Alevi Haber Ajansi

Dersim’in şifacılarından Zeynep Gül: Otların şifası nesilden nesile aktarılmalı-VİDEO

PİRHA- Dersim’in Nazımiye ilçesinin Xarik köyündeki More Sur Ziyaretine hizmet eden Şıh Mamudanlı Zeynep Gül, Dersim’in yaşayan şifacılardan biri. Zeynep Gül, “Kendi çocuklarımıza anlatırsak bizden sonra da bu gelenek devam eder. Otların şifasının unutulmaması için nesilden nesile aktarılması gerekiyor” dedi.

Dersim’in Nazımiye ilçesinin Xarik köyündeki More Sur Ziyaretine hizmet eden Şıh Mamudanlı Zeynep Gül, Dersim’in yaşayan şifacılardan biri. Zeynep Gül, “Kendi çocuklarımıza anlatırsak bizden sonra da bu gelenek devam eder. Otların şifasının unutulmaması için nesilden nesile aktarılması gerekiyor. Eskiden insanlar otla kendini iyileştiriyordu. Şimdi öyle değil çünkü insanlarda inanç kalmamış, kutsal mekânlarımız önemsenmiyor artık her şey para olmuş” dedi.

MORE SUR ZİYARETİ

More Sur olarak bilinen Kırmızı Yılan ziyareti, iyileştirme merkezi olarak anlatıldığı ziyaretlerden biridir. Anlatılanlara göre, bu ziyaret belli zamanlarda gömleğinden çıkarak kırmızı bir yılan donunda gezer. Boz yılan ve karayılan donundaki kız kardeşleriyle kayalıklarda gezinir, daha sonra ziyaret haline bürünür. More Sur’un iyileştirme mekânı olarak kullanılmasını da şöyle anlatıyor:

“Moresur’un vurup, su çıkardığı yerden delikli taşlar çıkar. Bunlar çocukların boynuna asılır. Buranın suyu ve toprağı ilaçtır. Toprağı bir mendile alınır ve insanların ağrıyan yerlerine sürülür. Bu toprak yaradaki iltihabı çeker, doğumu kolaylaştırır, çıbanı kurutur ve elleri pamuk gibi yapar. Ziyaretin suyu, doğum, romatizma, yaralar ve bel ağrısı için çok sağlıklıdır.

“İNANARAK BURAYA GELİP DUA ETTİĞİNDE İYİLEŞİYORSUN”

More Sur ziyaretinin hikâyesini anlatan Zeynep Gül, şöyle devam etti:

“Savaş zamanında Ruslar gelip burada katliam yaptıklarında şu anki inanç yerinin merkezi olarak bilinen kayalıkta üç kardeş varmış. Herkes sırayla kayayı delmeye çalışmış küçük kardeşi ve ortanca kardeş yapamamış, en büyüğü delip geçmiş başarmış yani zaten yeri bellidir. Sonra kayayı delip geçtiği için diğer iki kardeş gidiyor. Bu onların peşinden gidiyor ama sen git ocağına sahip çık ve bizim adımızı sürdür demişler. Ruslar içeri geldiğinde bir şeyin parladığını görüyor ayağına deyince Rus asker ölüyor. Orada parlayan asaya kötü davranıyorlar, o yüzden sırf onları cezalandırmak için insan rolüne bürünüp onları cezalandırıyor. Sonra Ruslar asayı alıp götürüp bir yerde yakıyorlar. Bazen erkek, bazen kız, yılana bürünerek onları öldürüyor. Bir süre sonra sahibi asayı bulamayınca bir bakmış ki asa yanıyor onu çıkartıyor ateşten sonra o da güvercin ruhuna giriyor. Bunlar kalmemin üç kızlarıdır sır olmuşlar. Kim görse onun boğazında yanık olduğunu görürler. Sonra alıp eve götürüyor odur budur inanç, itikat merkezidir burası. Biri inanarak buraya gelip dua ettiğinde iyileşiyor. Ama şimdi inanç kalmamış artık her şey para olmuş insanlar kutsal mekânları önemsemiyorlar. Eskiden insanlar otla kendini iyileştiriyordu. Şimdi öyle değil. Kalbi temiz olan inanan kırmızı yılanı görüyor” dedi.

ESKİDEN DOĞAL TEDAVİ YÖNTEMİ

Kırıkları nasıl tedavi ettiklerini  anlatan Zeynep Gül, “Bir yerin kırılmış ve kan toplamışsa bu otu alıp sıcak suya koyup yaranın üstüne koyuyorsun. Daha sonra da yumurta sarısı ve sabunu alıp rendeledikten sonra unu koyup iyice yoğuruyorsun. Hamuru iyice yoğurduktan sonra kırığın üstüne bezle sarıyorsun. Sonra şişkinlik gitmişse kol daha rahat hareket ediyorsa onu söküp temiz bir beze bal mumu ve tereyağını eritip kırık olan yere bezi sarıyorsun. Bakıyorsun eğer işe yarıyorsa yine aynı yöntemi uyguluyorsun. Ama kırık eğer tutmazsa bu yöntemi bırakmıyoruz, sürekli uygulamamız lazım. Eskiden yaşlılarımız böyle yapıyordu. İnsanlar eskiden böyle tedavi oluyordu. Şimdi ise insanlar korkuyor ve yapmıyorlar doktor daha iyi biliyor diyorlar” diye konuştu.

“ÇIBANI DOKTOR İYİLEŞTİRMEZ ANCAK BU YÖNTEM İYİLEŞTİRİR”

Zeynep Gül çıban hastalığı tedavisi hakkında da, “Çıban denilen kötü kanı toplayan hastalık benim oğlumun yüzünde vardı. Hastaneye götür dediler, ama ben hastaneye götürmedim çünkü götürseydim keseceklerdi. Otu alıp üstünde uygulama yaptım baktım ki yavaş yavaş sararıyor. Sadece dikiş izi kaldı. Eski insanlar yaptırıyordu ama şimdi insanlar korkuyor yaptırmıyor. Dutları ılık suya batırdıktan sonra çıban olan yere sürdüğünüz zaman iyileşir. Çıbanı doktor iyileştirmez ancak bu yöntem iyileştirir” dedi.

“İLTİHAPLARI BÖYLE TEDAVİ EDİYORUZ”

İltihap tedavi yöntemini anlatan Zeynep Gül, “Neriben otunun kökünü bal mumuyla iyice ufaltıyoruz. Leğene su koyuyoruz ve ortasına da taş indiriyoruz. Keseri de taşın üstüne ve bir tutam karışımı alıp keserin üzerine sürüyoruz. Daha sonra huniyi ters çeviriyoruz ve sivri yerini hasta olan kişi ağzıyla içine çekiyor. Sonra da yukarıdan kafasına üç defa vuruyorsun ve iltihap gidiyor. Biz iltihapları böyle tedavi ediyoruz” diye konuştu.

Cihan BERK-Nuray ATMACA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak