Alevi Haber Ajansi

Bozan: Seçimde kazanan konumda olmadığımız hiçbir denklemde yer almayacağız-VİDEO

PİRHA- DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in para bulmak için yaşamını uçaklarda geçirdiğini belirterek, “Mehmet Şimşek, ülke ülke gezeceğine Ankara İmralı arası çok daha kısa. Ankara’dan İmralı’ya yapacağı bir yolculuk ile bu ülkedeki ekonomik sorunları çok daha rahat çözebilir” dedi. Bozan, yerel seçimlerde DEM Parti’yle ilişki kurmayan, demokratik tavır ve tutum içerisinde olmayanlara oy vermeyeceklerini söyledi.

31 Mart seçimleri yaklaşırken, partilerin aday belirleme süreçleri devam ediyor. Diğer taraftan ise cezaevlerinde açlık grevleri sürüyor.

DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, seçim sürecine ve açlık grevlerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

“MEHMET ŞİMŞEK, ÜLKE ÜLKE GEZECEĞİNE ANKARA İMRALI ARASI ÇOK DAHA KISA”

PİRHA: Cezaevlerinde 50’inci gününe yaklaşan açlık grevi eylemi var. Aynı zamanda aydınlar, yazarlar, sanatçılar geçtiğimiz gün ‘Barışa ses verilmesi’ çağrısında bulunurken, Barış Anneleri’nin ‘Barış Nöbeti’ devam ediyor. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

ALİ BOZAN: İmralı’da 34 aydır kesintisiz devam ettirilen ağırlaşmış tecrit var. Esasen de 1999 bu yana İmralı Adası’na hukuka aykırı bir şekilde uygulanan bir tecrit söz konusu. Çünkü 1999 yılından bu yana İmralı Adası’nda hukuk yok. İmralı Adası’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları uygulanmıyor. O nedenle tecrit sadece hukuk dışı, sadece yasaya, uluslararası hukuka, uluslararası sözleşmelere aykırı demek yeterli değil.

Kürt Sorunu’nun çözüm yolunun Sayın Öcalan’la görüşmekten geçtiğini bu ülkede yaşayan bütün yurttaşlar da, bütün siyasi çevreler de biliyor. Cezaevlerinde açlık grevi devam ediyor. Dışarıda ise Barış Anneleri öncülüğünde başlatılan adalet nöbetleri var. Bunun yanı sıra mecliste DEM Parti grubunun girişimleri var. Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na yaptığımız başvurular var. Milletvekilleri olarak Sayın Öcalan’la görüşme talebimizi biz resmi olarak Adalet Bakanlığı’na ilettik. Kürt sorunu Sayın Öcalan’la görüşmeler yapılmadan çözülebilecek bir sorun değil ki, geçmişte bu deneyimlendi, yeniden denenmeli. Başka yol yok çünkü.

Şunu da biliyoruz; 40 yıldır bu coğrafyada bir savaş, bir çatışma var. Bu ülkenin, bu coğrafyanın, bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaş, bir gün dahi bu çatışmalı ortamın devam ettirilmesini istemiyor. Ki tecrit bugün yaşamın her alanına sirayet ediyor. Nasıl sirayet ediyor? Tecrit bu ülkenin ekonomisine sirayet ediyor. Bu ülkede yaşayan yurttaşların birbiriyle kardeşçe bir arada yaşama iradesine sirayet ediyor. Tecrit cezaevlerine sirayet ediyor. Cezaevlerine kendini hukukun üstünde gören kurullara sirayet ediyor. Ekonominin düzelmesi, eşit adil bir paylaşımın olması tecritle doğrudan bağlantılıdır. Ekonominin düzeltilmesi, -ki 85 milyon bunu istiyor- İmralı’daki tecridin kaldırılması ve diyalog yollarının yeniden açılmasından geçiyor. Demokrasi, hukuk yoksa, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorsa kimse ülkeye yatırım yapmaz.

Bugün ülkedeki ekonomik krizden kurtulmak için yurtdışında kapı kapı dolaşan bir bakanımız var. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in adeta günü, yaşamı neredeyse uçaklarda geçiyor. Ve Mehmet Şimşek Kürdistan coğrafyasının çocuğu; Batmanlı. Kürt Sorunu’nun ne şekilde çözüleceğini en iyi bilen kişilerden bir tanesi. Mehmet Şimşek, ülke ülke gezeceğine Ankara İmralı arası çok daha kısa. Ankara’dan İmralı’ya yapacağı bir yolculuk ile bu ülkedeki ekonomik sorunları çok çok daha rahat çözebilir.

“BARIŞ İÇİNDE YAŞAMANIN YOLU KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜDEN GEÇİYOR”

-Peki neden bu yol seçilmiyor?

Bu yolun seçilmemesinin sebebi bilinçli. Çünkü AKP-MHP iktidarı bugüne kadar savaştan, çatışmadan ve kaostan besleniyor. Çözüm sürecinin bitirilmesi AKP’nin çoğunluğu kaybetmesinden kaynaklıdır. O günlerde 400 milletvekili istiyorlardı. Elde edemeyince Türkiye’yi kaosa sürüklediler. Ama bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaş bunu hak etmiyor. Bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaş kardeşçe, barış içerisinde yaşayabileceği bir ülkeyi hak ediyor. Kardeşçe, barış içerisinde yaşanacak bir ülkenin yolu da Sayın Öcalan’la görüşmelerden geçiyor.

“HALK KENDİ BELEDİYE EŞ BAŞKAN ADAYLARINI KENDİSİ SEÇECEK

-31 Mart’ta yerel seçimler yapılacak, nasıl hazırlanıyorsunuz?

Yerel seçimlere giderken özellikle ülkede HDP’li belediyeler üzerinden başlatılan bir kayyum rejimi var. Önce HDP’li belediyelere kayyum atandı. Artık bu ülke kayyum rejimiyle yöneten bir ülke haline geldi. Ve ülkenin en büyük kayyumu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sadece HDP’li belediyeler kayyumla yönetilmiyor. Ülkedeki bütün kurumlar kayyumla yönetiyor. Anayasa Mahkemesi’ne Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi kayyum olarak atandı. Bunun talimatını kim verdi? Elbette bunun talimatı saraydan verildi. HDP’li belediyelere kayyum atandığında bu ülkedeki farklı siyasi çevreler biz anlatmamıza rağmen, izah etmemize rağmen bunu anlamadılar ya da bunu anlamak istemediler.

31 Mart yerel seçimlerine giderken Akdeniz’de belediye eş başkan adaylarımızı ön seçimde belirleme kararı aldık. Bunun için uzunca bir süredir ön seçimde oy kullanacak delegelerimizin tespitiyle ilgili bir çalışmamız söz konusuydu. Bu çalışmamız neredeyse bitmek üzere. Ayın 13’ünde Akdeniz ilçemizde belediye eş başkan adaylarımızı belirlemek için ön seçim yapacağız. Bu bir defa yerel seçimlerde ilk defa denenmiş bir yöntem. Aynı zamanda Kürdistan’da 90 merkezde ayın 13’ü ve 14’ünde eş başkan adaylarımızı, kimi bölgelerde belediye meclis üyelerimizi, kimi yerlerde il genel meclis üyelerimizi ön seçimle belirleyeceğiz. Halk kendi belediye eş başkan adaylarını, belediye meclis üyesi adaylarını ve il genel meclis üyelerini bizzat kendisi belirleyecek.

“MERSİN’İN DEMOKRAT, AYDIN, İLERİCİ BİR YÖNETİM TARAFINDAN YÖNETİLMESİNİ İSTİYORUZ”

Bu aynı zamanda kent uzlaşısının bir parçası. Biz buna ittifak demiyoruz, kent uzlaşı diyoruz. Bu kentteki hem yapılan araştırmalar hem sahadaki gözlemlerimiz bir açık şekilde gösterdi; Bu kentte DEM Parti olmadan yapılan hesap ve kitapların hepsi havada kalıyor. O nedenle kent uzlaşmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Biz Mersin’in demokrat, aydın, ilerici bir yönetim tarafından yönetilmesini istiyoruz. Bunun için kenti uzlaştırıyoruz ama kent uzlaşı derken elbette 2019’da yaşananlar ya da 2019’da olanlar yeniden kesinlikle tekrar edilmeyecek.

Bugün kent uzlaşısı kapsamında bu kentin dinamikleri de başta DEM Parti’yle görüşmek durumunda. Kent uzlaşısına dair çağrımızı her zaman yineliyoruz ama bunun yanı sıra bu kentte herhangi bir siyasi çevre ya da herhangi bir siyasi partiyle kent uzlaşı kapsamında bir araya gelme durumu söz konusu olmadığında da bizim bütün hazırlıklarımız var. Bizim bugün sadece Akdeniz, Toroslar ve Tarsus ilçelerinde seçim komisyonlarımız oluşmuş değil. Sadece bu üç ilçede belediye eş başkanlıkları ve belediye meclis üyelikleri için başvuru almış değiliz. Aynı zamanda Mezitli, Yenişehir için İl Seçim Komisyonumuzun aldığı başvurular var. O başvurularla ilgili görüşmeler yapılıyor, mülakatlar yapılıyor. Biz Mersin başta olmak üzere Türkiye’nin bütün illerinde aynı zamanda eğer koşulları olursa kendi adaylarımıza girmeye de hazırız. Bütün büyük şehirlerde seçimlere kendi adaylarımızla girebiliriz.

2019 yerel seçimlerinde uyguladığımız stratejiyi uygulamayacağız. 2019’un siyasal atmosferiyle 2024 yılının siyasal atmosferi arasına çok büyük farklar var. Halkımızın partisinden beklentisi kazanan olmak. Hangi ilde, hangi ilçede, hangi beldede hangi büyükşehirde olursa olsun kazanan olacağız. Kazanan konumda olmadığımız hiçbir denklemde yer almayacağız.

-Kapınızı çalmayanlar ile ilişki kurmayacaksınız?

Kesinlikle. Bizimle ilişki kurmayan Antalya’nın örneğinde olduğu gibi demokratik tavır, tutum içerisinde olmayanlara oy vermeyeceğiz. Bir defa hem siyaset hem matematik şunu gerektirir. Bir kenti birlikte kazanıyorsak birlikte yöneteceğiz ve o yönetimde kendimizi kendi rengimizi biz görmek istiyoruz. Kendimizi, kendi rengimizi görmediğimiz hiçbir denklem içerisine yer almayacağız. Bizim acımızı bizimle paylaşmayan, bir taziye mesajı yayınlamaktan dahi çekinen bir taziye tweeti dahi atmaktan çekinen bir zihniyetle bir arada durmak zor.

Bugün Mersin’e baktığımızda 8 aylık süre boyunca yaptığımız çalışmalar sonucunda kazanma ihtimalimizin çok yüksek olduğu yerler var. Mersin’in Tarsus, Toroslar ilçesi elbette Akdeniz Belediyesi. Uzunca bir süre Akdeniz Belediyesi’ni  biz yönettik. 2016 yılında Akdeniz Belediyesi’ne yapılan bir operasyon sonrasında kayyum atanmıştı. 2019 yılına kadar kayyumla yönetildikten sonra kayyumdan adil olmayan koşullarda yapılan bir seçimle AKP’ye geçen bir belediye var. Geldiğimiz aşamada kayyum zihniyetinden daha beter bir zihniyetle yönetilen bir Akdeniz Belediyesi var. Kayyum zamanı sadece kayyum vardı. Ama biz bu 5 yıllık süre içerisinde AKP’li Akdeniz Belediyesi’nin kimi icraatlarına baktığınızda adeta kayyumu aratır halde icraatlar var. İşte tam da o nedenle diyoruz ki kayyumu aratır uygulamalar gördük.

“AKP’NİN SEÇMEN HIRSIZLIĞINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Akdeniz’in merkez mahallelerinden birisinde bir evde yaşayan tek bir anne var. Kendisi seçmen kontrol ederken hiç tanımadığı, bilmediği 39 kişinin kendi adresine kaydedildiğini görüyor. Bugün sahadan arkadaşlarımız araştırma yapıyorlar, kapı kapı geziyorlar. Karacayla, Karacayla Mahallesi’nde. Bir evde sadece iki kişi yaşıyor. Ama o adrese ev sahiplerinin hiç tanımadığı 20 kişinin kaydı yapılmış. Bu uygulamalar kayyum döneminde dahi yapılmayan uygulamalar. Bunun adı seçmen hırsızlığı. AKP’nin ülkede çalmadığı bir şey kalmadı. En son seçmen çalmaya başladılar. Ama biz yaptıkları seçmen hırsızlıklarını teker teker, kapı kapı isim için tespit ediyoruz. Ve yaptığımız tespitler neticesinde itirazlarımızı yapıyoruz. İtirazlarımızın yanı sıra çağrı yapıyoruz aynı zamanda. Herkes kendi kaybını kontrol etsin. Kaybettiklerini gördükleri, bildikleri için tek çareleri kaldı; seçmen hırsızlığı yapmak. Elbette bizler buna izin vermeyeceğiz.

-Son olarak ne demek istersiniz?

Yerel seçimlere giderken biz DEM Parti olarak hazırız. Her türlü senaryoya yönelik hazırlığımız var. Halkımız bu anlamda partisine güvensin. 31 Mart yerel seçimlerinde mutlaka kazanacağız, büyük kazanacağız diyoruz. Teşekkürler.”

Fatoş SARIKAYA-Diren KESER/MERSİN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak