PİRHA- Yeni eğitim öğretim yılı içerisinde zorunlu din dersleri konusunda yapacakları çalışmalara ilişkin konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “Demokrasi ve laiklik eylemlilikleri, İstanbul’daki mitingler gibi çalışmalar örgütlemeye gereksinim var. Zorunlu din ve ahlak bilgisi dersleri, sadece Aleviler ya da bir kesim için değil, herkes için bir sorun” dedi.
2022-2023 eğitim ve öğretim yılı 12 Eylül’de başlıyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, yeni eğitim öğretim yılında zorunlu din dersleri konusunda yapacakları çalışmalara ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
Yeni döneme dair 12 Eylül’de kapsamlı bir açıklama yapacakları bilgisini veren Kurul, önümüzdeki süreçte tüm kurumlarla ortaklaşarak zorunlu din derslerine karşı çeşitli çalışmalar ve eylemler yapacaklarını belirtti.
“ZORUNLU DİN DERSLERİNİN İÇERİĞİ KİNDAR VE DİNDAR NESİL YETİŞTİRME ÜZERİNE KURULU”
Önümüzdeki eğitim öğretim yılı başında Eğitim-Sen’in ağırlıklı gündeminin 1 milyon 200 bin öğretmeni ilgilendiren ‘öğretmenlik meslek kanunu’ olacağını ifade eden Kurul, eylemliliklerini ağırlıklı olarak bu yöne kaydırdıklarını aktardı.
Kurul, “Eğitime ilişkin her konuyu ele alacağız. Eğitimin dinselleştirilmesi, laik eğitim ilkesinden uzaklaşılması meselesini de gündemleştirip bu sorunu kamuoyuyla paylaşacağız. Zorunlu din ve ahlak bilgisi derslerinin içeriğini ayrıca çalıştık. İçerik gerçekten Sünni Hanefi bir nitelik taşıyor. Tüm dinleri, inançları gören, inanmayanları gören bir içeriğin aksine kindar ve dindar bir nesil yetiştirme üzerine hazırlanmış program var” diye konuştu.
“ALEVİ TOPLUMUNU TEMSİL EDEN KURUM VE KURULUŞLARLA BU KONUYU ELE ALACAĞIZ”
Zorunlu hale getirilmiş dini içerikli seçmeli dersler olduğunu da söyleyen Kurul, sözlerine şöyle devam etti:
“Sadece bu dersin öğretmeni var denilerek diğer seçmeli derslerin açılmasını engelleyen tutumlar söz konusu. Bunların hepsini 12 Eylül’de yapacağımız kapsamlı açıklamada ele alacağız. Bunun dışında laiklik meselesi ileride yapacağımız eylemliklerin bir parçası olacak. Bunu da alanlarda dile getireceğiz. Özellikle Alevi toplumunu temsil eden kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere tüm oluşumlarla birlikte ne yapabiliriz diye görüşmeler yapacağız. Yoğunluğumuzu aştıktan sonra bu meseleyi ayrıca ele alacağız.
“TÜM KESİMLERE DİN DERSİ ALMALARI DAYATILIYOR”
Önümüzdeki günlerde merkezi yönetim bütçesi de görüşülecek. Bu bütçede din dersi ve bu dersin öğretmenlerini çokça istihdam eden, bir okula birden fazla bu öğretmenleri alarak bu derslerin açılmasını sağlayan bir anlayış söz konusu. Bütçede Alevilerin de, Hristiyanların da ya da inanmayanların da hakkı var. Ama onlara dair bir çalışma sürdürülmüyor. Aksine bu kesimlerin çocuklarına din dersi almaları dayatılıyor. Bunlara dair de açıklamalarımızı sürdüreceğiz. Tüm eylemlerimizde ortaklaşmaya çalışacağız.
“ZORUNLU DİN DERSLERİ SADECE ALEVİLERİN DEĞİL HERKESİN SORUNU”
Laik eğitim konusundaki duruşlarının açık ve net olduğunu vurgulayan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “Bu konuyu kamuoyu nezdinde görünür bir şekilde tartışmanın büyük önemi var. Sadece iktidarın değil aynı zamanda 6’lı yapının da bu konuda net bir tutum alması gerekiyor. Biz bu konuda çalışmalar yapacağız. Toplumsal, bilimsel, laik, ana dilinde, demokratik, cinsiyet eşitlikçi bir eğitim istiyoruz. Tüm bu taleplerimiz, içerisinde zorunlu din dersleri konusunu da barındırıyor. Çeşitli kesimleri yok sayan bir anlayış söz konusu. Toplumun % 99’unun Müslüman olduğu savına karşı Türkiye’nin çoğulcu, daha renkli, farklı inançları içerisinde barındıran bir toplum olduğunu da anlatmak gerekiyor. Bunun eğitim kitaplarına, ders kitaplarına yansıması çok önemli. Diğer kurumlarla ortaklaşa bir çalışma yaratmalıyız. Demokrasi ve laiklik eylemlilikleri, İstanbul’daki mitingler gibi çalışmalar örgütlemeye gereksinim var. Zorunlu din ve ahlak bilgisi dersleri, sadece Aleviler ya da bir kesim için değil herkes için bir sorun.”
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
Yoruma kapalı.