PİRHA – Kobanê Davası’nın gerekçeli kararı 1 yıl 1 ay 10 gün sonra açıklandı. DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, gelişme sonrası yaptığı açıklamada “Kobanî Kumpas Davası çökmüştür!” dedi.
Türkiye siyasi tarihinin en kapsamlı davalarından biri olan Kobanî Davasında gerekçeli karar yaklaşık 13 ay sonra açıklandı.
108 siyasetçinin yargılandığı, 24 kişi hakkında hapis cezası verildiği davanın gerekçeli kararı 32 bin sayfadan oluşuyor.
“HUKUK DIŞI BİR DAVA OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR”
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, gerekçeli kararın 13 ay boyunca açıklanmamasını “siyasi kumpasın devamı niteliğindedir” sözleriyle tarifledi. Konuya dair yazılı açıklama paylaşan DEM Parti, şu ifadelere yer verdi:
“Bu durum, yargının siyasallaşmasının ve yargılama sürecine siyasi müdahalenin en açık göstergelerinden biridir. Bu süreçle birlikte arkadaşlarımızın tutukluluğu keyfi olarak uzatılmış, hukuksuz mahkûmiyet kararlarına karşı itiraz imkanı ortadan kaldırılmıştır.
Davanın ilk gününden bugüne arkadaşlarımız şahsında demokratik siyaset hakkı yargılanmıştır. Bu davanın rotası hiçbir zaman adalet olmamış; dava, siyaseti dizayn etme aracı olarak kullanılmıştır. Kobanî Kumpas Davasının siyasi iktidar ve yandaş medya tarafından ilk günden beri dayandırılan bütün gerekçeleri boşa düşmüştür.
Gerekçeli kararla bir kez daha Kobanî Kumpas Davasının tüm iddialar bakımından asılsız, hukuk dışı ve siyasi bir dava olduğu ortaya çıkmıştır. Arkadaşlarımız suç işledikleri için değil, demokratik siyaset hakkına sahip çıktıkları için cezalandırılmıştır.
Dava boyunca yapılan olumsuz propagandalar, asılsız iddialar ve şaibeli mahkeme heyetleri siyasi bir mühendislik örneği olarak kayıtlara geçmiştir. Yasin Börü üzerinden yaratılmak istenen siyasi linç ve algı operasyonları çökmüştür.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2020 yılında aldığı kesin kararla, Demirtaş’ın sosyal medya paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ve şiddet olaylarıyla hiçbir bağlantısının bulunmadığı hukuki kesinlik kazanmıştır. AİHM’in bu bağlayıcı kararının derhal uygulanması, Türkiye’nin uluslararası hukuka bağlılığının bir gereğidir.
Türkiye’nin barış ve demokratik toplumun inşasını konuştuğu bu dönemde, başta Kobanî Kumpas Davası olmak üzere demokratik siyaset hakkının yargı eliyle engellenmesi artık tarihe karışmalıdır. Bu iklime geçiş için atılması gereken adım, başta Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere dava kapsamında tutuklu yargılanan tüm arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüklerine kavuşmasıdır.
Türkiye artık siyasi kumpaslarla değil, adaletin ve demokratik değerlerin hâkim olduğu bir ülke olarak anılmalıdır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.