
“Bunlara Aleviler de dahil. Aleviler kendilerine yapılan hak ihlallerini mutlaka ama mutlaka en azından raporlanabilmesi için, kendi hakları için ve kendi gelecekleri için kendi inançlarının devamı için en azından bize başvurabilirler. Biz de gerekli mercilere ulusal ya da uluslararası mercilere yaşadıkları, uğradıkları hak ihlallerini raporlayıp gözlemleyebiliriz.”
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.