PİRHA- Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan Erkan ve Özüm Tamer çiftinin dairelerine önce tehdit notu bırakıldı ardından da kapıları sprey boyayla işaretlendi. Erkan Tamer “Bizim cemevine gidip gelmemizden rahatsızlık mı duyuldu bilemiyorum. Bu olayın ceme denk gelmesi çok düşündürücü.” dedi.
Ankara’nın Mamak ilçesine bağlı Durali Aliç Mahallesi’nde ikamet eden Erkan ve Özüm Tamer çiftinin onuncu kattaki evlerinin kapısı 11 Mart’ta boyayla işaretlenmişti. Geçtiğimiz tarihte evinin kapısına bir de tehdit notu bırakıldığını söyleyen Erkan Tamer, olay ardından yaşadıklarını anlattı.
Tamer, evlerinin kapısına geçmişte bir tehdit notu bırakıldığını ve o notta “Defolun Aleviler” yazıldığını söyleyerek şunları aktardı:
“08.00 sularında işe giderken kapının arasına sıkışmış bir not gördüm. Notu önce bir tanıtım broşürü sandım fakat alıp okuduğumda ‘Defolup gidin. Sizi istemiyoruz Aleviler. Sizi Rabbimin ateşinden önce biz yakacağız’ gibi sözler yazıyordu. Eşim evde tek olduğu için korkar ya da başka bir huzursuzluk hisseder diyerek kendisine hiç bahsetmedim. Notu alıp cebime koydum.”
“BU GERİCİLİĞİ YILLARDIR YAPIYORLAR”
Tamer, 23 Mart’ta ailece katıldıkları cemden döndüklerinde evlerinin kapısının işaretlendiğine vurgu yaparak şöyle devam etti:
“O gün ailemi ceme bırakmak için eşimle 16:00 sularında güle oynaya evden çıktık. Çıkarken herhangi bir şey yoktu, hatta kamera kayıtları da var. Arkadaşımın düğününe gitmeden önce ailemi Dikmen Sokullu’daki cemevine bıraktım. Düğün bittikten sonra ceme uğradık. Cemden sonra ailemle birlikte eve geldiğimizde kapımızda işaret gördük. Önce ne olduğunu anlayamadık. Kapıya yaklaştıkça işaretin gözümüzde çarpıya dönüştüğünü gördük. Bunun Maraş’ta, Sivas’ta, Alevi mahallelerinde yapılan çarpı işaretlerine benzediğini gördük. Durumu eşime bahsettikten sonra karakola müracaat ettik. Daha önce kapımıza bir tehdit notunun bırakıldığını sonrasında ise kapının işaretlendiğini belirterek, korku içerisinde polisi çağırdık. Tüm detayları anlattık ve tutanak tutulmasını istedik. Polis, herhangi biriyle bir husumetimizin olup olmadığını sordu. Kimseyle olumsuz bir muhabbetimizin olmadığını, mahallede 1 yıldır oturduğumuzu, kimseyle olumsuz bir tartışmamızın olmadığını anlattık. Tutanak tutulduktan sonra olayın savcılığa gitmesi için kamera kayıtlarını da polise verdik. Kendimizi baskı ve korku altında hissediyoruz. İnsanlar ‘Bir kapıyı işaretmişler ne olacak?’ diyorlar ama ben normal bir kafa ile evden ayrılamıyorum. Sürekli telefondayım. Eşimin bilgisi olmadan sürekli eve gidip geliyorum. Sürekli polisin gelmesi dahi bizi artık tedirgin etmeye başladı. Normal psikolojik durumda değiliz özellikle eşim bu durumdan çok etkilendi, evden gitmek istiyoruz buradan taşınacağız. Uzun sürmeden bu mahalleden gitmek istiyoruz. Muhtemelen buralardan taşınacağız. Bu gericiliği, hazımsızlıklarını, ikilik yaratma duygularını yıllardır yapıyorlar.”
“CEME GİTTİĞİMİZ GÜN KAPIMIZ İŞARETLENDİ”
Tamer, birçok yurttaşın, kapılarının işaretlendiğini fakat söz konusu saldırıların açığa çıkarılmadan üzerinin kapatıldığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Polisler geldiklerinde bu olaya çok üzüldüklerini belirterek ‘Biz böyle bir toplum değiliz. Korkmayın yanınızdayız. Faillerin bulunması için elimizden geleni yapacağız’ dedi. Hatta herhangi bir şey olması durumunda aramamız için şahsi cep numaralarını da verdiler. Ama olayın üzerinden bir süreç geçti bu olay 23’ünde oldu. Ardından yaşadıklarımızı gazeteye vererek sesimizi duyurmak istedik. Gazetede bu haber çıkar çıkmaz yine bir hengâme oldu ve polisler tekrardan eve gelmeye başladı. Arada geçen süreçte biz karakola gidip ‘Bir gelişme var mı?’ diye sorduğumuzda ‘Yok’ diyorlardı. Polislerin, ilk olayın sıcaklığındaki müdahalesi iyiydi ama sonrasında bir gelişme olmadı. Bu olay bir rastlantı gibi değil de bilinçli yapılmış gibi geliyor. Biz hiç kimsenin ibadetine karşı değiliz. Bizim cemevine gidip gelmemizden rahatsızlık mı duyuldu bilemiyorum. Bu olayın ceme denk gelmesi çok düşündürücü.”
Cebrail ARSLAN – Eren GÜVEN / ANKARA
Yoruma kapalı.