PİRHA-AKP hükümetinin okullara imam atamasına dair değerlendirmede bulunan Yazar Ali Balkız, “İmamlar, anayasasında laik yazan bir ülkenin okullarına giriyor ve ders anlatıyor. Bir nesil mahvediliyor. Anlaşılıyor ki sınıfları boşaltmadıkça bunun üstesinden gelinemeyecek” dedi.
AKP iktidarında eğitim politikaları, büyük oranda dini eğitim ve ‘tek din-mezhep’ öncelenerek oluşturuldu. Öğrencilerin ve velilerin tercihlerini görmezden gelen eğitim politikaları nedeniyle, dini eğitimin ağırlığı katlanarak arttı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından imzalanan, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)” kapsamında okullara “manevi danışmanlık” hizmeti adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanıyor. İlk olarak Eskişehir ve İzmir’de okullara atamalar yapılırken, proje kapsamında tüm illere buna benzer atamaların yapılması planlanıyor. Projeye eğitimciler, veliler ve demokratik kamuoyu tepki gösteriyor.
Eski Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı/Yazar Ali Balkız, okullara imam atanmasına dair PİRHA‘ya konuştu.
“BU İKTİDAR ÇEVREYE İLİŞKİN LAF EDEBİLECEK SON İKTİDAR”
Balkız, AKP iktidarının kireçli bir suyun çevresindeki taşları, kayaları kaplayarak kendine benzettiği gibi, AKP’nin de Türkiye’yi kendi hükümet anlayışına adım adım benzettiğine vurgu yaptı.
Balkız, ” Eğitim alanında 12 Eylül’den bu yana, 12 Eylül anayasasıyla zorunlu hale getirilmiş olan din dersinin bugün geldiği nokta imamların, müezzinlerin, Kur’an hocalarının çocuklarımızın sınıflarına girecek konuma kadar gelmiştir. ÇEDES, yani ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ Hangi çevre? Yani çevreye ilişkin laf edebilecek en son hükümet bu hükümettir. Hangi değerler? Kimin değerleri? İnsanlığa dair değerleri mi, ahlaka dair değerler mi? Evrenselliğe dair değerler mi? Büyüklere saygı mıdır? Emeğe saygı mıdır? Emeğin savunulmasına saygı mıdır? Hürriyet midir, yaşam mıdır? Hangi saygıdan bahsediyoruz?” dedi.
“İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI KARARI ÇIKMASINA RAĞMEN AKP AİHM KARARLARINI YİNE UYGULAMADI”
Zorunlu din derslerine karşı açılmış Eylem Zengin davasını hatırlatan Balkız, iktidarın AİHM kararlarını birçok davada olduğu gibi uygulamadığının altını çizdi. Balkız, “Alevi örgütlerinin müracaatıyla Eylem Zengin davası, zorunlu din derslerine karşı açılmış olan davadır. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği takipçisi oldu. Benim başkanlığım zamanında da, sonrasında da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidildi ve bu inanç özgürlüğüne aykırıdır kararı çıkmış olmasına karşın AKP bu kararı uygulamadı. AİHM’in kararlarını birçok örneğinde olduğu gibi burada da boş geçti ve uygulamadı. Şimdi yetinmedi o zorlu din derslerinin yanına, seçmeli ders adı altında iki üç tane ders eklediler. Onlar da yetmedi.
İmam okullarında fizik öğretilmiyor, matematik öğretilmiyor, felsefe öğretilmiyor, mantık öğretilmiyor. Tarih, coğrafya öğretilmiyor orada dine ilişkin, din temelli yan kollar eğitiliyor, öğretiliyor. Oradan mezun olanların da mesleki olarak yapabilecekleri şey camiye imam olmaktır. Ama öyle olmuyor, onun için veliler çocuklarını diğer fen eğitimli, bilim eğitimli okullara okullara yönlendirmeye çalışıyorlar. Ama bu keşke madem ki siz benim okullarıma gelmiyorsunuz, ben öğretmenlerimi, eğitimcilerimi size göndereceğim deyip çocuklarımızın sınıflarına bu kafada insanları gönderiyorlar” diye ekledi.
“KENDİ İNANIYOR GİBİ GÖZÜKTÜKLERİ DİNİ ÇOCUKLARA ANLATIYORLAR”
Okullarda verilen bu zorunlu din eğitimlerinin, çocukların hayatlarında nasıl sonuçlar doğuracağına değinen Balkız şunları söyledi:
“Türkiye’nin bütün çocukları bu okullara geliyorlar. Hangi evden çıkarak geliyorlar? Her çocuğun büyüdüğü bir ev var. O evde bir inanç var, bir kültür var, bir yaşam var, bir algı var, bir anlayış var, bir geçmiş var. Her ailenin bir tarihi var. Bugünkü hali var ve yarına dair düşleri var her ailenin. Bunların içerisinde Aleviler var, Sünniler var, Hristiyanlar var, Yahudiler var, Laik olanlar var, devrimci olanlar var, sosyalist olanlar var, komünist olanlar var, ateist olanlar var. Herkesin çocuğunu alıyorsunuz, oturtuyorsunuz ve ona kendi anlayışınıza göre bu dünyayı, öbür dünyayı anlatıyorsunuz. Dini anlatıyorsunuz. Kendi anladıkları dini kendi inandıklarını ya da inanıyor gözüktükleri dini anlatıyor ve aktarıyorlar.
“ÇOCUK HANGİSİNE İNANACAK?”
Ne yapacak çocuk? Okulda öğrendiğini, imamın öğrettiği o din dersine gelen öğretmenin öğrettiklerini götürüp evde annesine, babasına, ablasına, abisine anlatıyor, aktarıyor. Çıkışıyor çocuk ablasına, annesine niye kısa kollu giydiniz diye. Şimdi okul öncesi çocuklar ya da on sekiz yaşına kadar gelmemiş olan genç insanlar, bu tür şeyleri bilimin yoluyla laik eğitimden öğrenirler. Çocuğun okulda öğrendiği ayrı, evde yaşadığı ayrı. Ne yapacak bu çocuk? Hangisine inanacak? Annesinin babasının anlattığına mı inanacak? Sınıfta din dersi öğretmeninin anlattığına mı inanacak? Camiden gelmiş imam efendi, vaiz efendi, Kur’an öğreticisi, müftü yardımcısı laik olduğunu sandığımız, anayasasında laik yazan ülkenin okullarına giriyor ve ders anlatıyor. Kendi dünyasını anlatıyor. Ama o dünya o çocuğun dünyası değil. Bu çocuk hangisine inanacak. Şöyle yapıyorlar hem ona inanıyorlar hem ona inanıyorlar. Okulda imamın anlattıklarına inanıyorlar, evde babasının anlattıklarına inanıyorlar. Yani var ya iki cami arasında kalmış beynamaz sözü, aynen buna kalıyorlar.”
“SINIFLARI BOŞALTMADIKÇA BUNUN ÜSTESİNDEN GELİNEMEYECEK”
Eğitimin dinselleşmesi önünde önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Balkız, toplu şekilde bu projelere karşı çıkılması gerektiğini belirtti. Balkız, “Bunlar pedagoji bilmez, sosyoloji bilmez, çocuk dünyasını bilmez, ölçme değerlendirmeyi bilmez, yeteneğini, yeterliliğini bilmez. Çocuklar zor durumda kalıyor. Bir nesil mahvediliyor. Sadece Alevi çocukları değil herkesin çocuğunu bu akıl, bu kafa annesinden, babasından, evinden almaya çalışıyor. Başarabilirler mi? Başaramazlar. Ama başaramazlar diye buna nasıl olsa olmaz bu diye de kayıtsız kalamayız, kalmamalıyız. Alevi örgütleri, eğitim kurumları ve veliler buna itiraz ettiler, etmekteler. Mitingler yapıyorlar, yürüyüşler yapıyorlar, dilekçeler veriyorlar, davalar açıyorlar. Yetmez. Türkiye çapında bütün laik çevre, bilimci çevre toptan bir boykota gitmedikçe, sınıfları boşaltmadıkça anlaşılıyor ki bunun üstesinden gelinemeyecek. Geldiğimiz noktada yapılması gereken bu” diye konuştu.
Buse Nehir DEMİR/ANKARA
İLGİLİ HABERLER:
> Veli-Der Şube Başkanı Aydın: Okullara imam atanmasına güçlü şekilde karşı koymalıyız-VİDEO
> ‘Okullara imam atanması bilimsel, laik eğitimi ortadan kaldırır’-VİDEO
> ‘Dincilik giderek kurumsallaşıyor, itirazları yükseltmek lazım’-VİDEO
> ‘İmamlar camilere dönsün, okulların psikolojik danışmana ihtiyacı var’- VİDEO
> ‘Hükümetin temel hedefi adım adım şeriata gitmek’- VİDEO
> ‘Okullara imam atanmasına karşı mitingler yapacağız, hukuki süreç başlatacağız’-VİDEO
> ‘Laiklik adına okullara imam atanmasına karşı ortak bir mücadele verilmeli!’
> ‘Okullara imam atanması herkesi Türk ve Müslüman yapma projesidir’-VİDEO
> ‘Eğitimin görevi inanç aşılamak değil, çocuklarınızı imamlara teslim etmeyin’- VİDEO
> ‘Şeriatı getiriyorlar, Türkiye’de ciddi şekilde laiklik kavgası verilmelidir’ -VİDEO
>‘Okullara imam atanması; siyasetin ilkokula, anaokuluna kadar inmesidir’
> ‘Türkiye Afganistan’a dönüşüyor, Alevi olmayanlar da bu projeye karşı çıkmalı’- VİDEO
> ‘Dindar-kindar gençlik yetiştirme projesi, herkesi mücadeleye çağırıyorum’-VİDEO
> ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefe ve ilkelerinin altına dinamit koymaktır’- VİDEO
> ‘Okullara imam atanmasıyla gerici bireyler yetiştirmek amaçlanıyor’- VİDEO
>‘Okullara imam atanması asimilasyondur, değerleri deforme eder’-VİDEO
> ‘Okullara imam atanması Alevi inancını katleder; çocuklarınıza inancımızı öğretin’-VİDEO
> ‘Kamusal alan okullar yoluyla dincileştiriliyor; tarikatlar eleman yetiştiriyor’ -VİDEO
> ‘Okullara imam atanmasına, dini eğitime karşı birlikte mücadele edelim’-VİDEO
> ‘Türk-islam sentezini hayata geçirmek için yapılmış bir asimilasyon politikasıdır’- VİDEO
> ‘Okula imam atanması asimilasyondur; aileler tavır göstermeli’-VİDEO
> ‘Türkiye’de eğitim yağmalanıyor, buna dur demek zorundayız’-VİDEO
> ‘Okullara imam atanması kadroların siyasal islamcılar tarafından işgal edilmesidir’-VİDEO
> ‘Seküler kesimin yaşam haklarına müdahaledir; eylem planı oluşturmalıyız’-VİDEO
> ‘İktidar, dindar nesil yetiştirmek için laik, bilimsel, kamusal eğitimden uzaklaşıyor’-VİDEO
> ‘Okullara imam atanması Alevilere yönelik asimilasyon ve inkar politikasıdır’- VİDEO
>‘ÇEDES, Türk ve Sünni Müslüman çocuk tipini yaratma projesi; insan haklarına aykırı’– VİDEO
>‘AKP, ÇEDES projesiyle toplumsal cehaleti, biatı okullarda aşılamak istiyor’-VİDEO
> ‘ÇEDES’le toplum kandırılıyor, Siyasal İslamcılar tarihin en büyük ayıbını yapıyor’ -VİDEO
Yoruma kapalı.