Alevi Haber Ajansi

Eğitim Sen mitinginde binler buluştu-VİDEO

PİRHA – Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), ‘Haklarımız, geleceğimiz ve öğrencilerimizin eğitim hakkı’ talepleriyle Ankara’da miting yaptı. Yüksek katılımın olduğu mitingte ihraçlar, düşük ve güvencesiz çalışma koşulları, anadilde eğitim ve daha birçok konu gündeme getirildi.

Haberin videosu yükleniyor

Eğitim Sen üyesi binlerce emekçi, ‘Haklarımız, geleceğimiz ve öğrencilerimizin eğitim hakkı için 23 Kasım’da Ankara’ya’ sloganıyla Tandoğan Meydanı’nda buluştu.

Birçok ilden katılımın olduğu miting yoğun güvenlik önlemleri altında saat 13’te başladı.

‘Tekrar geri döneceğiz, zamlara hayır, anadilde eğitim haktır’ pankartlarının taşındığı mitingte Türkiye’nin Suriye’de sürdürdüğü operasyon da sloganlarla kınandı.

Mitinge siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinden de yoğun destek gelirken lise ve üniversiteli öğrenciler de ‘Parasız eğitim istiyoruz’ pankartı ile meydanda yerini aldı.

“BASKILARA İNAT ANKARA’DAYIZ”

Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Selam olsun 111 yıllık mücadele tarihini Encümen-i Muallimin’ den TÖS’ten, TÖB DER’ den Eğitim Sen’e inatla, umutla, inançla sürdürenlere” diyerek şöyle devam etti:

“Selam olsun haklarına, bugününe, geleceğine sahip çıkanlara. Selam olsun biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız sesini örgütlemekten bir an olsun vazgeçmeyenlere. Selam olsun savaş çığırtkanlarına inat ‘Çocuğun gördüğü düştür barış, ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış’ çığlığını yükseltenlere.

Biz 80 darbesinde katledilen, ihraç edilen, tutuklanan sürgün edilen arkadaşlarımızı unutmadık, unutmayacağız. 80 darbecilerinin Öğretmenler Günü olarak dayattıkları gün ancak ve ancak mücadele günü olacaktır bizim için…

80 darbecilerinin ruhu yaşıyor. Ama hiçbir zaman unutulmasın ki bizim yaşadığımız toprakların tarihi baskının, hukuksuzluğun, adaletsizliğin tarihi olduğu gibi direnişin ve umudu örgütlemenin de tarihidir aynı zamanda… Bu yüzden memleketin her yerinde dimdik ayaktayız. Bu yüzden valiliğin, iktidarın tüm engellemelerine, baskılarına inat bugün Ankara’dayız.

Biz Eğitim Senliler, biz KESK’liler ihraçların %96’ sının yaşandığı arkadaşlarını yalnız bırakan, sırtını dönen yandaş sendikalara inat tüm arkadaşlarımız mesleklerine geri dönünceye kadar umudu, dayanışmayı, mücadeleyi ilmek ilmek örme kararlılığımızı haykırmak için bugün Ankara’dayız.

Güvencesizliğin, mobbingin yaşatıldığı eşlerinden, çocuklarından kilometrelerce uzakta çalışmak zorunda bırakılan tüm sözleşmeli arkadaşlarımız için buradayız. Kamuda, özelde, rehabilitasyon merkezlerinde ücretli, güvencesiz çalışmak zorunda bırakılan, ataması yapılmadığı için başka işlerde çalışırken iş cinayetlerinde veya geleceğe dair umudu kalmadığı için intiharlarla kaybettiğimiz ataması yapılmayan arkadaşlarımız için bugün buradayız.

Ataması yapılmayan meslektaşlarımızın umutları, okulsuz, öğretmensiz bırakılan öğrencilerimizin hayalleri ‘maliyet’ meselesi yapılamaz. 700 bini aşan ve artık toplumsal bir sorun haline gelen ataması yapılmayan arkadaşlarımızın umutlarına umut olmak için bugün Ankara’dayız.

3600 ek gösterge hakkımız, en temel kamusal emeklilik hakkımızdır, seçim malzemesi yapılamaz. 3600 ek göstergeyi tüm eğitim ve bilim emekçileri, tüm kamu emekçileri için birlikte kazanacağız demek için bugün Ankara’dayız.

Ülkenin vergi gelirinin %70’inden fazlasını patronlar değil, biz bu ülkenin emekçileri ödüyoruz. Artan oranlı vergi dilimine son demek için, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın diye haykırmak için bugün Ankara’dayız.

Kadrolu, sözleşmeli, ücretli ayrıştırmasını reddediyoruz. Tüm arkadaşlarımızın kadrolu atanması, eşit haklara sahip olması mücadelesi için bugün Ankara’dayız.

“ÇOCUKLARIMIZA ONURLU BİR GELECEK BIRAKACAĞIZ. YA SİZ”

Öğrencilerimiz, çocuklarımız… En çok ama en çok bu topraklarda geçmişten bugüne onlar içindir mücadelemiz… Biz en yüksek sesle öğrencilerimiz için attık sloganlarımızı en gür sesimizle… Haykırdık ülkenin her yerinde sokaklarda… ‘Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız. Ya Siz?’ diye…

Gerici, ırkçı, piyasacı, cinsiyetçi müfredat ile, kütüphanelerimizin, laboratuvarlarımızın, sanat atölyelerimizin, spor salonlarımızın olmadığı okullarda zorunlu mescit uygulamaları ile, zorunlu imam hatipleştirme politikalarıyla, 80 darbecilerinin dayattığı zorunlu din dersleri ile birlikte seçmeli adı altında din derslerini de fiilen zorunlu hale getirmeleriyle laik eğitim, bilimsel eğitim yok edildi. Ensar’lar da tacizler, tecavüzlerle, Aladağ’ larda çığlık çığlığa yanarak öğrencilerimizin, çocuklarımızın hayallerini, yaşamlarını kaybettiğine tanıklık ettik. Aladağ yanmaya devam ediyor, unutturmayacağız.  Öğrencilerimizin bilimsel eğitim hakkı için bugün Ankara’dayız.”

“ANADİLİNDE EĞİTİMİ SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

“Bu toprakların dilleri… En büyük zenginliğimiz… Bizi biz yapan en temel değerimiz… Anadilinde eğitimi savunmaktan bir an olsun vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Tüm öğrencilerimizin anadilinde eğitim hakkı en temel haktır sesini yükseltmek için bugün Ankara’dayız.

Ve velilerimiz… Çocuklarının eğitim hakkı için yıllardır mücadele eden, okulları mücadele alanlarına dönüştüren, çocuklarını karanlığa, sermayeye, cemaatlere teslim etmeyen, aydınlığı, umudu örgütleyen velilerimiz… Bugün burada aydınlık yarınları birlikte örgütlemek için Ankara’dayız.”

“KAYYIM YENİ REJİMİN DE İFLASIDIR”

Mitingte konuşma yapan bir diğer isim ise Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik oldu.

Bozgeyik, eğitim alanında özelleştirme ve güvencesiz çalışmanın arttığına işaret ederek şunları söyledi:

“Türk-İslam sentezci, gerici, ırkçı, asimilasyon politikaları hız kazandı. Kürtlerin, Alevilerin talepleri yok sayılıyor. Faşizan baskılarla toplumu nefes alamaz hale getirmek istediklerini biliyoruz. OHAL, yaşamımızın her hücresine müdahale etmenin aracı haline geldi. 130 bin kamu emekçisi sorgusuzca işten atıldı. Çalışma, seyahat, ifade özgürlüğümüz ortadan kaldırıldı. Bir anayasasızlık süreci inşa edilerek Kürde, Alevi’ye, kadınlara, emekçilere, barış isteyen herkese düşman hukuku uygulandı. Yani bir tür tek adam rejimi inşa edildi.

31 Mart seçimlerinden sonra yeniden devreye konulan kayyımlar bir tür yönetememe krizidir. Kayyımlar şiddettir. Kayyımlar sadece belediye binalarının ele geçirilmesi olarak görülmemelidir. Kürt halkının siyasi iradesinin yok sayılmasıdır. Esasında yeni rejimin de iflasıdır.”

Miting, Grup Giz’in ezgileri eşliğinde halaylarla son buldu.

PİRHA / ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak