Alevi Haber Ajansi

Reklam

‘Bir kez daha haykırıyoruz, talanınıza geçit vermeyeceğiz!’-VİDEO

PİRHA- Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) ve Ankara Dersimliler Derneği tarafından yapılan açıklamada, “suyunu, yaşamını, yaşam alanlarını sermayeye teslim etmeyenler; vadisini, deresini, merasını, ormanını, toprağını, doğasını, emeğini koruyanlar, kapitalizme, emperyalizme karşı mücadele edenler olarak bir kez daha haykırıyoruz, talanınıza geçit vermeyeceğiz!” denildi.

Ankara Dersimliler Derneği, “14 Mart Uluslararası Nehirler, Su ve Yaşam için Barajlara Karşı Eylem Günü” vesilesiyle dernek binasında basın açıklaması düzenledi.

Reklam

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı Müslüm Metin, ABF Genel Sekreteri Ali Aktaş, Divriği Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) yöneticileri, Birleşik Mücadele Güçleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve Ankara İl örgütü yöneticileri, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Ankara İl Örgütü Temsilcileri’nin katıldığı açıklamada ilk olarak Ankara Dersim-Der başkanı Yaşar Kılavuz konuştu.

“ÇEVRE KONUSUNDA HALKLAR KARAR ALMA SÜREÇLERİNDEN DIŞTALANIYORLAR”

Kılavuz, pandemi dolayısıyla mücadele veren tıp çalışanlarına teşekkür edip başarılar dilerken, basın açıklamasını Dersim Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Ali Ekber Çelik okudu.

Çelik, Dersimlilerin toprağına, suyuna, ormanına, kültürüne ve inancına sahip çıkma iradesi, bu türden gerekçelerle bastırılmak istendiğine dikkat çekerek, “ Mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de, yarın da yılmadan büyüterek devam ettireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Dost düşman bilsin ki Dersim’de doğa kazanacak! Yargı kararlarının yanında bilimsel raporların, yöre halkının tepki ve mücadelesini hiçe sayarak, vadilerimiz, dağlarımız, yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren; şirketlerin kontrolüne verilmesini de kapsayan bütün Baraj, HES ve maden projeleri durdurulmalıdır. Bizler, suyuna, toprağına, yaşam alanlarına, tarihi- kültürel ve sosyal değerlerine sahip çıkan Dersim Halkı olarak; Akıl, bilim ve izandan yoksun projelerin uygulayıcıları ve sahiplerini bir kez daha uyarıyoruz. Sizlerin, yaşam alanlarımızı yok edecek projelerinize Dersimde yaşam hakkı tanımayacağız. Suyunu, yaşamını, yaşam alanlarını sermayeye teslim etmeyenler; vadisini, deresini, merasını, ormanını, toprağını, doğasını, emeğini koruyanlar, kapitalizme, emperyalizme karşı mücadele edenler olarak bir kez daha haykırıyoruz, talanınıza geçit vermeyeceğiz!” dedi.

“BU COĞRAFYA İTAHAT VE TERAKKİDEN BU GÜNE HEP TEHDİT ALTNDA” 

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ise, “Türkiye’de ve tüm dünyada yenilenebilir enerji, alternatif enerji kaynakları adı altında bilimsel bir çalışma var. Türkiye’nin belki 50’de biri kadar güneş görmeyen Almanya güneş enerjisine dönüş için büyük bir çalışma içerisinde. Türkiye’de hemen hemen her yeri güneş ışığı, ısısıyla mevcut. Maalesef yok denecek kadar az bir şey güneş enerjisi var” diyerek, “Dersim’de yapılacak barajlar kesinlikle elektrik üretmek, sulama yapmak ve benzeri amaçlı değil, Dersim’de bir insansızlaştırma, iki doğayı tahrip etme, insan- insan, insan-doğa ilişkisini kesme gibi açık ve gizli amaçlar söz konusu. Bu plan Islahat ve Terakki döneminden bu yana sistematik olarak uygulanan bir plandır” diye konuştu.

“TOPYEKÜN SALDIRIYA KARŞI TOPYEKÜN MÜCADELE EDİLMELİ” 

Malatya Çevre Platformu üyesi  Hüseyin Kök de, doğaya dönük tutumun sadece Dersim’le ilgili bir olay olmadığını vurgulayarak, “Türkiye’nin genelinde yaygın bir olay. Özellikle Malatya, Dersim, Erzincan, Malatya ve Hekimhan bölgesi demir ve demir madenleri aramak için Divriği Yama Dağları hemen, hemen bütün ilçeleri tehdit altında. Buna karşı taş ocağı olsun, madenler olsun, birlikte işbirliği yapmak gerekiyor. Çünkü topyekûn bir saldırıya karşı topyekûn bir duruş göstermek gerekir” ifadelerine yer verdi.

“MUNZURUN SUYU TEMİZ AKMASI İÇİN ARITMA TESİSLERİ KURULMALI”

PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, “Dersim şansız olduğu kadar şanslı bir coğrafya, örgütlü bir coğrafya. Onun için en ufak bir şeyde sesini duyurabilen bir coğrafya. Bunun yanında diğer taraftan Anadolu’nun diğer yerlerine bakmak lazım Tokat’ın köylerinin çığlığını duyan yok. Sivas’ın köyleri, Yıldızeli köyleri kendi köyümde dahil maden arama, Kangal, Divriği Hekimhan o bölgeler ciddi anlamda tehdit altında. Dersimlilerden benim özel isteğim, ricam var. Ben Munzur suyu özgür aksın da eyvallah. Ama temiz aksın.  Özellikle Hozat’ın alt yapı sorunu, Hozat’ın kanalizasyon sorunu çözümü konusunda da Dersim Dernekleri Federasyonu ve Dersimler el ele verirse orada 50 tane arıtma tesisini yapacağına yürekten inanıyorum” diye aktardı.

 “CERAHTEPE’DE SİYANÜRLE ALTIN ARAMADA MÜCADELE DE DEVAM EDİYOR”

Artvin Çevre Platformu sözcüsü Adem Çiftçi de, “siyasi iktidar son yıllarda siyasi geleceğini sağlam alabilmek için yaşam alanlarımıza amansızca saldırıyor. Yağma ve talan politikasıyla Munzur’dan Kaz dağlarına kadar bu ülkenin etkilenmeyen hiçbir bölgesi kalmamış durumda.  Artvin özeline gelecek olursak Artvin’in şu anda %71’i maden alanı olarak ilan edilmiş durumda ve Cerrahtepe’de siyanürle altın ayrıştırması işletmesi devam ediyor, ama direnişte devam ediyor” diye sözlerini tamamladı.

Yapılan konuşmalarının ardından açıklama sona erdi.

PİRHA/ANKARA

 

 

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak