Alevi Haber Ajansi

Edebiyatçı Tözeren: Çağlayan’dayım çünkü haber alma hakkım engelleniyor – VİDEO

PİRHA- Cumhuriyet Gazetesi çalışanları 9 ayın ardından ilk kez hâkim karşısında. Çağlayan Adliyesi önünde davayı takip eden edebiyatçı Ayşegül Tözeren, bu dava hepimizin davası diyerek, “Basın özgürlüğünün de tutuklu siyasetçilerin de sahipsiz olmadığını göstermeliyiz” dedi.

HABERİN VİDEOSU

Basın özgürlüğünün kutlandığı gün, Cumhuriyet Gazetesi çalışanları ilk kez hâkim karşısına çıktılar. Duruşmanın görüldüğü Çağlayan Adliyesi önünde ise tutuklu gazeteci yakınları, basın örgütü ve siyasi parti temsilcileri ile yurttaşlar davayı takip ediyor.

“BU ÜLKENİN TEMEL İLKELERİ YARGILANIR DURUMDA”

Davayı takip edenler arasında Edebiyatçı Ayşegül Tözeren de var. PİRHA’nın sorularını yanıtlayan Ayşegül Tözeren, “Cumhuriyet davası ifade ve basın özgürlüğü krizine dikkat çekecektir” diyerek şunları ifade etti:

“Bu ülkede sadece gazeteciler değil siyasiler de tutuklu. Yani ülkedeki ifade özgürlüğünün krizi bu kadar büyümüş durumda. Bu ülkenin temel ilkeleri yargılanır durumda. Aslında biz bundan dolayı Cumhuriyet Gazetesi Davası da demiyoruz buna Cumhuriyet davası diyoruz. Çünkü bu ülkenin davası ve Cumhuriyettin davası bu. Herkesin bir saat, iki saat buraya uğraması lazım. Çünkü dava bizim davamız. Kimsenin davası değil. Eğer buna sahip çıktığımızı gösterirsek bence bir şeyler değiştirebiliriz. Çoğu kişi evinde otururken ne yapabilirim diye çırpınıyor. İşte yapacakları gün geldi. Çağlayan Adliyesi’ne gelip şurada bir saat beklemek arkadaşlarıyla sohbet etmek kâfidir. Çünkü kamuoyunun ilgisinin olduğunu gösterir bu davaya ve aslında Cumhuriyetin de ilkelerin de basın özgürlüğünün de tutuklu siyasetçilerin de sahipsiz olmadığını gösterir diye düşünüyorum.”

“YAYGIN MEDYA HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ ENGELLİYOR”

OHAL sonrası medya kuruluşlarının kapatılmasına da değinen Ayşegül Tözeren, “Uzun süre televizyon izleyecek, haber alacak kanal bulmakta zorluk çektik.  Özellikle siyasiler tutuklandıktan sonra bunu yaşamadık mı?” diye sorarak şöyle konuştu:

“Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile birlikte birçok milletvekili ve belediye başkanı tutuklandı. Biz bundan bile haber almaktan bihaberdik. Nasıl evlerine gidildi, nasıl basıldı, nasıl alındılar biz bunu internet yayıncılığı aracılığıyla öğrendik. Aslında internet yayıncılığının da ne kadar değerli olduğunu orada gördük. Çünkü gerçekten televizyonlardan birçok şey izlenemiyormuş. İnternet yayıncılığı bizim elimiz, kolumuz oldu o zaman. Biz haber aldık. Yaygın medya haber alma özgürlüğümüzü engellenmiş oldu. Vergimi veriyorsam ben TRT izlemek zorunda değilim. TRT’nin sunduğu haberleri dinlemek ve izlemek zorunda değilim. Bundan dolayı ben vergimin karşılığındaki yurttaşlık hakkımı istiyorum.”

“Çağlayan Adliyesi’ne gelip davayı takip etmemin nedeni benim bu insanların okuru olmam” diyen Ayşegül Tözeren, “Okuru olduğum için ben kendi hakkım gasp edilmiş diye düşünüyorum. Ben Güray Öz’ü okumak istiyorum. Ben Turhan ağabeyin (Günay) hazırladığı Cumhuriyet kitap ekini okumak istiyorum. Bu hakkım elimden alındığı takdirde ben yurttaş olarak buraya gelirim ve hakkımı savunurum ve bu davayı izlerim” dedi. (HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak