PİRHA- Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in tutuklanmasına tepki gösterdi. Yazılı bir açıklama yapan FEDA, “Leyla Güven bir candır. Tekçi, inkârcı ve katliamcı zihniyet, onu asla mücadelesinden alıkoymamış, geri adım attırmamıştır” dedi.
Milletvekilliği hukuksuzca düşürülen DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e ilişkin bir açıklama yapan Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), “Leyla Güven yargılandığı davada yerel mahkemenin verdiği 22 yıl 3 ay hapis cezası ardından kaldığı ev basılarak rehin alınmıştır. Tutuklama kararı ile cezaevine gönderilmiştir” hayırlatmasında bulundu.
FEDA, Leyla Güven şahsında verilen bu kararın başta Kürt halkı ve kadınlar olmak üzere toplumsal muhalefete gözdağı olduğunu belirterek, “Toplum dinamiklerini sindirmek, irade kırmak ve teslim alma anlamına gelmektedir. Bu nedenle bu karar biz mazlumlar, halklar ve inançlar nezdinde yok hükmündedir” dedi.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Leyla Güven; Alevi inancının tarihselliğinde yaşanan hakikat gibi ömrünü kadınların, mazlumların ve Kürt halkının mücadelesine adamış barış sever bir siyasetçidir. Siyasal mücadelesi boyunca büyük bedeller ödemiş, haksız ve hukuksuzluklar karşısında gerekirse canından da vaz geçeceğinin pratiğine sahip bir Can’dır Leyla. Tekçi, inkârcı ve katliamcı zihniyet, onu asla mücadelesinden alıkoymamış, geri adım attırmamıştır. AKP-MHP faşist iktidarının saldırıları da, Leyla Güven’i baş koyduğu hak, adalet, özgürlük ve barış mücadelesinde geri adım attırmamıştır.
Demokrasiye, Alevi’ye, Kürt’e, kadına, emekçiye ve doğaya düşman AKP-MHP iktidarının şiddet dışında halklarımıza pazarlayacak hikayesi kalmayınca saldırıyor. Anayasasızlık ve siyasetsizlik üzerine kurduğu tek adam diktatörlüğü ile Türkiye halklarına ve demokrasi güçlerine zulüm ediyor.
“BİZ ALEVİLER HAKLARIMIZ İÇİN MAZLUMLARLA BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Bu alaca karanlıktan çıkışın yolu; iktidar ve devletin ala çıkarları için halkları ve inançları katledenlerin etekleri altına sığınmaktan geçmiyor. Maraş, Cezaevi ve Roboski katliamlarının anmasında olan biz mazlumlara, ezilen halklara ve Alevilere CHP’nin saygısı olsaydı katliamcı zihniyet sahiplerini ziyaret etmezdi. Herkesten önce yüzyıldır inkârcı, katliamcı zihniyetin zulmüne uğrayan biz Aleviler itiraz etmeli, haklarımız için mazlum ve mağdurlarla birlikte mücadele içinde olmalıyız. “Yetmiş İki Milleti Bir Biliriz” düsturumuz gereğince rengine, diline, kimliğine bakmaksızın mazlumun yanında safımızı tutmalıyız. Çünkü Yolumuzun hakikati bunu söyler, bunun ikrarında olmuştur hep.
Özgün ve Özerk toplulukların kongresi DTK’in Eşbaşkan Leyla Güven’in dediği gibi “Bu ülke bizim. Zulmünüzü içerde, dışarda nerede olursak olalım demokratik siyaset yaparak yeneceğiz” demenin zamanıdır.
Gelin Canlar Bir Olalım!
Nehak Zihniyete Karşı Duralım!”
Yoruma kapalı.