Alevi Haber Ajansi

Dersim’deki yaylacılar: Yangın korkusuyla uyuyamıyoruz

Dersim’in Hozat ilçesinde yangın bölgesindeki yaylalarda bulunan yurttaşlar, “Yangın bölgesi bize çok yakın, her gece korkudan uyuyamıyoruz. Bir an önce yangınların söndürülmesini istiyoruz” dedi.

Dersim’in Hozat ilçesi Aliboğazı bölgesinde 10 günden fazladır top atışları ve helikopterlerin bombardımanı sonucu çıkan yangın, Çemişgezek ve Ovacık sınırlarına dayandı. Yangın rüzgarın etkisi ile gitgide büyüyor. Yangına karşı yetkililerin sessizliğine tepkiler de sürüyor. Yangının çıktığı yerler arasında bulunan Çakmaklı bölgesindeki yaylalarda bulunan yurttaşlar ile HDP Hozat İlçe Eşbaşkanı Medet Menteşe kaygılarını MA’dan Semra Turan’a anlattı.

“DEVLET BASKICI GÜCÜNÜN GÖSTERGESİ”

HDP Hozat İlçe Eşbaşkanı Medet Menteşe, devletin Dersim’i ayrı bir vatan olarak gördüğünü, bu nedenle ormanları yakıp seyirci kaldığını söyledi. Menteşe, 1937-38 Dersim katliamından bu yana ormanların yakıldığını hatırlatarak, yangınların devletin baskıcı gücünün göstergesi olduğunu ifade etti. Yangına karadan müdahale edilse dahi hepsinin kontrol altına alınamayacağını aktaran Menteşe, havadan müdahale ile yangınların söndürülebileceğini kaydetti.

“GÜVENLİK KAYGISI YOKTUR”

Özellikle yaşam alanlarının yakıldığını hatırlatan Menteşe, bununla Dersim’in yok edilmesinin amaçlandığını aktardı. Menteşe, Dersim’de toplumsal reaksiyonun yitirildiği eleştirisini de yaparak, sessizliğe tepki gösterdi. Dersim’de devletin çift yönlü bir politika uyguladığını ifade eden Menteşe, operasyon ve “güvenlik” bölgesi gerekçesiyle yangınlara müdahale edilmediğini, ancak bu konuda her hangi bir sıkıntının olmadığını aktardı.

“AMAÇ İNSANSIZLAŞTIRMAK”

Yangın bölgesine yakın olan Çakmaklı bölgesinde yaylacılık yapan Birsen Yıldız (65), helikopterlerle bölgenin bilinçli bir şekilde yakıldığını söyleyerek, “Dağlarımızı neden yakıyorlar? Aynı politikayı 90’larda da uyguladılar. Amaç bizi yaşam alanlarımızdan, topraklarımızdan göçertmektir. Atalarımızın toprağıdır buralar. Burada doğduk, burada öleceğiz. Devlet sayısız kez, köy ve mezralarımızı yaktı. Artık yeter ne istiyor bizden? Yaylacıyız, kafamızı dışarıya çıkarmaya izin vermiyorlar.  Devlet baskıcı politikaları ile bizi bıktırıp, buralardan gitmemizi istiyor” dedi.

“YANGIN KORKUSUYLA UYUYAMIYORUZ”

55 yaşındaki yaylacı Xezal Doğan da, devletin doğalarını yakarak, bölgeyi insansızlaştırmayı amaçladığını ifade ederek, “Toprak ve doğamızla varız. Ancak devlet bizi buradan kaldırmak istiyor. Devletin bize olan düşmanlığın sonu ne olacak bilmiyorum. Yeter artık. Yangın bölgesi bize çok yakın, her gece korkudan uyuyamıyoruz. Yangın yaylaya kadar gelse ne yapacağız. Bir an önce yangınların söndürülmesini istiyorum” dedi.

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak