PİRHA-Sanatçı Ferhat Tunç, 24 Nisan’ın, Ermeni soykırımının 102. yılı olduğunu belirterek, konuya ilişkin düşüncelerini paylaştı.
Sanatçı Ferhat Tunç, İttihat ve Terakki Hükümetinin 24 Nisan 2015 günü İçişleri Bakanı Talat Beyin emriyle 250 Ermeni aydınının gözaltına alınmasıyla soykırım için start verdiğini belirten yazısında “Tutuklanacak Ermenilerin listesi aylar öncesinde Siyasi Şube Müdürü Mustafa Reşat Bey yönetiminde hazırlandı. Operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Bedri Bey yönetti. Gözaltına alındıkları andan itibaren başlarına geleceklerden hükumetin sorumlu olduğu bu insanların çoğu Ermeni toplumunun en saygın isimleri, kanaat önderleriydi. Milletvekili, yazar, şair, avukat, doktor, gazeteci, eczacı, müzikolog, yayıncı ve siyasetçi olan bu aydınlar Osmanlı toplumunun da en parlak beyinleriydi. Bu tarih, Ermeni soykırımının da başlangıcı sayılıyor” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA SOYKIRIMI TANIYOR, TÜRKİYE YALNIZLAŞIYOR”
“Bir soykırım planı çerçevesinde başlayan süreç, bu topraklarda yaşayan yüz binlerce Ermeni yurttaşımızın hayatına mal olmuştur” diyen Tunç “ Bütün dünyanın bunun bir soykırım olduğu gerçeğini kabul etmesi karşısında Türkiye devletinin, 102 yıldır ‘sözde ermeni soykırımı’ diyerek dünyaya adeta meydan okuyan bir tutum sergilediğini belirti.
“AYNI ZİHNİYET HIRANT DİNK’İ KATLETTİ”
“Ermeni halkının acılarını paylaşmak bir yana Ermeni düşmanlığının devamını sağlayan ırkçı ve ulusalcı politikalarda ısrar edilmiştir” diyen Tunç ayırca “Devletin içinde varlığını sürdüren ittihatçı zihniyetin geliştirdiği ırkçılık, Hrant Dink gibi değerli bir aydının katledilmesini de beraberinde getirdiğini belirtti.
“ERMENİ YURTTAŞLARIN ACILARINI PAYLAŞIYORUM”
Soykırımı unutturmak için yapılmadık hiç bir şeyin kalmadığını, dünya bu gerçeğin inkar edilişini büyük bir şaşkınlık içinde izlediğini ve izlemeye devam ettiğini belirten Tunç öte yandan şunları ifade etti:
“Türkiye bu kanlı, karanlık tarihiyle yüzleşerek ve esaslı bir özür dileyerek belki inandırıcı olmak yönünde bir adım atmış sayılacaktı. Ancak Irkçı ve Milliyetçi ittifakla tek adam diktatörlüğüne dönüşecek olan yeni rejimde böyle bir adımın atılması, imkansız. Aksine soykırım seviciliğinin zirve yaptığı bir ülke olmayı sürdürecek gibi görünüyor. Ermeni soykırım inkarı acıları büyütüyor ve çoğalan bu acılar, Türkiyeyi dünyada soykırım inkarcısı bir ülke olarak yalnızlaştırdı. Şu yalnızlaşmanın bu yeni süreçte derinleşeceğini görmek mümkün artık. İnkar, ırkçılığı büyütürken yeni katliam ve soykırımlara da zemin oluyor. Soykırımda hayatlarını kaybeden tüm Ermeni yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum. Geride kalan torunlarının acısını yürekten paylaşıyorum.” (HABER MERKEZİ )
Yoruma kapalı.