PİRHA- İstanbul Maltepe Belediyesi tarafından uygulanmak istenen ‘kentsel dönüşüm’ projesine karşı ‘yerinde dönüşümü’ savunan Gülsuyu ve Gülensu mahallelerini temsilen eski muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının Bölge İdare Mahkemesi’nde açtığı dava dün görüldü. Duruşmada planın bütününe yönelik yürütmenin durdurulması ve planın iptal edilmesi talep edildi. Mahallelinin davayı kaybetmesi durumunda, pek çok hak kaybı yaşanmasından endişe ediliyor.
İstanbul Maltepe’ye bağlı Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri İstanbul’un ilk gecekondu bölgelerinden biri.
CHP’li Maltepe Belediyesi tarafından uygulanmak istenen ‘kentsel dönüşüm’ kapsamında Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde “E5 Kuzeyi Nazım İmar Planı” hayata geçirilmek isteniyor.
2004 yılında ‘yerinde dönüşüm’ olarak ifade edilen plan, 2010 yılında ‘kentsel dönüşüm’ olarak adlandırılmış.
Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde yaşayanlar, mahallenin yıkılıp yeniden inşa edilmesini istemiyorlar. 2004 yılında gelen bu planla birlikte mahalleli üç gün içerisinde 7 bin dilekçe toplayarak planın durdurulması için büyükşehir belediyesine başvurmuş. Mahallede çeşitli bölgelerden toplamda 39 itiraz davası açılmış. Büyükşehir belediyesi gelen tepkiler üzerine değişiklik yaparak yeniden bir plan sunmuş ancak bu plana da tepki gösterilince plan askıya alınmış.
Daha sonra 2018 yılında Gülsuyu ve Gülensu mahalleleriyle ilgili imar planları onaylanmış. Bu planla ilgili mahallede hak sahipliğiyle ilgili çok büyük problemler var. Maltepe Belediyesi ile yapılan görüşmelerde bir sonuç çıkmayınca 2. Bölge İdare Mahkemesi’nde 2019’da dava açıldı.
PİRHA’ya bilgi veren Gülsuyu Gülensu Yaşam ve Dayanışma Derneği Başkanı Yücel Demir, yasal itirazların sonunda dava açmak zorunda kaldıklarını söyledi.
12 Haziran 2019’da İstoç’ta bulunan 2. Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtıklarını belirten Demir, “Planın bir kısmı için yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı. Ancak biz dün görülen duruşmada planın bütününe yönelik yürütmenin durdurulmasını ve planın iptal edilmesini talep ettik. Davayı sadece Gülsuyu Gülensu Yaşam ve Dayanışma Derneği açmadı. 32 bin nüfuslu mahallemizde bir çok derneğin, sivil toplum örgütünün ortak çalışmasıyla yürütüyoruz dava ve mahalleyi bilgilendirme sürecini” dedi.
MAHALLELİNİN YAŞAYACAĞI HAK KAYIPLARI
Planın mahallede tahribat yaratacağını belirten Yücel Demir, yaşanacak hak kayıplarını şöyle açıkladı:
*”Planda donatı alanları olarak tabir edilen ortak kullanım alanları, yani eğitim, sağlık alanı, yeşil alan. bunlarla ilgili ciddi sıkıntılar var. Yeşil alan yetersiz. Büyükşehir belediyesinin yeşil alan kişi başı 10 metrekareden aşağı olmamalı şeklinde talebi vardı. Mahallede yapılan imar planı sadece kişi başı 1.81’de kalıyor. Nüfus projeksiyonu 64 bin kişiye çıkıyor mahallede. 64 bin kişinin yaşadığı alanda sadece bir sağlık alanı belirlenmiş. Düşünün 146 hektarlık alanda sadece bir sağlık tesisi var. Bunun yetersiz olduğunu belirttik.
*Eğitimde de yine 64 nüfusu olan bir mahallede toplamda 3 tane lise, 3 tane de ilköğretim okulu konmuş. Bu alanların yetersiz olduğunu ifade ettik. Mümkün değil mahallenin ihtiyacını karşılasın.
“64 BİN NÜFUSLU MAHALLE 90 BİNE DAYANIR”
*Bunun dışında en büyük sorunlardan biri de, İmar planlarında serbes yapılanma diye geçiyor. Yani nüfusun 64 binle sınırlı kalmayacağının en somut göstergesi bu. Mahallede nüfus kontrol edilemeyecek bir durumda olacak. Şehir Plancıları Odası’nın ve Mimarlar Odası’nın ‘Bu planlama tekniği ile bu yöntemle mahallede nüfus 90 bine dayanır’ tespiti var. Belediye yaptığı bu yöntemde nüfusu kontrol edemeyecek. Bunu kabul etmiyoruz.
“MAHALLEDE YAŞAYANLARIN HAK SAHİPLİĞİ GÜVENCE ALTINDA DEĞİL”
*Donatı alanında şu an mahallede bir yerleşim var. 1955’ten bu yana bu mahalleler oluşmuş. Dere yatağı, yeşil alan, belediye hizmet alanı, okul, cami, yol gibi alanaların yetersiz olduğu tespit edilmiş. Burada şu an yaşayan insanların hak sahipliği bir güvence altında değil. Belediye bunu şöyle tarif ediyor: Sizi kamulaştırma şansım yok. Böyle bir bütçemiz yok. Doğal olarak imar transferi yöntemi diye bir yöntem uygulayacağız.” Bu yöntem Türkiye’de henüz uygulanabilmiş bir yöntem değil. Örnekleri yok. Muhtemelen İstanbul Okmeydanı’nda Beyoğlu Belediyesi tarafından uygulanacak. İkinci olarak da Maltepe’de Gülsuyu ve Gülensuyu mahallelerinde uygulamayı düşünüyor Maltepe Belediyesi.
“BİZİ MÜTEAHHİTLE MUHATAP EDEN İMAR PLANINI KABUL EDEMEYİZ”
İmar hakkı transferi yönteminde ‘Sizi buradan alacağız, diğer yapı adalarında hak sahibi yapacağız’ denildiğini hatırlatan Yücel Demir, “Biz de bunun cevabını istiyoruz. Bunu planlamışsanız doğal olarak yapı adalarına transfer edeceğiniz insanları da önceden belirlemiş olmanız lazım. Burada dere yatağı var. 33 parsel dere yatağında kalıyor. Bu alanın boşalması lazım. Diyoruz ki somut olarak bir şey gösterin, bu mahallenin size güvenmesi için. Bu 33 parseli hangi yapı adalarında hak sahibi yapacağınızı tek tek çalışarak gösterin, bu mahalle de size güvensin. Bir çalışma yaptınız mı? Hayır. Peki nasıl olacak? İmar uygulamaları başlayacak, yıkımlar başlayacak, evlerimizi boşaltacağız, sonra müteahhitle bunları konuşacağız. Bu işi müteahhit belirleyecekmiş, kimin hangi yapı adasında olacağını. Bizi müteahhitle muhatap eden bir imar planı kabul edilebilir değil” diye konuştu.
“MALTEPE BELEDİYESİ BİLDİĞİNİ OKUYOR”
Güvence istediklerini söyleyen Gülsuyu Gülensu Yaşam ve Dayanışma Derneği Başkanı Yücel Demir, şunları kaydetti:
“Sözlü ifadelere itibar etmemek lazım. Belediye yönetimi iki yıl sonra seçilemediğinde bizim hesap soracağımız bir kurum yok. Biz bu işin bir güvenceye oturtulmasını, bağlayıcı kararların olmasını istiyoruz. Konut edindirme yönetmeliğiyle, farklı yöntemlerle donatı alanında kalan ve imar transferine uğrayacak komşularımızın hak sahipliğinin bugünden güvenceye alınmasını talep ediyoruz. Malesef Maltepe Belediyesi bu konuda ‘Ben yaptım oldu mantığıyla hareket ediyor. Bizi dinledi, taleplerimizi ilettik. Katılımcı bir plan yaptık diyorlar. Aslında bakarsanız plan katılımcı değil. Maltepe Belediyesi sadece mahalleyi dinlemekle yetindi. Ama bildiğini okumaya devam ediyor. Bu planın belirsizlikleri giderilmediği sürece dava süreci de devam edecek.”
BELEDİYE BAŞKANI ALİ KILIÇ 5 YIL ÖNCE: HALKIN ONAYI OLMADAN BİR PROJEYE İMZA ATMAYACAĞIM
Bu arada Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Aralık 2015’te yaptığı konuşmada, Maltepe halkının onayı olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadıklarını belirterek şunları söylemişti:
“Mahalle halkının kafasında buralar kime peşkeş çekilecek, kimlere rant sağlayacak gibi bir takım soru işaretleri vardı. Bu noktada Maltepe halkına bir söz verdim.
‘Sizlerin onayı olmayan hiçbir projeye imza atmayacağım’ dedim. Mahalle halkı ‘Yerinde, ada bazlı dönüşüm’ dedi. Planlarımızı aynı şekilde hazırladık.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.