Alevi Haber Ajansi

‘Güvenlik’ gerekçesiyle 300 işportacı işsiz bırakıldı

PİRHA- Ankara’da Akşam pazarında satıcılık yapan 300’e yakın işportacı ‘güvenlik’ gerekçesiyle getirilen yasakla işsiz kaldı. Ankara Valiliği tarafından getirilen yasakla tezgâhlarının kaldırıldığını söyleyen işçiler yaklaşık bir aydır evlerine ekmek götüremiyor. Bu süreçte tezgâhını açamayan Kemal Bolat da bu emekçilerden biri.

Ankara’da Kızılay bölgesinde akşamları belli bir  saat aralığında açılan işporta tezgâhları Ankara Valiliğinin güvenlik gerekçesi ile yasaklandı. Konur, Karanfil ve Yüksel Sokağı’nda açılan işporta tezgâhları bir ayı aşkın süredir yasaklı işportacılar ise işsiz. Faturalarını ödemekte zorluk çektiğini söyleyen satıcılar sokakları geri istiyor. Bunlardan biri de 15 yıldır işportacılık yapan yasakların başladığı süreçte ise işportacıların sözcüsü olan Kemal Bolat.

İşsiz kalan 300’e yakın işportacının ailelerini de kattığımızda bu sayının çok üstünde insanın mağdur edildiğini söyleyen Bolat süreci şöyle anlattı, “Belediye 1 ay önce kent merkezini yenileme ve düzenleme çalışması başlattı. Sokaklarda başlayan düzenleme ile birlikte tezgâh açmamıza yasak geldi. Belediye yetkilileriyle konuştuğumuzda bize söylenen Valiliğin güvenlik gerekçesiyle işporta tezgâhlarını yasaklandığı yönünde. Ama biz belediyenin güvenliği gerekçe göstererek işportacıları ortadan kaldırmak istediğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“BU İNSANLARI BİR GECEDE ORTADA BIRAKAMAZSINIZ”

Getirilen  yasağın  gerekçeleri arasında işportacıların uyuşturucu satışı ve terör örgütlerine yardım yaptığının  iddia edildiğini söyleyen Bolat, “Ben yıllardır işportacıyım bu söylenenlerin hiç birini görmedim, duymadım. Günde sadece iki saat açılan tezgahlardan kazanılan parayla, terör örgütlerine yardım ediliyorsa vay o örgütlerin haline. Bizler  çoğu kez siftahsız eve dönüyoruz” diye konuştu.

Bu iddiaların getirilen yasağı meşrulaştırmak için  söylendiğini düşünüyoruz diyen Bolat, “Eğer uyuşturucu satışı varsa bu işportacıların sorunu değil sizin göreviniz gelir o suçu temizlersiniz. Bizler sadece ekmeğimizi kazanmaya çalışan  kadınıyla erkeğiyle yaşlısıyla genciyle öğrencisiyle ek iş yapanıyla halktan insanlarız.”dedi.

Bolat, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Kaldırıldığı yasaklandığı noktada şunu söylüyoruz: Sosyal belediyecilik anlayışı veya  sosyal demokrasiyi savunan bir zihniyetten bahsediyorsanız  bu insanları bir gecede ortada bırakamazsınız. Geçimini tezgahtan kazanan, bütün planlamalarını bunun üzerine yapan yüzlerce insandan bahsediyoruz.”

“TEZGAHLARIMIZ VE BİZ İŞPORTACILAR MEŞRUYUZ”

Geçmişte de işportacılığın yasaklandığı ve büyük mücadeleler ile sokakların kazanıldığını belirten Bolat, “Bize polis, zabıta, belediye, valilik yasa dışısınız diyor. Evet biz yasa dışıyız bunun farkındayız. Ama meşruyuz. Meşruyum şu demek, dün gece ve ondan önceki gece tezgah açıyordum. Ben 15 yıldır açıyorum. İzin alma gereği duymadan açıyoruz. Çünkü artık  meşrulaşmış ve sembolleşmişiz, halk bizi  kanıksamış. Gece pazarı insanlar için farklı bir dil arz ediyor.  İnsanlar pazara  sadece alışveriş yapmaya gelmiyor. İki saatliğine  kurulan pazarla  birlikte Kızılay merkezi canlanıyor, insanlar o canlılığını görmek için de geliyor” dedi.

Tezgahlarını kimin yasaklandığının bir öneminin olmadığını söyleyen Bolat, “Bize nasıl bir çözüm sundukları önemli.  Tezgâhlarımız için vergi vermiyoruz diye haksız kazanç sağladığımızı söylüyorlar.  Kışın tezgâhların başında ayaklarımız buz tutarak bekliyor, o sokakların serserisi ve sarhoşuyla uğraşıyoruz. Gece geç saatlere kadar oralarda kalıyoruz, ter döküp emek harcıyoruz. Çalmıyor çırpmıyoruz, hırsız olmamak için dilenci olmamak için emeğimizle  yapıyoruz.  O yüzden haksız kazanç elde etmiyoruz. Bizi mağdur etmek aç bırakmak bizleri yoksullaştırmak bir çözüm değildir.  Bu yapılanlar umudu yok etmektir” dedi.

“ÜLKENİN ŞARTLARINDAN DOLAYI SESİMİZİ DUYURAMIYORUZ”

Ülkenin şartlarından dolayı basın açıklaması yapamadıklarını da söyleyen Bolat, “Biz bir şey yapacağız bizi dövecekler ki basın bizimle öyle ilgilenecek. O noktaya gelene kadar kimse ilgilenmiyor. Biz de o yüzden kendi sesimizi duyurmaya çalıştık. Biz ne yapabiliriz bu sorunu nasıl çözebiliriz sorusuyla yan yana geldik. İhtiyaçlarımızı nasıl giderir, belediyeye hangi taleplerimizle gitmemiz gerekir bunu konuştuk” ifadelerini kullandı.

Kendilerine “Sokak emekçileri inisiyatifi” adını verdiklerini söyleyen Bolat şöyle devam etti:

“Biz bir örgüt veya dernek değil işimizi tekrar isteyen insanlarız. Yasak gerekçelerinde esnafın da bizlerden şikâyetçi olduğu iddia edildi. Biz esnafları tek tek gezip 200’e yakın kaşeli imza topladığımızda bu iddianın gerçek olmadığını gördük. Bu süreçte halktan da imzalar topladık.  Sosyal medyadan sesimizi duyurmaya çalıştık. Belediye yetkilileriyle birkaç defa görüşme yaptık. Ama bize söyledikleri, ‘valilik kararıyla ilgili bir durum. işporta bitmiştir, bizim yapabileceğimiz bir şey yok’ cevabıydı.”

“FATURALARIMIZI ÖDEYEMİYORUZ”

Haklarını aramak istediklerinde korkutulduklarını söyleyen Kemal Bolat, “Tezgâhınızı açarsanız malınıza el konulur. Sesinizi yükseltirseniz gözaltına alınırsınız.’ Peki biz ne yapacağız? İşportacılık dışında hiçbir iş yapamayan bu insanlar ne yapacak? Faturalarını ödeyemeyen insanlar var aramızda, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Eğer bizden işgaliye bedeli istiyorlarsa bunu da karşılamaya hazırız. Sokakları geri istiyoruz. Unutulmamalıdır ki; sokaklar sokak lambalarıyla aydınlanmaz; sokaklar o sokakları kullanan orada yaşayan o sokağın kültürü ve çeşitliliğiyle aydınlanır.”

Dilan KUTLU/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak