PİRHA-Abdal Musa Dergâhı Postnişini Hüseyin Eriş; Hakk’a yürüme erkanına ilişkin bilgi vererek, asimilasyona dikkat çekti. Abdal Musa’nın köyü ve civarındaki Alevi olan 52 köyün içinde sadece 2 tane Alevi köy kaldığını belirten Eriş, “Geçmişte çok baskı altında tutulmuş, köy halkının arazileri elinden alınmış, insanlar bir şekilde aç bırakılmış ve bunlara bağlı olarak Sünniliğe özendirilmiş” dedi.
Hakk’a yürüme erkanına ile ilgili konuşan Abdal Musa Dergâhı Postnişini Hüseyin Eriş, eskiden cenazelerin evlerde bekletildiğini, bu bekletme sürecinde Hakk’a yürüyen can için deyişler söylendiğini aktardı. Modernleşmeyle birlikte cenazelerin artık evlerde bekletilmediğini, morglara taşındığını ve bu gibi gelişmelerden dolayı cenaze erkanlarının eskisi gibi yapılmadığını belirtti.
Eriş, babasının ekonomik yoksunluklar nedeniyle imamlık yapmak zorunda kaldığını ve devletin, insanları yoksul bırakarak zorla Sünniliğe yönlendirdiğini de anlattı.
“BİZİM İNANCIMIZDA 4 KAPI 40 MAKAM VARDIR”
Hüseyin Eriş, Hakk’a yürüme erkanlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi vererek şunları dile getirdi:
“Bizde cenaze erkanları, Hakk’a yürüme erkanları daha çok dar kurma ve dardan indirme şeklinde olur. Bizim Alevi Bektaşi inancında, 4 kapı 40 makam yani şeriat, tarikat, marifet ve hakikat makamı vardır. En son makam olan Hakk olma makamı ile Allah’la bütünleşmek vardır. Orada da helallik almak, geçmişte burada yaşadığı dünyada ki insanlardan helallik alma erkanı vardır. Hakk’a yürüyen canın borcu, alacağı, vereceği varsa eşi, dostu ödemek üzere sözler alınır, sözler verilir. Sonrasında ise bunun hizmeti, duası okunur, kurbanı yapılır. Böylelikle bu candan helallik alınmış olur. Hakk’a yürüme erkanını biz böyle yapıyoruz. Akrabaları, eşi, dostu, en yakınları, çocukları dara duruyor, soruyor. Baba erenler filanca can Hakk’a yürüdü bu erkanda, bu toplulukta bu candan razı mısınız? Alacağı, vereceği olanlar var mıdır? Bu şekilde sorular sorularak rızalık alınır. Sorunun ardından herkes ‘razıyız’ diyorsa tamam olur. Yakınlarına da bu canın ola ki bir borcu olur, maddi manevi olarak karşınıza çıkar yarın bunu siz ödemeye razı mısınız, diye sorulur. Onlarda ‘razıyız’ derse bundan sonra duamızı yaparız, ritüellerimizi yerine getiririz. Son olarak da cemdeki muhabbeti devam ettirip bitiririz.”
“ALEVİ OLAN 52 KÖYDEN 2 TANE KALDI”
Eskiden Hakk’a yürüyen canlar için dualar ve deyişler okunduğunu söyleyen Eriş; “Bir cenaze özellikle evde ise akşam onun başında toplanılır ve deyişler okunur o canı yâd ederdik. Şimdi ise can Hakk’a yürüdüğü zaman cenaze evde kalmıyor. Morglara götürülüyor. Artık biraz daha çağdaşlaştık hem de pandemiden dolayı cenazelerimizi evlerde tutamıyoruz. Şu ana kadar burada bulunan cemevinden cenaze kaldırmadık. Ama bundan sonra düşünüyoruz. Neden kaldıramadık peki? Abdal Musa’nın köyü ve civarındaki Alevi olan 52 köyün içinde sadece 2 tane Alevi köy kalmış. Dolayısıyla geçmişte çok baskı altında tutulmuş, köy halkının arazileri elinden alınmış, insanlar bir şekilde aç bırakılmış ve bunlara bağlı olarak Sünniliğe özendirilmiş. Bu dergâhın ortasına 2. Mahmut’tan sonra yeniçerilerin ortadan kaldırılmasıyla birlikte şuraya cami kurulmuş. Bu dergah camiye çevrilmeye çalışılmış.
“BABAM CAMİDE İMAMLIK YAPTI”
Benim babam imamlık yapmış bu camide. Çünkü geçerli bir meslek. Dolayısıyla babam burada 20 – 25 sene imamlık yaptıktan ve emekli olduktan sonra bir daha camiye gitmedi. O bir mecburiyetti yani. Babam her şeyi biliyordu ama 8 tane çocuğu ve aileyi beslemekte onun işiydi. Gidecek ya balta, ok, yaba, kürek, sap yapacak çevre köylere satacak ya da imamlık yapacaktı. Kendimizde arazi yoktu. Eve ekmek getirecek ki biz doyacağız. Dolayısıyla bu bir baskıdır, bu bir asimilasyon olayıdır” şeklinde konuştu.
“DÜZEN, HER DÖNEM KENDİ ALEVİ’SİNİ YARATMAYA ÇALIŞIYOR”
Eriş, Hacı Bektaş Veli Dergahı bahçesindeki camiyi hatırlatarak, “Bizim inancımızda, erkanımızda cami yok ki. İbadet sırasında arka arkaya durmaz ki insanlar, cemal cemale durur. Çünkü bu insan sıfatı, Allah’ın yarattığı en kutsal sıfattır onun için cemal cemale niyaz olunur. Dolayısıyla farklı dönemlerde egemenler kendi Alevi’sini yaratmak için her türlü düzenbazlığı yapmıştır. Hala da yapılmaya çalışılıyor bugün” dedi.
Cebrail ARSLAN/Tekke Köyü-ANTALYA
Yoruma kapalı.