Alevi Haber Ajansi

DAD: 24 Nisan 1915’te halkların kadim tarihine hançer saplandı-VİDEO

PİRHA- DAD, Ermeni Soykırımı’nın 106’ncı yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “24 Nisan 1915 Anadolu ve Mezopotamya topraklarında halkların kadim tarihine hançer saplandı. Osmanlı İmparatorluk süreci dağılırken ürettiği ideolojik argümanlar da Osmanlı’nın ezip tükettiği Türklüğü yeniden devşirerek katliam ve soykırım yükü altına alarak Anadolu ve Mezopotamya halklarının kadim değerleri ile ayağa kalkma gücünü yok eden bir süreç başlamıştır” dedi.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi, Ermeni Soykırımı’nın 106’ncı yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınladı.

24 Nisan 1915 Anadolu ve Mezopotamya topraklarında halkların kadim tarihine hançer saplandığının vurgulandığı açıklamada, “24 Nisan 1915 Anadolu ve Mezopotamya topraklarında halkların kadim tarihine hançer saplandı. Osmanlı İmparatorluk süreci dağılırken ürettiği ideolojik argümanlar da Osmanlı’nın ezip tükettiği Türk’lüğü yeniden devşirerek katliam ve soykırım yükü altına alarak Anadolu ve Mezopotamya halklarının kadim değerleri ile ayağa kalkma gücünü yok eden bir süreç başlamıştır” denildi.

“SÖMÜRGE YAPAMIYORSAN SOYKIRIM VE KATLİAM YAPARAK KENDİNE BAĞLA”

Bu sürecin mimarları Anadolu ve Mezopotamya Halklarının dinamizmini gören Avrupa ve birleşikleri olduğunun altı çizilen açıklamada, “Bu dinamizmi yüzü yere bakacak ve başını kaldıramayacak şekilde suça bulaştırmak politik yönetim işleyiş argümanı olarak karşımıza çıkmakta. Uyanmayacak bir Hellen(Yunan), direnemeyecek Anadolu ve Mezopotamya yaratmak. Sömürge yapamıyorsan soykırım ve katliam yaparak kendine bağla. Anadolu Türklüğü Osmanlıdan Kurtularak yeni dinamikler kurmasının önüne geç, kendine tehdit olmaktan çıkar. Yani Mankurt haline getir. Bunu gerçekleştirecek kadrolar Teşkilatı Mahsusa (Derin Devlet) ile denetime alınmış İttihat Terakki olacaktır. Süreçler katliamı, katliamla örtme, soykırımı soykırım tehdidi ile diri tutma politikası 106 yıldır devam etmektedir. Anadolu ve Mezopotamya halkları Dünyanın uzlaştığı bu politikadan sırasıyla etkilenmişilerdir. Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Aleviler, Kürtler ve katliam suçları altında elleri kolları bağlanmış içine büzüşmek zorunda kalmış Türkler. Ermeni Soykırımı ile başlayan uzlaşılmış ideoloji halen sonuçlarını ve katliamı katliamla örtmek yöntemi ile devam etmekte. İttihat Terakki’nin Osmanlı sonrası, Osmanlı laneti olarak Anadolu Türklüğü omuzlarına bıraktığı suç yükü ile yüzleşilmeden. Şantajla yaşamak zorunda kalacaktır. ” ifadeleri kullanıldı.

“YURDUNDAN SÜRÜLMENİN, SOYKIRIMIN NE DEMEK OLDUĞUNU İYİ BİLİYORUZ”

 

Reya Heq Alevileri olarak cümle varlığı Hakk’ın görünür makamı olma düsturu, rızalı yaşamın vicdani değerlerine iman ettikleri vurgulanan açıklamanın devamında şunlar belirtildi:

Bu hakikatle zamanın her anında Mazluma nefes olmuş, mazlumdan yana çerağ uyandırmış bedel vermişizdir. Kürt Aleviler olarak ise Koçgiri, Dersim katliamlarında ağır bedellerini ödemiş halklarız. Yurdundan sürülmenin, soykırımın ne demek olduğunu iyi biliyoruz. Osmanlının Kırdığı Türkmenleriz, Ermenileriz, Süryanileriz, Kürtleriz görüyoruz ki Cumhuriyet 100. Yılına yaklaşırken ABD Ermeni katliamını tanırken, yeni katliamlara  da göz yummaktadır. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında yeni suç süreçleri yaratmak istemektedir. Bugün ki iktidar da bu duruma geçit vermektedir. Sıkışmışlığını savaş politikaları ile çözeceğini düşünmektedir. Çıkar siyaseti toplumu itbarsızlaştırırken, hakikati örtmektedir. Fakat tarihsel deneyimlerimiz gösteriyor ki savaşlar travma ve kölelik yaratır. Yüzleşme ise kemalet ve adalet. Hakk Yol, Devletlere Adaleti yakıştırır. Adalet kültür ve sosyal zenginlik timsalidir. Biz Hakk Yol Alevi Halkları için Küçük Devlet, Büyük Adalet ancak rıza yaratır. 106. Yılında Ermeni Halkının acılarını paylaşıyor. Yeteri kadar derman olamadığımız için bahtlarına meydan diliyoruz. Tarihsel yüzleşmeyi Anadolu ve Mezopotamya Halkları ile başaracağımıza inanıyoruz. Anadolu Türklüğünün boynuna nemrut iktidarlarca kement edilmiş soykırım suçunu yüzleşme ile aşacağımıza inanıyoruz. Xızır’ın dili olan barış dilinde ısrar ederek bu zulme karşı direncimizi tekrarlıyoruz. Halen toplumu utandırmakta, suç üretmekte ısrar eden sistem aklı Çocuklara 23 Nisan resepsiyonlarında zorla oruç tutturmakta, koruma altında ki Çocukları ifşa ederek suç işlemektedir. Kabul etmiyoruz. Bu suçlara halkları ortak etmenize rıza göstermiyoruz. Mazlum Çaresiz, Mekan Rızasız, Zaman Sahipsiz Değildir.”

(HABER MERKEZİ)

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak