PİRHA-Elbistan’ın devşirilmeye çalışıldığını vurgulayan Nurten Gülmez, “Elbistan’daki halk başka illere yönelmeye çalışıyor, bu da birçok oluşuma davetiye çıkartıyor. İnsanların buradan göç etmemesi için iş istihdamının sağlanması gerekiyor. En azından gençlerimiz gitmesin ve buraya sahip çıkabilsinler. Ben burada kalmak istiyorum. İnsanlar gitmesin lütfen, kültürümüze sahip çıkabilmemiz için şu an insana ihtiyacımız var” dedi.
6 Şubat’ta 10 ili etkileyen depremlerin ardından on binlerce kişi yaşamını yitirirken, yüz binlercesi de yaralandı, evsiz kaldı.
Maraş’ın Elbistan ilçesinde depreme yakalanan Nurten Gülmez, depremde ve sonrasında yaşadıkları zorlukları PİRHA’ya anlattı.
“JANDARMA, ARTÇILAR DEVAM EDERKEN BİZE EVLERİNİZE GİDİN DEDİLER”
İlk depremin ardından Elbistan’ın Malap köyüne geçtiklerini söyleyen Nurten Gülmez, “Birçok insan havalar soğuk olduğu için artık deprem olmayacak diyerek evlerine geçme ihtiyacı duydular. Ben ilk depremden itibaren uyumadığım için uyumak için odaya gittim deprem olunca evde kurduğumuz sobalar patladı biz kendimizi köy meydanına attık. Depremden dolayı evlere giremiyorduk, bir çobanın çadırına gittik. Yaşlıları ve çocukları konteynere koyduk, orta yaşlıları koyunların arasına koyduk ısınsınlar diye. Aynı günün akşamında jandarma geldi, onları da biz çağırdık burada olduğumuzu bilsinler diye. Telefonlar çekmediği için telefon ışıklarıyla yerimizi belli ettik yanımıza geldiler. Bize evlerinize gidin dediler. Artçılar devam ediyor biz evlerimize giremiyoruz, dedik. Erzak ve su bulabilir miyiz, diye sorduk. Çünkü sadece iki paket makarnamız vardı. Bize ‘gıdamız yok. Kendi ailemize var’ dediler. Su için gelip alabilirsiniz ama şişemiz bile yok, dediler” diye belirtti.
“KAR YAĞIŞINDA SU ALABİLMEK İÇİN ASKERLERİN AYAKLARINA GİTTİK”
Yoğun kar yağışında su almak için askerlerin ayaklarına gittiklerini ifade eden Gülmez, “Yurtdışında olan bir akrabamız buradaki arkadaşlarıyla iletişime geçiyor ve bize 10 ailelik erzak ayarlıyor. Biz bekliyoruz ki erzak gelecek, insanlar yemek yiyecek ama sonra çocuk bizi aradı ‘jandarma beni köy girişinde tutuyor, köye girişime izin vermiyor’ dedi. Arabayla erzakları alıp aracımıza koyduk, erzakları o şekilde götürebildik. Yoksa onlara da el koyulmuştu. Çünkü bir gün önce jandarma komutanı açık açık söyledi biz erzak veremeyiz, bizim ailelerimiz de aç” diye konuştu.
“HALKIN YARDIMI DIŞINDA BİR YARDIM GELMEDİ”
Elbistan’dan gitmek istemediğini çünkü birçok insanın yardıma ihtiyaç duyduğunu belirten Gülmez, şöyle devam etti:
“İlk hafta tahliyelerde görev aldım, ikinci hafta yemek yapımında görev aldım. Bu hafta da çocuklara odaklanmak istiyorum çünkü çocuklar ve yaşlılar benim hassas noktam. Burada çocuklar için bir oyun alanı kuruyoruz arkadaşlarla birlikte. Kadınların deprem bölgesinde en büyük sorunlarından biri hijyendi. Ben 5 gün boyunca kendi çamaşırımı değiştiremedim, bu durum insanın hastalanmasına davetiyedir. Bize halkın yardımı dışında bir yardım gelmedi, insanlar kendi çabalarıyla enkaz başındaydı. Kadınlar çocukları ve kendileri için güçlü durmaya çalıştı ama ilerleyen süreçlerde çocuklar ve kadınlarda psikolojik olarak patlak verecektir. Ben de şu an halen güçlüyüm ama ilerleyen süreçte yardım almam gerektiğinin farkındayım” diye ifade etti.
“ELBİSTAN DEVŞİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Nurten Gülmez, Elbistan’ın devşirilmeye çalışıldığını vurgulayarak, “Elbistan’daki halk başka illere yönelmeye çalışıyor bu da birçok oluşuma davetiye çıkartıyor. Buradaki yerel halkın devşirilmesi söz konusu. İnsanların buradan göç etmemesi için iş istihdamının sağlanması gerekiyor. En azından gençlerimiz gitmesin ve buraya sahip çıkabilsinler. Ben burada kalmak istiyorum. İnsanlar gitmesin lütfen kültürümüze sahip çıkabilmemiz için şu an insana ihtiyacımız var” diye konuştu.
Nuray ATMACA/MARAŞ
Yoruma kapalı.