PİRHA – Seyit Rıza ve arkadaşları idam edilişlerinin 82’inci yıl dönümünde Mersin’de anıldı.
Haberin Videosu
Bundan 82 yıl önce Dersim’in önde gelenleri, seyitleri, Seyd Rıza, Wusênê Seydi, Aliye Mirzê Sili, Hesen Ağa, Findik Ağa, Resik Uşen ve Hesenê Ivraimê, Ankara’dan özel görevle gönderilen İhsan Sabri Çağlayangil’in denetiminde yapılan yasadışı bir mahkeme neticesinde Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildi.
Demokratik Alevi Derneği Mersin Şubesi, Seyit Rıza ve arkadaşları katledilişlerinin 82’inci yıldönümünde andı. Anmaya demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, sendika temsilcileri, halkevleri, 78’liler Girişimi ve EMEP katılım sağladı.
Demokratik Alevi Derneği Mersin Şubesi Başkanı Hasan Kılıç, açılış gülbengi okuyarak “Bu mum karanlığı aydınlatacak düşmanların Kara yüzünü açığa çıkaracak…” dedi.
“KATLİMDA ON BİNLERCE İNSAN YERİNDEN EDİLDİ”
Daha sonra konuşma yapan DAD İnanç Kurulu Üyesi Başkanı Mehmet Seyidalioglu, Katliamı anlamak için cumhuriyetin kuruluş felsefesini anlamak gerektiğini söyledi.
Seyit Rıza, Hüseyin’i seyidi, Fındık Ağa , Hüseyin Sey Rızay, Usene İvrahim Qız ve Reşık Hüseyin 15 Kasım 1937 günü Elazığ buğday meydanında idam edildiklerini söyleyen Seyidalioğlu, Dersim tertelesinde on binlerce insanın öldürüldüğünü, on binlercesinin yerlerinden yurdundan, inancından, kültüründen, topraklarından koparılarak Türk ve Müslüman toplum içinde zorunlu iskana tabi tutulduklarının altını çizdi.
Seyidalioğlu, konuşmasını şöyle devam etti;
“Kızılbaş Kürt, Kırmanç, Zaza, Ermeni kız çocukları ise Türk ve Müslüman yapmak kim sessizliğe mahkum edildiler. Bu durumu meşru göstermek için yalanlar uydurdular. 1.Cumhuriyete karşı mıydılar?2 . Meclise mebus göndermediler mi? 3. Aşireti yapısı birlikte yani kolektif bir eleme yönelmesini engeldi. 4. Sosyal ekonomik kültürel ve siyasi yaşam hakkında devlet geniş bilgiye sahiptiler. 1908 İttihat Terakki kadrosu cumhuriyet döneminde de iş başındaydı. Baha Sait Mehmet Fuat Köprülü, Yusuf Ziya Yörükan, Hamit Sadi, Süleyman fikri … bu kadro aynen cumhuriyet döneminde de devam etmekteydi.
DAD İnanç Kurulu Üyesi Başkanı Mehmet Seyidalioglu, daha sonra Menşure Doğan’ın anlatımlarından şu kesiti paylaşır;
“Seyit Rıza’nın mütevazi kişiliği ve kendi yüzünden topluma zarar gelmesin diye 23 temmuz 1937 tarihinde lirik köyü bombalanır. Ovacığın lirik köyünü Seyit Rıza 40 kişilik ailesiyle köyü terk eder Laçik’lerin köyü kırsalında Rırdo mevkiinde bir süre saklanırlar hamile gelini torunları çocukları perişan vaziyetteler hamile gelini rehberin kızıdır. Rehber Seyit Rıza’nın yeğenidir. Askerler peşindeler bir köy korucusu o günkü şartları ile bir grup atlı askerin zorlaması sonucu Seyit Rıza ve çocukların bulunduğu yeri gösterir. Ancak Seyit Rıza oradan Erzincan’a giderek teslim olmayı veya uzlaşmayı sağlayacağına dair fikirleri vardır. Tepeyi aşmadan boynundaki dürbünle bakar çocuk ve ev halkının bulunduğu yer yangın yerine çevrilmiştir. Tüm ev halkı öldürülür 4 kişi ancak yaralıların altında sağ kalarak durumu çevreye yansıtırlar. Bunu anlatan daha da detaylandırılmıştı.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.