PİRHA-Yargılandıkları davanın beşinci duruşması öncesi yaşananlara ilişkin bugün bir açıklama yapan Cumartesi Anneleri, “Hak ve özgürlüklerimizin güvencesi olması gereken yargının, hak ve özgürlüklerimizi tehdit aracına dönüştürülmesini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı. Polis memurlarına çağrıda bulunan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Bu kanunsuz emirler uymayın. Hepiniz yargılanacaksınız. Bu iktidara, İçişleri Bakanına güvenmeyin” derken, TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ise “Devlet, vatandaşına pusu kurdu. Cumartesi Annelerine karşı açılmış bir savaş var” diye konuştu.
Cumartesi Anneleri/İnsanları 913. hafta buluşmasında 21 Eylül Çarşamba günü Çağlayan Adliyesi önünde yaşananlara ilişkin açıklama yaptı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık, Sera Kadıgil ile İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da katıldı.
“DURUŞMA SIRASINDA DA HUKUKSUZLUK DEVAM ETTİ”
Basın açıklamasını Maside Ocak okudu. Açıklamadan öne çıkan satır başları şöyle:
“Her duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştirdiğimiz basın açıklaması, 21 Eylül 2022 tarihli beşinci duruşmamız öncesi Kağıthane Kaymakamlığı tarafından verilen anayasaya aykırı bir yasak kararı gerekçe gösterilerek engellendi. Duruşmaya ve öncesinde yapılacak basın açıklamasına katılmak için orada bulunanlara son dakikada bildirilen yasak kararı sonrası, etrafımız polis tarafından çembere alınarak, dağılmamız engellendi. Aralarında duruşmaya katılması gereken kayıp yakınları, cumartesi insanları ve avukatlarının da olduğu 16 hak savunucusu işkenceyle gözaltına alındı. Adliye önünde bulunanların tanık olduğu ve basına/sosyal medyaya yansıyan çok sayıda görüntülü/yazılı haberden görüleceği üzere kolluk kuvvetleri duruşmaya katılmak üzere bekleyenleri, ortada hiçbir hukuki gerekçe yokken ve anayasal haklarını ihlal ederek gözaltına alarak, yaklaşık 8 saat özgürlüklerinden mahrum bıraktı.
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma sırasında da bu hukuksuzluk devam etti. Duruşmaya yargıcın, ‘eğer düzeni bozan bir durum olursa, kolluk güçlerinden gelen talep doğrultusunda, yargılamanın güvenlik gerekçesiyle kapalı yapılmasına karar verebileceğini’ belirten sözleri ile başlandı. Bu sözleri ile dava yargıcı, duruşma öncesi yapılacak basın açıklamasına hukuka aykırı olarak müdahale eden kolluğun yönlendirmesi ile hareket ettiğini kabul etmiş, yargılamanın tarafsızlığına ve bağımsızlığa gölge düşürülmüştür. Duruşma yargıcı yargılama sırasında da; savunma avukatlarının salonda bulunan silahlı güvenlik mensuplarının çıkarılmasına yönelik talebini de reddedip; yargılananlar, tanıklar, avukatlar ve dinleyiciler üzerinde baskı yaratacak şekilde yargılama sonuna kadar güvenlik mensuplarının salonda beklemesine izin vererek, tutumunu devam ettirdi.
“YARGIÇ DURUŞMADA GERİLİM YAŞANMASINA NEDEN OLDU”
Savunma avukatlarının; duruşma öncesi gözaltına alınanlar arasında, önceki celse hakkında zorla getirme ve duruşmaya gelmedikleri takdirde savunmadan vazgeçmiş sayılacakları ihtar edilmiş sanıklar ve avukatlarının da bulunduğu, bu kişilerin duruşmaya katılımı sağlanmadan duruşmaya devam edilemeyeceği, ayrıca duruşma salonuna gelebilenlerin de alanda uygulanan şiddetten olumsuz etkilendikleri göz önünde bulundurularak duruşmanın ertelenmesi taleplerini de reddeden yargıç, duruşma boyunca savunmayı kısıtlayıcı davranışları ile duruşmada gerilim yaşanmasına neden oldu.
Hak ve özgürlüklerimizin güvencesi olması gereken yargının, hak ve özgürlüklerimizi tehdit aracına dönüştürülmesini kabul etmiyoruz. Ülkeyi yönetenler, Anayasa ve bağlayıcı uluslararası sözleşmelerden kaynaklı sorumluluklarına rağmen; 25 Ağustos 2018 tarihinden bu yana hak ve özgürlüklerimizi gasp eden; hukuka aykırı yasak, engelleme ve gözaltı uygulamaları ile adalet arayışımızı engellemeye, açılan soruşturma ve bu dava ile üzerimizde yargı baskısı oluşturmaya çalışmakta ve suç işlemektedir. 27 yıldır dediğimiz gibi; son kaybımız bulunana, son fail cezalandırılana kadar bu mücadele devam edecek. Kaç yıl geçerse geçsin, bedeli ne olursa olsun; kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 214 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
“KANUNSUZ EMİRLERE UYMAYIN, HEPİNİZ YARGILANACAKSINIZ”
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise polis memurlarına çağrı da bulunurken; “Türkiye’de otoriter yönetim altında kolluk kuvvetleri daha fazla kanunsuz emirlere uymaya başladılar. Bir kez daha uyarmak istiyorum. Bu kanunsuz emirler uymayın. Hepiniz yargılanacaksınız. Bu iktidara, İçişleri Bakanına güvenmeyin. Bunların hesabı bir gün yargı önünde sorulacaktır. Şu anda şubemizin önünde yüzlerce polis var. Sizin başka işiniz yok mu? Hırsızları, uyuşturucu kaçakçılarını, çeteleri kovalayın. Böyle bir ülke olabilir mi?” ifadelerini kullandı. HDP
İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Türkiye’de hukukun ortadan kaldırıldığını ifade ederek, “Cumartesi annelerine ve insanlarına uygulanan şiddetin tek bir sonucu vardır; faillerin yanındayız mesajıdır” dedi. TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de “Devlet, vatandaşına pusu kurdu. Cumartesi Annelerine karşı açılmış bir savaş var” dedi.
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.