Alevi Haber Ajansi

‘Elazığ depreminin acısına Kızılay yolsuzluğunun acısı eklenmiştir’ – VİDEO

PİRHA – Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şubesi’nde yapılan açıklamada, kimi cemaat ve tarikatlara eğitimin bir çok alanında taşeron görevi verilerek eğitim öğretim aşamaları içerisinde faaliyet yürütmelerine izin verilmekte olduğu belirtilerek, Elazığ depreminden sonra Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na para aklatılmasına tepki göstererek, “Elazığ depreminin acısına Kızılay yolsuzluğunun acısı eklenmiştir” dedi. 

Haberin Videosu

Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, HBVAKV İzmir Şube Başkanı Hüseyin Han, Kureyşan Ocağı Dedesi Hamza Takmaz ve Sinemilli Ocağından Süleyman Deprem bir araya gelerek eğitim sisteminin yozlaştırılması ve Kızılay’da toplanan paraların Ensar Vakfı’na transfer edilmesine tepki gösterdi.

“CEMAAT VE TARİKATLARA TAŞERON GÖREVİ VERİLİYOR”

Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Kılıç, zorunlu din derslerinin ilkokul ve orta öğretimin bütün sınıflarında artarak devam ettiğini belirterek, cemaat ve tarikat örgütlenmelerinin de desteklendiğini söyledi.

4+4+4 yasası sonrası seçmeli adı altında yer alan din derslerinin de fiili uygulamalar sonucunda zorunlu hale getirildiğini kaydeden Kılıç, öte yandan cemaat ve tarikat örgütlenmesinin de önünün açıldığını vurguladı.  Kılıç, “Kimi cemaat ve tarikatlara eğitimin bir çok alanında taşeron görevi verilerek eğitim öğretim aşamaları içerisinde faaliyet yürütmelerine izin verilmektedir” dedi.

“İZMİR’DE ÖZEL BİR ÇALIŞMA SÜRDÜRÜLÜYOR”

İzmir’de özel bir çabanın sürdürüldüğünün altını çizen Kılıç, şöyle konuştu;

“İzmir ilinde yaşananları yer yer basınla paylaşmamıza rağmen faaliyetlerinin durdurulmasını beklerken artış göstererek devam etmesi bizleri kaygılandırmaktadır. Foça ilçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından velilerin talepleri olmamasına rağmen kuran kursu açılması, Berga İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından öğretmenlerin seminer çalışmaları kapsamında camiye çağırarak kuran dinletmesi, Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Akiş Öğütçü Orta okulunda, okul müdürünün organizesinde dışarıdan hangi cemaat ve tarikata bağlı olduğu bilinmeyen bir kişi tarafından henüz 12 yaşlarında olan öğrencilere ‘’Secadem beni özler mi? Konulu konferansı organize etmesi, Menemen İlçe MEM tarafından ‘’ Haydi çocuklar camiye projesi’’ kapsamında çocukların camiye zorlanması laiklik tartışmalarını tekrar gündeme getirmektedir.”

“HALKIN VERGİLER CEMAAT VE TARİKATLARA AKTARILIYOR”

Hasan Ali Kılıç, Elazığ depremi sonrası gündeme gelen Kızılay’da Ensar Vakfı’na para aktarıldığı iddialarına da tepki gösterdi. “Elazığ depreminin acısına Kızılay yolsuzluğunun acısı eklenmiştir” diyen Kılıç, devletin yaşananlara sessiz kaldığını belirterek, “Cemaat ve tarikatlara halkın vergileriyle elde edilen kazançların aktarılması, devlet yetkilileri tarafından görülmemesi toplumsal bir çok kesimi ciddi bir şekilde kaygılandırmıştır” dedi.

Gazeteci Celal Eren Çelik’in Elazığ’da yaşanan deprem sonrasında Kızılay’ın, para aktarmaya nasıl alet edildiğini kanıtlayan belgeyi yayınladığını ifade eden Hasan Ali Kılıç, “‘Belgeye göre; Başkentgaz, 2017’de Kızılay’a 8 milyon dolarlık bağış yaptı. Ancak bu cömert bağışın ilginç bir şartı vardı. Paranın 75 bin dolarını Kızılay alacak, kalan 7 milyon 925 bin dolarını da Ensar Vakfı’na yurt inşaatı yapılması için transfer edecekti” dedi. Kılıç şu soruları sordu;

  • Özel bir şirket, dinci bir vakfa yardım yaparken, esasında gönüllülük üzerine çalışması gereken bir kamu kurumunu ‘yasal payanda’ olarak niye kullanır?
  • Parayı doğrudan aktarma hakkı varken, Kızılay’a neden ‘vergi cenneti’ muamelesi yapılır?
  • Deprem gecesi SMS ile 10 TL isteyen Kızılay, ne için böyle bir ilişkinin içine sürüklenir?

“MADIMAK ALEVİLERİN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR”

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sivas Katliamı’nın hükümlüsünü serbest bırakmasına da tepki gösteren Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Kılıç, devletin 27 yıllık adaletsizliğe devam ettiğini söyledi. Kılıç, “Madımak acımız katilin afıyla birkaç kat daha da artmıştır. Madımak katliamını affetmek hiç bir vicdana sığmaz. Madımak milyonlarca Alevinin kırmızı çizgisidir. Bir devletin yapması gereken, adaleti sağlamaktır. Madımak, Cumhuriyet tarihinde yapılan en ağır katliamdır. Bu karar ile birlikte 27 yıldır sönmeyen ateş dahada büyütülmüştür” dedi.

Alınan karar devletin Madımak davasındaki tutumunu ortaya koyduğunu belirten Kılıç, adaletsiz, haksız ve hukuksuz kararı kınadı.

“DEVLETİN İNSANLARA KILIK BİÇMEYE HAKKI YOK”

Kureyşan Ocağı Dedesi Hamza Takmaz da Alevi çocuklarına yönelik asimilasyon politikalarının devam ettiğini söyledi. Takmaz, devletin tüm insanların inançlarına, öğretilerine kılık biçmeye hakkının olmadığını belirterek, devletin İzmir’de özel bir çaba harcadığını söyledi.

Türkiye’nin birçok yerinde bu politikaların hayat geçirilmeye çalışıldığını kaydeden Takmaz, Kars’da Alevi Köyü’ne yapılan camiye de değinerek, devletin bu politikalardan vazgeçmeye çağırdı.

Takmaz, Alevi kurumlarının ve eğitimcilerin çocukları bu okullardan geri çekerek İnsan Hakları Mahkemeleri’ne başvuruda bulunarak çocukların din istismarcılarının elinden kurtarılması gerektiğini vurguladı. PİRHA/İZMİR

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak