Alevi Haber Ajansi

Cumartesi Anneleri: Darbe, OHAL, KHK değil; demokrasi, hukuk devleti, adalet istiyoruz!-VİDEO

PİRHA – Cumartesi Anneleri eylemin 642. haftasında Hasan Gülünay dosyasında cezasızlığın son bulup faillerin yargılanması talep edildi. 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü olduğu hatırlatılan eylemde “OHAL değil hukuk devleti, demokrasi ve adalet istiyoruz” denildi.

Haberin Videosu

Cumartesi Anneleri eyleminin 642. haftasında Galatasaray Meydanı’nda buluşan cumartesi insanları, 20 Temmuz 1992’de iş yerine gitmek için evinden çıkan ve bir daha da geri dönemeyen Hasan Gülünay dosyasında adaletsizliğin son bulup faillerinin yargı önüne çıkarılmasını talep ettiler.

Eylemde açılan “Failler belli kayıplar nerede?” pankartının üzerine kayıpların fotoğrafları, kırmızı karanfiller ve barışı temsilen beyaz tülbentler kondu.

Eylemde açlık grevlerinin 129. gününde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın taleplerinin kabul edilmesi ve bir an önce ceza evinden çıkarılmaları gerektiği vurgulandı.

Gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay’ın mektubu okundu. Mektupta şu ifadeler yer aldı:

“DEVLET BANA 24 YIL BORÇLU”

“Düşünün ki sevdiğiniz insan aniden ortadan kayboluyor. Başvurduğunuz tüm resmi kurumlar size yardımcı olmuyor…
Sevdiğiniz kişi kaybedilmiştir, öldürülmüştür cesedini dahi bulamamışsınızdır ya da işkence yapılmış bedenini bir ormanda bulmuşsunuzdur…
Babam geri gelmeyecek. Peki ya geçen 25 yılın hesabını nasıl soracağım. Devlet bana 25 yıl borçlu. Babasız geçirdiğim 25 yılın hesabını vermek zorunda…
Bir kemik parçasına razı olup yıllarca çalmadık kapı bırakmayan anneler, babalar, eşler ve çocuklar var bu ülkede…

“BEN VE KIRMIZI KURDELEM ÇOCUK OLMAKTAN VAZGEÇTİK”
12 yaşında ki Besna babasını götüren o lanet olası beyaz torosun peşinden koşarken çocukluğundan vazgeçmişti. Ben ve kırmızı kurdelem, 55 gün boyunca babamı beklerken O’nun gelmeyeceğini öğrendiğimizde 7 yaşında kurdelemle birlikte çocuk olmaktan vazgeçtik…
Sonuna, sonsuza, sonuncumuza dek asla vazgeçmeyeceğiz.”

“KARDEŞİM DEFALARCA GÖZALTINA ALINDI”

Deniz Gülünay’ın mektubunun okunmasının ardından Gülünay ailesi adına Zeki Eyi konuştu. Eyi, Hasan Gülünay’ın 20 Temmuz 1992’de kaybedildiğini belirtti. Hasan Gülünay’ın eşi olan kardeşinin psikolojik sebeplerden dolayı gelemediğini söyleyen Eyi, başvurmadıkları yer kalmadığını, kardeşinin defalarca gözaltına alındığını, Deniz Gülünay’ın kaçırılmaya çalışıldığını kaydetti.

Eyi, Hasan Gülünay’ı gözaltında kaybedenlere şöyle seslendi: “Ey zalimler ve paralı uşakları! Aldığınız üç lira maaşla kaybettiğiniz insanları düşünebiliyor musunuz? Devrimciler yüreklerde yaşayacaktır. Ama sen zengin çocuğunun gözünde bir ayak takımısın, bir hiçsin.”

“KULAĞIMDAN HİÇ GİTMEYEN İNİLTİLİ SESİNİ DUYDUM”

Eyi’nin konuşmasının ardından Hasan Gülünay’ı gözaltında gören tanıkların mektupları okundu. İlk mektupta yer alan ifadeler şöyle: “20 Temmuz 1992’de benden 3 gün önce alındı Hasan Gülünay. Tam hatırlamıyorum ben askıdayken Hasan’ı sürükleyerek getirdiler. Göz bandının altından sadece yaralı diz kapaklarını gördüm ve kulaklarımdan hiç gitmeyen o iniltili sesini duydum. Onu kaybedenler, ailesi hiç kimse O’nu unutmayacak. Biz kayıplarımızı günü geldiğinde saygı ve minnetle anıyoruz. Hangi işkenceci anılıyor.”

“HASAN GÜLÜNAY’I ÖLDÜRDÜK SIRA SENDE”

Hasan Bozkurt’a ait olan ikinci mektupta ise şu ifadeler yer alıyor: “19 Temmuz 1992 tarihinde kurumumuza yapılan bir operasyonda arkadaşlarım ile birlikte gözaltına alındım. Bize gözaltında iken Eko lakaplı Ekrem Yiğit ve Atom lakaplı katiller türlü işkenceler yaptılar.
Hasan’ın gözaltında kaybedildiğine tanıklık eden biri olarak Hasan’ı kaybeden sorumluların dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, Nejdet Menzir ve Hüseyin Kocadağ olduğunu bir kez daha söylüyorum.
Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nde işkencecilerin bana söyledikleri tek cümle şu idi ‘Biz Hasan Gülünay’ı öldürdük sıra sende.’ Hasan yoldaş şahsında bütün gözaltında kaybedilen devrimcileri saygı ile selamlıyorum.”

“NE DARBE, NE OHAL NE DE KHK İSTİYORUZ”

Haftanın basın metnini Cumartesi insanlarından Gülay Bakışkan okudu. 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü olduğunu hatırlatan Bakışkan, “15 Temmuz vesilesiyle herkesi darbelerin, darbe girişimlerinin bir daha hayat bulamayacağı, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, insan haklarına saygının egemen olduğu bir Türkiye’nin kurulmasına katkıda bulunmaya çağırıyoruz” dedi.

“Ne darbe, ne OHAL, ne de KHK! Hukuk devleti istiyoruz! Demokrasi istiyoruz! Hak ve özgürlüklerimize saygı istiyoruz!” diyen Bakışkan darbe girişiminin keyfi yönetimin ve muhaliflerin tasfiyesinin bahanesi yapılmaktan vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“AİLENİN VE İHD’NİN TÜM GİRİŞİMLERİ SONUÇSUZ KALDI”

Hasan Gülünay’ın iş yerine gitmek için evinden çıkıp bir daha geri dönmediğini belirten Bakışkan, Gülünay ailesinin memleketlileri olan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı  Hüseyin Kocadağ’a ulaştığını ve Kocadağ’ın kendilerine “Hasan Gülünay sağ, içeride işkence yaraları iyileştikten sonra gözaltına alındığını açıklayacaklar.” cevabını verdiğini kaydetti. Devletin aileye verdiği yanıtın “iddialarınız gerçek dışı, başvurularınız ise emniyet teşkilatını karalamaya yönelik” olduğunu söyleyen Bakışkan, Gülünay ailesinin ve İHD’nin tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

“ZAMAN AŞIMINA UĞRADI”

Bakışkan, Hasan Gülünay davasıyla ilgili şunları belirtti: “31.10.2012 tarihinde  uluslararası hukuka aykırı bir biçimde 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Karara yapılan itiraz reddedildi. Dosya 08.04.2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi 21 Nisan 2016  tarihinde  “yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine” hükmetti. Ancak ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden soruşturma yapılmak üzere ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine, zaman aşımı nedeniyle yer olmadığına karar verdi.” (HABER MERKEZİ)

     

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak