Alevi Haber Ajansi

‘Cemevi Başkanlığı bir asimilasyon kurumudur; Aleviler bu çatının altında olmamalı!’-VİDEO

PİRHA- Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Alevilerin asimilasyonunda kullanılacak projelerden biri olduğunu belirten PSAKD Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Avukat Cafer Koluman, “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, devlete bağlı bir yapıdır. Tüm Alevilere çağrımız; bu yapıya karşı dikkatli olalım onurluca hareket edelim ve asla bu yapının çatısı altında olmayalım” dedi.

Türkiye’de Alevi inancının hala devlet tarafından tanınmadığı bir süreç yaşanıyor. Alevi toplumunun, zorunlu din dersinin kaldırılması, cemevine ibadethane statüsü verilmesi, eşit yurttaşlığı içeren yeni bir anayasanın yapılması, Alevilere karşı işlenen nefret suçlarının açığa çıkarılması ve nefret suçlarının önüne geçilmesi için hukuki tedbirlerin alınması, Alevilere karşı yapılmış kıyım, katliam ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzletilmesi, gerek kamu kaynaklarının ve gerekse kamu kadrolarının liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağılımının sağlanması gibi temel talepleri var. Ancak bu talepler hükümet tarafından yerine getirilmiyor, mahkeme kararları tanınmıyor.

Neredeyse tüm Alevi örgütleri, “Alevi Diyaneti” olarak adlandırılan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na büyük tepki gösteriyor. İki yıldır yüzlerce cemevini dolaşarak liste tutan, Aleviliği bir inanç olarak görmeyen ve kültürel bir ögeye indirgeyen AKP hükümeti, oluşturduğu ekiple Alevi köylerini, cemevlerini ve dernekleri dolaşarak maaşlı dedeler, elemanlar arıyor.

PSAKD Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Avukat Cafer Koluman, ‘Alevi Diyaneti’ olarak adlandırılan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın, maaşlı dedeler bulma arayışını ve Alevileri bölme girişimlerini PİRHA’ya değerlendirdi.

“ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI, ALEVİLER AÇISINDAN BİR KAZANIM DEĞİL”

Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulmasının Aleviler açısından bir kazanım olmadığını belirten Cafer Koluman, “Biz Alevi örgütleri ve Aleviler olarak her daim kendi inancımızı, kendi özgün, özerk kimliğiyle birlikte ve hiçbir müdahale olmaksızın kendi özgünlüğümüzü var edici şekilde ve bunu da yasal korumalar altına alınacak şekilde yaşamak isteriz ve bunun mücadelesini yıllarca veriyoruz. Biz bugün bu ülkede açık bir şekilde asimilasyon kurumu haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığı’na nasıl karşıysak bu şekilde kilit uygulamaya karşı olduğumuzu ve Alevilerin bir anlamda ‘Alevi Diyaneti’ gibi bir kurum oluşturdukları kuşku götürmez bir gerçekliktir. Bu devletin birinci yüzyılı geride kaldı, ikinci yüzyılının başlarındayız. İlk yüzyılda birçok Alevi katliamı yapıldı, birçok Alevi değerlerine devlet tarafından el konuldu, Alevi kimliği yok sayıldı, tek kimlik üzerine bir toplum modeli yaratılmaya çalışıldı ve halen de bunun sancılarını yaşıyoruz. Bu devletin bugüne kadarki yaklaşımında sadece göstermelik olarak bir laiklik ilkesi, hukuk devleti ilkesi ve demokratlık ilkesi eklendi ama bunu biz pratikte hiçbir şekilde göremedik. Bir taraftan laiklik ilkesine atıf yaparken diğer taraftan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın olması ciddi anlamda bir sıkıntı” diye ifade etti.

“DEVLETİN ALEVİLER ÜZERİNDE DERİN PROJELERİ VAR!”

Koluman, devletin Alevileri yönelik asimilasyonda derin projeler üreterek bu süreci nihai başarı ile sonuçlandırmak istendiğini belirterek, “Anayasada, anayasal bir hüküm gereği olan ‘zorunlu din dersi’ uygulaması olması da aynı şekilde laiklik ilkesiyle ne kadar uyuşmadığını açık bir şekilde görmekteyiz. Dolayısıyla yıllardır farklı etnik kimlik, farklı inanç, farklı dil dediğimiz ve bu ülkede yaşayan Aleviler üzerinde sistematik bir şekilde kanlı ve kansız bir şekilde asimilasyon politikaları devam ediyordu. Ama bu asimilasyon politikalarına karşı da Alevi toplumu da gerçekten de mücadele kimliği, her daim atalarından, dedelerinden, analarından almış olduğu miras gereği de boyun eğmeme, biat etmeme ve mücadele kimliği de her koşulda devam ettirdi. Bugünkü süreç itibariyle Alevi toplumu eksik de olsa sonuçta örgütlü bir toplumdur. Örgütlü bir toplum haline geldiğinden dolayı örgütlü bu toplum üzerinden, örgütlü yapı üzerinden her türlü haklarını talep edebilecek bir noktadadır. Devlet aygıtı, yani Alevilerin bu örgütlenme, mücadele modelini eskiden beri tehlikeli gördüğünden dolayı sürece uygun bir şekilde ‘nasıl bir asimilasyon politikası geliştirebilirim’ diye derin bir plan yaparak bugün önümüze koydukları yaklaşım da tam da sürece uygun bir yaklaşımdır. Yıllardır asimilasyon politikasında başarılı olunmuş mu? Kısmen de olsa başarılı olmuş. Ama buna rağmen halen derin köklü bir geçmişi olan Alevi toplumu bugüne kadar hala ayaktaysa, halen yaşıyorsa, halen bu kimliğin mücadelesini veriyorsa devletin aslında tam da istediğini hayata geçiremediğinin açık kanıtıdır. Bunu tam anlamıyla hayata geçirebilmek için nasıl bir yol yöntem izleme konusunda derin projeler üretmişlerdir” şeklinde konuştu.

“ALEVİLER, SADECE YAŞADIĞI ÜLKEDE EŞİT MUAMELE GÖRMEK İSTİYOR”

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulmasının yüzyıllık bir geleneğin bugüne yansıması olduğunu dile getiren Koluman, “9 Kasım 2022 tarihinde jet hızıyla bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir başkanlık oluşturuldu. Biz yıllardır yüksek sesle haykırıyoruz Alevilerin talebi bu değil, böyle bir beklentimiz yok. Eğer tanıyacaksanız Alevi kimliğimizi tanımanız gerekiyor, bu ülkede bir birey olarak eşit şartlar dahilinde eşit muamele görmek istiyoruz. Kendi kimliğimizi, kendi inancımızı yaşamak istiyoruz. Hiçbir müdahaleye gerek olmaksızın sadece yasal haklardan sıradan bir vatandaş hukuk çerçevesinde nasıl faydalanıyorsa Aleviler de bunu istiyor. Çok fazla bir şey de istemiyor, yaşadığı ülkede eşit muamele görmek istiyorlar. Jet hızıyla kararnameyi gördükten sonra tabii ki bir kadro oluşturulacak, bir başkanlık verilecek ve buna yakın da bir takım paravan Alevi örgütleri ve kendilerine yandaş dedeler oluşturmuşlar” dedi.

“CEMEVİ BAŞKANLIĞI BİR ASİMİLASYON KURUMUDUR”

Koluman, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın bir ‘asimilasyon kurumu’ olduğunu sözlerine ekleyerek, “Onlar üzerinden Alevi değerlerini kullanarak Alevilerle bir şekilde bir kafa-kol ilişkisi yaratarak böyle bir başkanlık oluşturdular. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Alevilerden destek almadığı müddetçe sadece kağıt üzerinde oluşturulan bir yapıdır. Bu yapının sürece uygun bir asimilasyon kurumu olduğu açık ve kuşku götürmez bir gerçekliktir. Bugün geldiğimiz süreç itibariyle baktığımızda önceden Alevi kökenli birisi başkanlık yapıyordu onu değiştirdiler, şimdi de ülkücü kökenli ve Alevi olduğunu iddia eden Ali Rıza Özdemir diye birini başkan yaptılar. Ali Rıza Özdemir’in geçmişini bütün Alevi toplumu biliyor ve kime hizmet ettiği de ortadadır. Dolayısıyla şu an bu yapı Alevi kesimine hizmet eden, kazanım sağlayan bir yapı olmadığı gibi orada bulunanların Alevi toplumuna zerre kadar bir katkısı bulunmamaktadır. Tam tersi iktidarı besleyen bir güç haline gelmiştir ve bu yapı Alevi toplumunda karşılık bulamayacaktır” diye konuştu.

“ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI’NDA HİZMET EDEN DEDELER ALEVİ TOPLUMUNA HİZMET ETMEYECEKTİR”

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Alevileri asimilasyon politikasına maruz bırakmak ve tümden Aleviliği silmek adına oluşturulan bir proje olduğunu dile getiren Koluman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yapıdan sonra tekrar Türkiye’de bulunan bütün cemevleri tek tek gezdiler. Diyarbakır’a da geldiler, buradaki cemevine de geldiler. İhtiyaçlarınız nelerdir? Abonelikleri verin su aboneliği, elektrik aboneliği verin. Biz kurum bünyesinde bu sorunları çözmeye çalışacağız dediler. Alevilerin elektrik borcunun, su borcunu ödenmesi gibi bir derdi yok ki. Yıllardır sanki bu faturaları ödeyen bir güç mü vardı? Kendi yağıyla kavrulacak bir şekilde de olsa Alevi toplumu zaten bunun bedelini hep ödüyor. Dolayısıyla bu şekilde bir yaklaşımla cemevlerini ve Alevi toplumunu, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bağlamayı hedeflediler. Ama bu hedeflerinde istedikleri noktaya varamadılar. Şu an bu yapının içerisinde ciddi bir çatışma, ciddi bir sıkıntı olduğunu da biliyoruz. Çok uzun zaman boyunca götüremeyeceklerini de biliyoruz.

“DİKKATLİ OLMALIYIZ, BU YAPININ ÇATISI ALTINDA OLMAYALIM”

Dolayısıyla biz eskiden beri nasıl mücadelemize devam ediyorsak aynı doğrultudayız, aynı yerdeyiz. Aynı şekilde Alevilerin haklı taleplerini yerine getirmesi konusunda hükümete her daim çağrımızı yapacağız, her daim demokratik hukuk mücadelemizi devam ettireceğiz. Dedelere de maaş bağlanması konusunda çok sınırlı sayıda da olsa bağlanan vardır. Buradan demokratik Alevi kamuoyuna ve dedelere, analara çağrımız şu ki oluşturulan bu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir yapıdır. Dolayısıyla devlete bağlı bir yapıdır, burada hizmet edecek dedeler Alevi toplumuna hizmet etmeyecektir. Aleviler bin yıldır, kendi geleneğiyle, kendi öğretileriyle, kendi değerleriyle kendini var edebilmiş bir toplumdur, mücadele geleneği vardır, biat etmeme geleneği vardır. Bu yapıya mensup olan her bir Alevi, her bir dede biat etmiş sayılır ve Alevi toplumuna zerre kadar faydası olmaz. Alevi toplumunu ezmeye yönelik, Alevi toplumunun asimilasyonuna yönelik bir politikaya hizmet etmiş sayılır. Dedelere, analara, tüm Alevilere çağrımız şudur ki ve bu yapıya karşı dikkatli olalım. Onurluca hareket edelim, asla bu yapının çatısı altında olmayalım.”

Ferhat GÜRGEN/DİYARBAKIR

İLGİLİ HABERLER

1-‘İnce bir Sünnilik yaparak Alevileri asimile etmek amaçlanıyor’- VİDEO
2-‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, toplumumuza ‘Alevisiz Aleviliği’ vaat etmektedir’
3-‘AKP üzerimizde at oynatıyor; bizi yok etmeye çalışan zihniyetle beraber olmayın’-VİDEO
4-‘Maddi teklifleri reddettik; biz Alevi köyleriyle iletişim sağlamalıyız’-VİDEO
5-‘AKP, Cemevi Başkanlığı’yla sinsice bir çalışma yapıyor, Alevileri avlamaya çalışıyor’-VİDEO
6-‘Cemevi Başkanlığı’nda görev kabul edenler inancına ihanet içindedir’-VİDEO
7-Baba Demir: Alevi kurumları birlikte hareket etmeli-VİDEO
8-Pir Mustafa Mısır: Ulularımız hiç biat etmedi, lokmanın peşine düşmedi!
9-‘AKP hükümetinin dedelere maaş projesi soykırım politikasıdır’-VİDEO
10-‘Maaşı kabul etmiyoruz; nefsine yenik düşen olursa düşkündür’-VİDEO
11-‘Devletten maaş aldığın zaman amir-memur ilişkisine dönüşür, maaş reddedilmeli’
12- ‘Cemevi Başkanlığı bir tuzaktır; maaşı kabul edenler onurlu değildir’-VİDEO

13- ‘Cemevlerini Diyanet bünyesine katmak ve içten fethetmek çabasındalar’-VİDEO
14-‘Alevi Pirleri ve Bektaşi Babaları sadece talipleriyle yol alır’-VİDEO
15-Çiçek: Dedelere, zakirlere maaşı devlet verirse ne inanç ne de yol kalır-VİDEO
16-‘Maaş bağlamanın altında yatan Alevi inancını yok etmektir’- VİDEO
17-‘Pirlerimiz yollarına sahip çıksınlar, kendilerini maaşa bağlamasınlar’-VİDEO
18-‘Gülsev Kaya: Biz ulufeyle, parayla, maaşla tarif edilecek bir geçmişe sahip değiliz’ – VİDEO
19-‘Büyükşahin: Alevileri kendi kirli işlerine ortak etmek istiyorlar ‘– VİDEO
20-‘Karaoğullarından: Maaşı kabul eden ‘Hınzır Paşa’lara geçit vermeyeceğiz’- VİDEO
21-Güleç: Hedefleri Alevi kurumsallaşmasının ulaşamadığı yerleri ele geçirmek – VİDEO
22-‘Alevilerin bu kötü gidişata bir an önce dur demesi lazım’
23-Sazcı: Dedelere maaş, makbul ve makul bir Alevilik yaratma girişimidir-VİDEO
24-‘Dedelere maaş teklif edilmesi Aleviler üzerinde dayatmayı yaratır’- VİDEO
25-‘Cemevi Başkanlığı’nın asimilasyonunu anlatmak için cemevlerine, köylere ulaşmalıyız’- VİDEO
26-‘Nakibüleşraf rolü üstlenip secere dağıtmaya yeltenecekler!’
27-‘Aleviliği yok etme politikası; o memura cemevi ziyareti için izin vermedim’
28-‘Aleviliği yok etme politikası; o memura cemevi ziyareti için izin vermedim’
29-‘Alevilik, korkunç bir yok edilme ile karşı karşıyadır; bu oyuna gelmeyelim’
30-‘Alevi pirleri Cemevi Başkanlığı’na giderse, cemlerde ne yapılacağını başkaları tarif eder’-VİDEO
31-Pir İsmail Alkan: Alevi pirlerine maaş ile topluma fetva verilmek isteniyor-VİDEO
32-‘Bir dede parayla hizmet yürütmez; maaşı kabul edenleri cemevlerimize kabul etmiyoruz’-VİDEO
33- ‘İnancımız tanımayanların maaşına ihtiyacımız yok’-VİDEO
34- ‘Maaş alan dede devletin memuru olur; bunlar bizlere Hz. Yezid dedirtecekler’-VİDEO
35- ‘Aleviliğin doğasında maaş yoktur; bizim ışığımıza, pirimize, yolumuza saldırıyorlar’ – VİDEO
36- ‘Maaş alan dede emirleri uygular, Alevi toplumu bundan yara alır; direnç göstermeliyiz’- VİDEO
37- ‘İçişleri Bakanlığı’nın gittiği Alevi köylerine gidemedik, o insanlara dokunamadık-VİDEO
38-‘Cemevimizdeki hizmet, maddi karşılığı olmayan bir hizmettir, maaşa karşıyız’-VİDEO
39-Dede Özgün: Yüreğimizdeki, beynimizdeki Aleviliği hiç kimse silemez-VİDEO
40-Hüseyin Soysüren Dede: Ser verip sır vermeyenler maaşı kabul etmez-VİDEO
41-‘Aleviyim diyen herkesin dedelere maaş bağlanmasına karşı çıkması gerekir’- VİDEO
42-‘Maaşı kabul eden dedeler Alevi hakikatini ayaklar altına alıyor’-VİDEO
43-İbrahim Erdoğan: Yolun piri olur devletin piri olmaz – VİDEO

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak