PİRHA- Demokratik Alevi Dernekleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, “Her gün babalar gömüyoruz, analar gömüyoruz yetim evlatların gözyaşları şahitliğinde. Barış ancak birlikte mümkün. İnanıyoruz ki zulmü ile meşruluğunu yitirenler, halklardan teveccüh görmeyecektir” dedi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Çeşitli illerde yapılacak olan eylemlere katılım çağrısı da yapılan açıklamada, zulmün, baskının hüküm sürdüğü zamanlarda geçildiği belirtilerek, ancak birlik olunduğu taktirde barışın sağlanabileceği vurgulandı.
“HER GÜN ANALAR, BABALAR GÖMÜYORUZ TOPRAĞA”
1 Eylül’e yaklaştığımız günlerde, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın kemiklerinin, 7 yıl sonra babası Ali Rıza Arslan’a bir torba içerisinde teslim edilmesinin anımsatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Zulmat zamanlar yaşıyoruz, Nehaklığın ayak sesleri altında. Yüreklerimiz avuçlarımızda, ciğerimiz lime lime edilmekte. Her gün babalar gömüyoruz, analar gömüyoruz yetim evlatların gözyaşları şahitliğinde. Anaların, babaların yürek yangınlarında evlatlar veriyoruz toprak ananın bağrına. İnsan olarak Hakk Rızasını da onlarla birlikte kefenliyoruz. Bu şahitlik kimseyi hanesinde rahat bırakmaz. Her çığlık kılıç biliyor yeni ölümlere.
“BARIŞ YOKSA ZULÜM VARDIR”
Baba olmak ne zordur bilir misiniz?
Babalar yufka yürekli olur bilir misiniz?
Bir baba iki gün önce evladının kemiklerini bir torbada teslim aldı. Adalet Sarayı’ndan. Saraylarda egemenlerin hizmetine girmiş sarayların adaletinden. Bir ananın eline evladının kemikleri posta yolu ile teslim edildi. Sarayların adaleti göndericiliğinde. Barış yoksa zulüm var.
Ana, baba, vicdan sahibi iseniz bilirsiniz. Analar evlatsız yarım kalır bilir misiniz ey vicdan sahipleri? Her gün elleri ile evladını besleyenler boynu bükük kalır her ölümde bilir misiniz? Her ağaç yandığında, her hayvan parçalandığında, toprak ananın bağrına düşen her bombada Hakkın Rızası, Hakkın Vicdanı parçalanır bilir misiniz?
“HER TOPRAĞA DÜŞEN CANIN ÇIĞLIĞI HAKK’IN ÇIĞLIĞIDIR”
Hangi dine sığınarak Allah Rızası çiğnenir, kainatın vicdanı yakılır. Müşahit bir akılla şehadetler sıralanır kendi ikliminde. En kötünün de bir vicdanı vardır. Biz Hakk Yol’da bunu bildik. Her Mümin Allah Rızası için duaya dururken, en kötüye bile vicdan diler. Zulmat ancak vicdanla döner Hakkın aydınlık yüzüne. Hakkın mekanı vicdan, akla nefes olmadıkça her zulmatı kendine hak sayar insan canlısı. Dağların, taşların almadığı Hakkın varlık deryası bilmelidir ki vicdan yok olursa Hakk da yok olur. Hakk olan vicdan kapısı susarsa alem ateş deryası olur, kimse bu ateşten kendini kurtaramaz. Bakın her evladın gözyaşlarında Hakk ağlıyor. Her toprağa düşen canın çığlığı Hakk’ın çığlığıdır. Her toprağın bağrı ekinsiz kalırken, rızıklarımız yanarken parçalanan Hakk’ın bağrıdır.
“ZULMÜ İLE MEŞRULUĞUNU YİTİRENLER, HALKLARDAN TEVECCÜH GÖRMEYECEKTİR”
Bu hakikatle barış ancak birlikte mümkün. İnanıyoruz ki zulmü ile meşruluğunu yitirenler, halklardan teveccüh görmeyecektir. Yeniden kuruluş sürecinde barış ancak yeniden kurucu değerleri konuşacağımız bir süreçle mümkün olacaktır. Gerisi yeniden aynı katliam zihnin devamı Hakk Yol Alevi halkların zindanı ve katliamı ile yaşamaya çalışacaktır.
Dünya barış umudu cümle canın gayreti olsun. Hakikat bizlere çerağ olsun.
1 Eylül Dünya Barış Günü halklara gayret olsun.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.