Alevi Haber Ajansi

FEDA: Alevilere karşı ‘Tamamlanmamış Görev’ olarak addedilen katliamın adıdır Sivas

PİRHA- Sivas Madımak Katliamı’na dair açıklama yapan FEDA, “Tekçi, inkârcı, katliamcı ve soykırımcı zihniyetin Alevilere karşı ‘Tamamlanmamış Görev’ olarak addettiği katliamın adıdır Sivas” dedi. Feda, “Bizleri farklılıklarımızla ayrıştıran, karşıtlaştırıp düşmanlaştıranların oyununa gelmemek, mazlum ve mağdur Anadolu ve Mezopotamya halkları ve inançları olarak ‘Bir Olmanın, Birlikte Olmanın Zamanıdır’ diyoruz” mesajını verdi. 

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Sivas Madımak Katliamı’nın 29’uncu yıldönümüne dair açıklama yayınladı.

Feda, 1993 Temmuz’unda sanatçı, siyasetçi ve yazarlar dört gün sürecek Pir Sultan Abdal etkinliğinde söyleşide bulunmak, kitaplarını imzalatmak, şarkılar söylemek, deyiş, nefes ve duvazlarını seslendirmek üzere Sivas’ta bulunduklarını, etkinliğin ikinci gününün de ise, cuma namazından çıkan faşist grupların etkinliğin yapıldığı alanı sloganlar eşliğinde, tekbir getirerek bastığını ve etkinlikte bulunan yazar ve sanatçıların Madımak Oteli’ne sığınmak zorunda kaldığını hatırlattı.

FEDA’nın açıklaması şu şekilde:

“Alevilere karşı devlet tarafından örgütlendirildiği anlaşılan bu güruh otelin etrafını sarar, otele sığınanları kuşatırlar. Tekbir sesini duyanların katılımı ile kısa sürede sayıları on binlere ulaşan bu faşist güruh “Laik kafirlere ölüm’”, “Zafer İslam’ın olacak” diyerek oteli ateşe verirler.

Devletin valisi, polisi, askerinin yanı sıra dönemin hükumeti saatler boyu devam eden bu kuşatmaya sessiz kalmayı görev bilirler. Çünkü inkârcı ve katliamcı ulus devletin farklı ve öteki olanlara karşı ’Tamamlanmamış Görev’, ‘Bitmemiş Suç’ pratiği devam ediyordu.

‘Bitmemiş Suç’ pratiği gereğince şenlik üzerine saldırtılan ve sevk edilen bu nehak zihniyet sahipleri tarafından çıkarılan yangında, 33 canımızın kimisi dumandan vahşice boğularak, kimisi de hunharca yakılarak yaşamını yitirir. Madımak oteli çevresine bindirilmiş faşist güruh, is ve yanık et kokusundan çılgına dönmüş, önüne gelen her şeyi yakıp yıkıyordu.

Dönemin belediye başkanı; “Gazanız mübarek olsun” derken, Başbakan Tansu Çiller  “Çok şükür otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” diyordu. 2014 yılında ise davanın zaman aşımına uğratılması üzerine, Başbakan Erdoğan, “Hayırlı olsun” deme pervasızlığında bulunmuştu.

Tekçi, inkârcı, katliamcı ve soykırımcı zihniyetin Alevilere karşı ‘Tamamlanmamış Görev’ olarak addettiği katliamın adıdır Sivas.

1920-1921 yıllarında Koçgiri Soykırımı ile Kürtleri Ankara’dan uzaklaştırmanın stratejisi ile hareket eden devlet, 1978’de Maraş, 1980’de Çorum ve 1993’te Sivas’ta Kürt- Alevi karşıtı stratejisi gereğince ‘suç pratiği’ içinde olur. 1925 Şark Islahat Planı ile genelde Kürtleri, özelde Kürt Alevileri, ‘Yeşil Kuşak’ dışına hapsetmek, direnenleri ortadan kaldırmak, geride kalanları ise asimile ederek başkalaşıma uğratmak devletin temel stratejisi olmuştur.

Kürt ve Alevi sorununu, meşru demokratik yollarla çözmek yerine, her seferinde katliam ve soykırımı dayatan zihniyet, TSK bünyesinde oluşturduğu Özel Harp Dairesi üzerinden halklara, inançlara dönük fiziki, siyasi, kültürel ve sosyal soykırımı uygulamayı görev bilir.

Toplumun sivil demokratik örgütlenmesi perspektifi ile başta Kürt Alevileri olmak üzere, bir bütün Alevilerin öz güçleri üzerinden örgütlenmelerini ve kendi hakikatleri ile yüzleşmelerini, devlet kendisi için tehlikeli gelişme olarak gördü. Yok sayılan Kürtler, Aleviler, Sosyalistler ve aydınlar yan yana gelmiş, topluma yeni bir umut ışığı yakmışlardı. Devletin bekası için kabul edilmez olan bu gelişme, Özel Harp Dairesince önlenmeli, kriminalize edilmeliydi. O nedenle devletin yasama, yürütme ve yargısı el birliği içinde olmuş, askeri ve sivil bürokrasisi katliamı kolaylaştıran olmuşlardır.

Bizleri farklılıklarımızla ayrıştıran, karşıtlaştırıp düşmanlaştıranların oyununa gelmemek, mazlum ve mağdur Anadolu ve Mezopotamya halkları ve inançları olarak ‘Bir Olmanın, Birlikte Olmanın Zamanıdır’ diyoruz.

‘Yol Bir Sürek Binbir’ düsturundan hareketle farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek, demokratik, özgür ve ortak yaşamı birlikte inşa etmeliyiz.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak