PİRHA – Engelliler Konfederasyonu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde yaptığı eylemle engellilerin eğitimde yaşadığı sorunların çözülmesini istedi. Yapılan açıklamada “Tüm engellilerin eğitimi için nitelikli, ana dilinde, erişilebilir, yaşadıkları çevre ile bütünleştirici eğitim imkanları sağlanmalıdır” talebi dile getirildi.
Engelliler Konfederasyonu, engelli bireylerin eğitim hakkına ulaşamadıkları gerekçesiyle Ankara’da MEB önünde eylem yaptı. Eğitimde yaşadıkları sorunların çözülmesini isteyen engelli yurttaşlar, “Temel bir insan hakkının sistematik şekilde ihlal edilmesi insanlığa karşı suç işlemektir” dedi.
OKULLARIN FİZİKİ YAPILARI ENGELLİLER İÇİN UYGUN DEĞİL!
Konfederasyon Başkanı Mustafa Özsaygı yaptığı basın açıklamasında “Engellilerin eğitim hakkına ulaşamadığı bir eğitim öğretim dönemi daha başladı” diyerek sorunların gün geçtikçe daha da derinleştiğini belirtti. Özsaygı, Türkiye’nin % 60 oranı ile Avrupa ülkeleri içinde ilkokuldan sonra engellilerin okulu bırakma oranının en yüksek olduğu ülke olduğunun altını çizdi. “Bu durumun sebebi bugün de yaşamaya devam ettiğimiz sorunlardır” diyen Mustafa Özsaygı şunları söyledi:
“Türkiye’nin de taraf olduğu ‘Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 24. maddesinde ve Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerinde güvence altına alınan ‘eğitim hakkı’ ülkemizde bütün öğrenciler için ve özellikle de engelli öğrenciler için kâğıt üzerinde kalmaktadır. Zihinsel, işitme, görme, ortopedik ve öğrenme güçlüğü çeken diğer nöro-tipik engellilerin eğitim hakları sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Temel bir insan hakkının sistematik şekilde ihlal edilmesi insanlığa karşı suç işlemektir. İlgili kurumlar engellilerin eğitim hakkını tanıma ve evrensel kurallar çerçevesinde yaşama geçirme konusunda sorumluluklarını yerine getirmemektedir.
Türkiye nüfusunun yüzde 10’nu oluşturan engelli yurttaşlara sunulan kamu hizmetleri için bütçeden ayrılan pay sadece %1,6’dır. Engellilerin eğitimiyle görevli Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bütçesi Bakanlık bütçesinin %1’i düzeyindedir.
Millî Eğitim Bakanlığı ve bağlı okulların bütçesi içerisinde engellilerin eğitimi için yeterli düzeyde bir bütçe, kadro, müfredat düzenlemesi yapılmamıştır. Bu durum diğer ilgili kamu kurumlarında da farklı değildir.
Millî Eğitim Bakanlığının bir milyonu aşkın öğretmeni içerisinde özel eğitim öğretmenleri toplam öğretmenlerin sadece % 1,4’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca özel eğitim öğretmenleri çoğunlukla yeterli ‘engelli hakları farkındalığı’ ve ‘hak temelli bir yaklaşım’ algısından uzaktırlar.
Okulların sadece % 2,4’ü ‘özel eğitim kurumu’ olup, dersliklerde ise bu oran % 1,4 düzeyindedir. Okulların büyük çoğunluğunun servisleri, sıraları, merdivenleri, lavaboları, sınıfları, tahtaları, asansörleri, kantinleri, bahçeleri, spor alanları ve tüm fiziki yapıları engelliler için erişilebilir olmaktan uzaktır.
Özellikle erişilebilir olmayan toplu taşım araçlarının evrensel normlara getirilmesi zorunluluğu defalarca ertelendikten sonra geçtiğimiz dönemde 4 yıl daha ertelenmiştir. Hükümetin bu politikası engellileri eve hapsetmenin yanı sıra engelli çocukları da okul hayatından uzaklaştırmaktadır.”
“ÖNYARGILARIN KALDIRILMASI İÇİN HER KESİME BİLGİLENDİRME YAPILMALI”
Yapılan açıklamada “Özel gereksinimli bireylerin kişisel gelişimleri ve bağımsız yaşam sürdürebilmeleri için zorunlu olan özel eğitim uygulaması iktidar tarafından akla ve bilime meydan okunarak uygulanmamaktadır” denildi. Engelliler Konfederasyonu acil taleplerini şu şekilde sıraladı:
Başta engelli öğrenciler olmak üzere tüm öğrencilere tüm eğitim hizmetleri devlet tarafından parasız verilmelidir.
Pandemi sürecinin neden olduğu engelli öğrencilerin akranlarına göre daha fazla geride kaldığı gerçeği göz önünde bulundurularak sorunu çözecek önlemler alınmalıdır.
Tüm engellilerin eğitimi için nitelikli, anadilinde, erişilebilir, yaşadıkları çevre ile bütünleştirici eğitim imkanları sağlanmalıdır.
Engellilerin eğitim hizmetine erişimi için bütçe, kadro ve müfredat gelişimi sağlanmalıdır. Merkezi bütçeden engelliler en az nüfusa oranları seviyesinde bütçe ayrılmalıdır.
Eğitim alanlarının “Evrensel Tasarım İlkesi” esas alınarak “makul bir düzenlemeden” geçirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Eğitim materyalleri her engel grubunun gereksinimleri gözetilerek erişilebilir özelliklerde hazırlanmalıdır.
Braille alfabesi, işaret dili, beden dili ve alternatif iletişim biçimleri geliştirilerek engellilerin eğitimleri kolaylaştırılmalıdır.
Alt yapısı tamamlanmış, tüm eğitim kesimlerince kabul görmüş bir kapsayıcı eğitimi sistemi yaşama geçirilmelidir.
Ailelerinden uzak, adeta tecrit durumundaki körler ve sağırlar okulları kapsayıcı eğitim sisteminin içine alınmalıdırlar.
Engellilerin eğitiminin önündeki toplumsal önyargıların ortadan kaldırılması için ilgili her kesime yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır.
Bireysel Eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır.
Kapsayıcı Eğitim uygulanan okul ve sınıf sayıları artırılmalı, bütün yerelliklerde yaygınlaştırılmalıdır.
Otizm Spektrum durumu olan bireyler için devlet tarafından karşılanan ders saati ayda 40 saate çıkarılmalıdır.
Engelli öğretmenlerin erişilebilir okul, sınıf, laboratuvar vb. ortamlarda ve branşlarında çalışmaları sağlanmalıdır. Engelli eğitimcilere yönelik mobbing uygulamalarına son verilmediler.
Bu çalışmalara başta engelli dernekleri olmak üzere, üniversiteler, ilgili meslek odaları ve eğitimci sendikaları dahil edilmelidir.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.