Alevi Haber Ajansi

Eğitim-Sen 10 soruda AKP’nin yeni eğitim sisteminin hedeflerini açıkladı

PİRHA- Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın TEOG’un yerine açıkladığı yeni sınav sistemine tepki gösteren Eğitim-Sen Genel Merkezi, “TEOG neden kaldırıldı? 10 soruda yeni sistemin hedeflerini açıklıyoruz” bildirisi yayınladı.  

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, TEOG’un yerine “Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi” kafa karışıklığına yol açarken, Eğitim-Sen 10 soruda yeni sistemin nelere yol açacağını ve çözümün ne olduğunu “TEOG Neden Kaldırıldı? 10 Soruda Yeni Sistemin Hedeflerini Açıklıyoruz” bildirisi ile açıkladı.

Yayınlanan bildiriden satır başları şöyle:

“TEOG neden kaldırıldı? Amaçlanan nedir?

TEOG’un kaldırılmasının ardında, AKP’nin bir gerçeği gizleme çabası yatmaktadır. Bilindiği üzere, AKP 4+4+4 sistemiyle birlikte bir taraftan özel okulların diğer taraftan da imam hatiplerin sayısını hızla arttırdı. Kamu kaynakları devlet okullarına değil, imam hatiplere ve özel okullara aktarıldı. Açıklanan yeni sistemin en önemli amacı imam hatip okullarının akademik başarısını artırmak için %10’luk dilimden öğrenci almasını sağlamaktır.

Eğitim-Sen’in söyledikleriyle yeni sistem arasında nasıl bir bağlantı var?

Çok sayıda imam hatip lisesi proje okulu yapıldı. Sınavda başarılı olan öğrencilerin büyük bir bölümü kontenjan ve sınıf açma serbestliği nedeniyle bazı imam hatip liselerine gitmeye teşvik edilecek, yönlendirilecek, kimi imam hatip liseleri cazip kılınacaktır.

600 OKUL İMAM HATİP LİSESİ OLACAK

Yeni sistemde sınavla öğrenci alacak okullar içinde imam hatip liselerinin ağırlığı fazla mı olacak?

Bakan İsmet Yılmaz merkezi sınavla öğrenci alacak 600 okulun, “fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve proje okulları” olacağını belirtti. Yeni getirilen sistemle bu 600 okulun büyük bir bölümünün imam hatip lisesi olacağını söyleyebiliriz. Böylece imam hatip liselerinin akademik başarı oranının yükseltilmesi ve bugün “düşman” ilan edilen “altın nesillerin” yerini alacak yeni nesiller inşasına bu sistemin katkı sunmasıdır.

Merkezi sınavla öğrenci alacak okulların listesi açıklandı mı?

Hayır açıklanmadı. Bakan Yılmaz, bu okulların Mayıs ayında açıklanacağını belirtti ve hangi kriterlere göre bu okulların seçileceğine dair hiçbir şey ifade etmedi.

EKONOMİK KOŞULLARI OLMAYAN NİTELİKLİ OKULLARA GİDEMEYECEK

Her ilde merkezi sınavla öğrenci alan bir okul olacak mı?

Mevcut durum göz önünde bulundurulduğunda merkezi sınavla öğrenci alacak okulların büyük bir kısmının büyükşehirlerde toplanacağı ortadadır. Diğer illerde ise merkezi sınavla öğrenci alacak bir ya da iki okul olabileceği gibi kimi illerde hiç okul olmama ihtimali de mevcuttur. Dolayısıyla merkezi sınavla öğrenci kabul eden ve Bakan’ın “nitelikli” olarak tarif ettiği bu okullarda okuyabilmek için il değiştirmek zorunda kalacak ya da ekonomik koşulları el vermediği için bu okullara gidemeyecek öğrenciler sorunu karşımıza çıkacaktır.

Peki sınavda %10’luk dilime giren bir öğrenciyi nasıl bir süreç bekliyor? Bu öğrenci imam hatip lisesine gitmek istemezse ne olacak?

Bu öğrenci söz konusu 600 okula yerleşemedi, tercihini imam hatip lisesinden yana kullanmak istemedi diyelim. Bu durumda akademik başarısı oldukça yüksek bir öğrenci, adresine en yakın liseye ya da özel okullara gitmek zorunda kalacak.

%10’luk dilimde yer almayan öğrenciler ne yapacak?

Yeni sistemde özetle öğrencilerin %90 ‘ı adresine en yakın olan 5 okulu tercih edecek ve bunlardan birine yerleşecektir. Eğitim bölgelerinde öğrencilerin tüm gereksinim ve isteklerini karşılayacak okul türü ve sayısının olmadığı gerçeği gözönüne alındığında bu durum “Her Öğrenci İstediği Okula Gidecek” belirlemesinin gerçeği yansıtmadığını ortaya koymaktadır.

YOKSULLARA ‘OTUR OTURDUĞUN YERDE’

Bu durumun ne tür sakıncaları var?

Adrese dayalı bir sistemin öncelikle öğrencilerin seçme hakkını kısıtlamakta, öğrencileri sadece oturduğu mahalle ya da eğitim bölgesine hapsetmektedir. Yani AKP ve MEB alt sınıfların, yoksulların çocuklarına “otur oturduğun yerde” demektedir.

Bakan’ın yeni sistemi açıklarken “TEOG öğrencileri ve velileri okul dışı kaynaklara (etüt merkezi, kurs, özel ders) yöneltiyordu” sözlerini nasıl değerlendirebiliriz?

Açıklananın aksine temel eğitimden ortaöğretime geçişte sınav kalkmamıştır. Öğrencilerin önemli bir bölümü Haziran ayında yapılacak olan sınava katılacaktır. Unutulmamalıdır ki 1 milyon 200 bin öğrenciden sadece 120 bini sınavla öğrenci alacak okullara yerleşebilecektir. Bu durum da sınavın belirleyiciliğini kat be kat artırmak anlamına gelmektedir.

SINAV MERKEZLİ EĞİTİM TERK EDİLMELİ

Sizce ne yapılmalıdır?

Öncelikle belirtmek gerekir ki her öğrencinin istediği okula gitmesi en doğal hakkı olmalıdır. Sınavsız ve her öğrencinin istediği okulda eğitim alması savunulması gereken en temel yaklaşım olmalıdır.

Bakan Yılmaz’ın yeni sistemi açıklarken ‘nitelikli okul’, ‘niteliksiz okul’ ayrımı yapması büyük bir skandaldır ve kabul edilmesi mümkün değildir. İlk kez bir Milli Eğitim Bakanı, bütün okulların niteliğinden sorumlu olduğunu bile bile devlet okullarına yönelik olarak böylesine tepki çeken bir açıklama yapmıştır.

Sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması nasıl mümkün değildir. Bunun için öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmak olmalıdır.

Eğitimin hiçbir kademesinde öğrencilere ve dolayısıyla ailelerine dayatmada bulunmamalı, eğitim sisteminin öncelikli sorunu olan “sınav merkezli eğitim” anlayışı derhal terk edilmelidir.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak