PİRHA-Dersimli Beser Şahin, Süleyman Yektaş ve Hüsniye Yektaş, Gaxan’ın Alevilerin inancındaki yerini ve Gaxan ile ilgili neler yapıldığını PİRHA’ya anlattılar.
Alevilerin kadim geleneği yeni yıl kutlaması olan Gaxan etkinliğini Dersimliler PİRHA’ya anlattı.
“Eskiden Gaxan haftası geldiği zaman gider çeşmede kazan koyar banyo yapardık” diyen Beser Şahin, Gaxan’ın eskiden köylerinde nasıl yaşandığını, neler yapıldığını dile getirdi.
Şahin, “Derlerdi ki haftaya Gaxan’dır, çeşmede çıla yakardık, mezar ziyareti yapılırdı. Çocuklar gider ev ev gezer Gaxan’ını isterlerdi. Edik (buğday nohut haşlaması) pişirirdik, onları ne kadar davarımız varsa o kadar sayar ipe takar, götürür ağıra asardık ki davarımız daha çok olsun, yılımız bereketli olsun derlerdi. Boncuklarımızı da takardık Gaxan gömesi yapılır görümcelere, aileler evli kızlarına götürürdü. Niyaz yapar dağıtırdık, cuma günü de evi temizler eski yılı bitirip yeni yıla girerdik” dedi.
“YENİ YILDA BİRBİRİNE SARILIR DUA EDER İYİLİK İSTEYİP KUTLARDIK”
Süleyman Yektaş ise, “Bizim Gaxanımız yeni yıldı, eski hesaba göre kutlardık. Ocak ayının 13’ünde Gaxanı kutlardık ama şimdi bu ayı yeni yılda kutluyoruz. O zaman edik, ceviz dutu, çocukken sabah ev ev gezerdik topladığımızı yerdik. Yeni yılda birbirine sarılır, dua eder iyilik isteyip, kutlardık” diye belirtti.
Yektaş Gaxanla ilgili konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi köyler boşalmış, şehirdeler. Eskiden köyler kalabalıktı yan yana geliyorduk güzel geçiyordu. Şimdi öyle değil, yine kutluyoruz ama yeni hesaba göre kutluyoruz. Etini, çerezini, içkisini alıyor kutluyor. Eskiden içki yoktu, edik yapardık. Eski konuşmaları yapardık, 38 katliamını anlatırlardı. Espri yaparlardı, hikâye anlatırlardı. O zaman elektrik, televizyon yoktu gaz çılası vardı yine de o durum çok güzeldi. Şimdi tek başınayız, çocuklar yanımızda yok.”
“ESKİDEN KÖY KALABALIKTI, GÜZELDİ ŞİMDİ ÖYLE DEĞİL”
“Üç gün tamamlandığı zaman edik pişirirdik, sabah erken kim kalkarsa çeşmeye gider suya atardı” diyen Hüsniye Yektaş, “Su alır getirirdik, o suya zem zem suyu derdik. Suyu evin bacasından aşağı dökerlerdi. Akşam olduğu zaman göme, çökelekli börek yapardık içine çubuk koyardık (3 adet çubuk her biri bir niyetle belirlenir konulur) niyaz yapar dağıtırdık. Çocukları evlere yollardık, kız çocuklarını evlere yolladığımızda o yıl dişi davarımız olurdu. Erkek çocuk yolladığımız zaman da eril olurdu, o yüzden köylüler ona göre çocukları yollardı. Eskiden köy kalabalıktı, güzeldi şimdi öyle değil” ifadelerini kullandı.
Cihan BERK-Nuray ATMACA/PİRHA
Yoruma kapalı.